Auto-Created-3
01 Şubat 2020 ( 27507 izlenme )
Reklamlar

Yeşilçam'ın ünlü ismi hayatını kaybetti...

Yeşilçam'ın Ömercik'i olarak bilinen usta oyuncu Ömer Dönmez hayatını kaybetti. Ömer Dönmez'in hayatını kaybettiğinin duyurulmasının ardından vatandaşlar Yeşilçam'da Ömercik karakteri ile hafızalarda yer edinen Ömer Dönmez kimdir, Ömer Dönmez neden öldü sorularına yanıt aramaya başladı. Peki Ömer Dönmez kimdir, hastalığı neydi, neden öldü? İşte merak edilen o soruların yanıtları...

ÖMER DÖNMEZ NEDEN ÖLDÜ?

Ömer Dönmez bir süredir Mide kanseri ile mücadele ediyordu. Birçok usta isimle birlikte sahne alan Yeşilçam'ın Ömercik'i Ömer Dönmez mide kanserine yenik düştü ve hayatını kaybetti.

ÖMER DÖNMEZ KİMDİR?

1959 doğumlu Ömercik ya da gerçek adıyla Ömer Dönmez, 4 yaşında kamera karşısına geçti. 60’lı ve 70’li yıllarda 40’a yakın filmde oynadı. Her oynadığı film onu biraz daha şöhrete ulaştırıyor ve ‘Ömercik’ adı başrol oyuncularının arasına yazılıyordu. Teyze kızı Ayşecik’le birlikte oynadığı ‘Yedi Cüceler ve Pamuk Prenses’i ‘Ayşecik’le Ömercik’, ‘Hayat Sevince Güzel’ gibi yapımlar onu sinemanın adı unutulmayacak çocuk yıldızları arasına sokmuştu.

Dönmez, 17 yaşındayken geçirdiği talihsiz bir kaza nedeniyle de sol gözünü kaybetmişti. Arabanın gevşeyen kelebek camı vidasını sıkmak için elindeki tornavidayla çalışırken, yukarıdaki delikten bakmak isteyince kayan tornavida gözüne saplanmıştı. Daha sonra bir süre büfecilik ve taksicilik yaptı. Ömercik en son, İkinci Bahar dizisinde bir kuruyemişçiyi canlandırmıştı.

Filmlerdeki değişmez rol arkadaşı Ayşecik olarak tanınan Zeynep Değirmencioğlu ise kuzeni oluyordu.

Ekrem İmamoğlu: İstanbul adına çözüm üretme çabasında değiller


İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni seçilen CHP ilçe başkanlarıyla ve yönetim kurulu üyeleriyle Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya geldi. 31 Mart ve 23 Haziran’ın hep birlikte yaşandığını belirten İmamoğlu, 2019 yılında, tarihi bir süreç yönettiklerini kaydetti.

Vatandaşın yaptığı tercihlerle, siyasetin donmuş ve katılaşmış kalıpları içinde kalmak istemediğini, özgürleşmek istediğini vurgulayan İmamoğlu, “Halk, demokrasiyi ve hukuku yok sayma girişimlerine asla rağbet etmeyeceğini gösterdi. Büyük bir ve kararlılıkla gösterdi. Bu, sadece ülkemiz adına tarihi bir fırsat olmadı; aynı zamanda bilmelisiniz ki, yakın coğrafyamız, Avrupa’nın bütünü, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve hatta dünyanın birçok yöresine, ülkesine sirayet ettiğini ve onların da çok önemli bir çıkarım elde ettiğini sizlere duyurmak isterim” dedi.

“VATANDAŞ HUKUKA, DEMOKRASİYE VE  MİLLİ İRADEYE SAYGI DUYULMASINI İSTİYOR”

Vatandaşın ülkemiz adına çok önemli bir fırsatı ortaya koyduğunu kaydeden İmamoğlu, “Bir kararlılıkla şunu ifade etti hepimize: Artık kendisini dinleyen, saygı gösteren, ayrımcılık yapmayan ve sorun çözmeye odaklanan yöneticiler istediğini çok net mesajlarla vatandaşımız ortaya koydu. Partizanlığın ülkemizin başını nasıl belalara soktuğunu gören vatandaşlarımız, bundan kurtulmak istediğini ortaya koymuştur. İsrafın, şatafatın ve kibrin uzak olduğu, bu tavırları topluma yaşatmayan yöneticileri arzu ettiğini hepimize mesaj olarak iletmiştir. Hukuka, demokrasiye ve milli iradeye saygı duyulmasını istiyor vatandaş” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU VE KAFTANCIOĞLU’NA TEŞEKKÜR ETTİ

Türkiye’nin vatandaşın istediği yönde ilerleyeceğini belirten İmamoğlu, “Bir kez daha gördük ki; bizim insanımız demokrasiye ve özgürlüğe düşkün, asla bundan taviz vermeyecek bir sıfata ve kimliğe sahiptir. Gösterdi ki, bu yönde ilerleyecektir ve buna, kimse ama kimse, gücü ne olursa olsun, engel olamayacaktır” diye konuştu. Türkiye’nin dört bir yanındaki vatandaşların kararlılığının bu sürecin başarıya ulaşmasını sağladığını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:

 

 

“Vatandaşın talebini doğru teşhis etmek ve ona göre yol haritasını belirlemenin, bir sağduyu ve dirayet ortaya koymak gerektirdiğini düşünüyorum. Bu manada, bütün bu okumaları çok sağlıklı yapan, vatandaşın bu ön talebini gören, hisseden, nasıl bir psikolojiyle, nasıl bir süreç yönetiminin gerektiğini ortaya koyan, örgütleriyle uyumlu bir sistemi yönetme becerisini ortaya koyan, bu işin siyaset mühendisliğini en nitelikli, en kaliteli ve Türkiye’yi büyük tehlikelerden, büyük çatışmalardan koruyucu bir ahlakla, tavırla ortaya koyan Sayın Genel Başkanımız, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ben minnet duygularımı buradan iletmek istiyorum. Partimiz, Türkiye’yi ferahlatacak ve umutlandıracak bu siyaset anlayışını, Genel Başkan’ımız sayesinde ortaya koymuştur. Bu anlayış, toplumda çok güzel ve çok güçlü bir karşılık bulmuştur. Farklı kesimlerle çok değerli bir diyalog ortamı yaşadık. Bu güzel tablonun oluşmasında çok büyük emekleri olan, Türkiye’nin birleştirici gücü olma sorumluluğu neyi gerektiriyorsa onu yapan, partizanlıkla değil, Türkiye sevdasıyla hareket eden, Genel Başkan’ımız başta olmak üzere, tüm örgütü, partimizin üst düzey yöneticilerini, parti meclisi üyelerini, geçmiş dönemde görev yapan 39 ilçe başkanımızı ve tabii ki il yönetimini, elbette ki İl Başkanı’mız Sayın Canan Kaftancıoğlu’na yürekten teşekkür ediyorum. Bugün itibariyle, parti içi bayrak yarışını devralan, bizimle beraber bu büyük mücadelenin de bir parçası olan, çok kıymetli ilçe başkanlarımıza da hem başarı dileklerimi iletiyorum hem de onlara yürekten teşekkür ediyorum.”

 

 

“SEÇİM BİTTİ DİYORUM; İNANMIYORLAR”

“Kente özen, insana saygı anlayışıyla bu kenti yönetme anlayışı içindeyiz” diyen İmamoğlu, “Vatandaşın yaşam kalitesini artırmak ve kentsel adaleti bütün şehre yaymak istiyoruz. Katılımcı süreçlerin sonunda, ortak akılla kararlar alıyor ve bu anlamda bütün olumlu kararları hızla hayata geçiriyoruz. Pratik davranıyoruz. Sizler de görüyorsunuz, iktidarın İstanbul’a çok özel bir ilgisi var. Hiç azalmıyor; hatta artırıyorlar. Sabah İstanbul’la kalkıyorlar, akşam İstanbul’la yatıyorlar. Muhtemelen, kendisini benden sorumlu hisseden çokça bakan ve görevli var. Bu anlamda bu zorluğu hep beraber yaşıyoruz. Açıkçası bu ilgi, keşke İstanbul’a fayda getirse. İstanbul’a fayda getiriyor mu; bundan da emin değilim. Çünkü iş birliği içinde çalışmak, vatandaş için çözüm ve hizmet üretmek yerine, ne hikmetse; polemik üretmek, kavga etmek… Hala seçim atmosferini sürdürme çabası içindeler. Bu nedenle de süt dağıtıp dağıtmadığımızı, üniversite öğrencilerine burs verip vermediğimizi sorgulamaya varıncaya kadar trajikomik durumları sahada yaşıyoruz. Her gün söylüyorum, seçim bitti diyorum; inanmıyorlar! Şehrimize hizmet edelim. Allah lütfetmiş, 25 yıl siz bu şehri yönetmişsiniz. ‘Bitti. Bitti yahu. Yok artık yani. Uyanın’ diyoruz; yine inanmıyorlar! Öyle garip bir durum” şeklinde konuştu.

 

“İSTANBUL ADINA ÇÖZÜM ÜRETME ÇABASINDA DEĞİLLER”

İstanbul’la ilgili yaptıkları ve yapacakları birçok çalışmada iktidar yetkililerini karşılarında gördüklerine dikkat çelen İmamoğlu, “Bize laf yetiştiriyorlar. ‘Masaya gelelim. Bizi davet edin, biz gelelim. Siz buyurun, brifing verelim’ diyoruz ama yok; kaçıyorlar. Dolayısıyla, İstanbullular adına çözüm üretme çabası içinde değiller. Her konuda aleyhimize konuşurlarken, konuyla ilgili eksik veya yanlış bilgileri verirken koca koca insanlar, yetkililer ekranda konuşuyorlar. Üzülüyorum. Bunlara hiç gerek yok. Merkezi idarenin bütün yetkilileri, yerel yönetimlerin yetkilileriyle uyum ve iş birliği içinde çalışmalı. Bunu yapmalı. Bu anlamda vatandaşa hizmet sunmakla mükelleftir. Bu, anayasanın bir gereğidir. Bu ülkeyi ve bu milleti sevmenin bir gereğidir. Ne kadar çatışma isteseler de biz, o çatışmadan uzak duracağız” diye konuştu.

“BİZİ ŞİKAYET EDERKEN GÖREMEYECEKSİNİZ”

“Merkezi idarenin yetkilerini kullanarak ya da kullanmayarak, ‘İBB’yi zor durumda bırakırız, çalıştırmayız, başarısız gösteririz’ gibi bir fikirle hareket ediyorlarsa, boşuna hevesleniyorlar” diyen İmamoğlu, “Bu şehrin büyük bir gücü var. Şehrin gücünü ahlaklı kullanacak, israfı ve talanı ortadan kaldıracak, milletin parasını şehirde adaletli bir şekilde harcayacak bir yönetim var. O yönetimin başında, bu işi bilen bir Belediye Başkanı var. Bu Belediye Başkanı’nın da arkasında, dipdiri bir Cumhuriyet Halk Partisi örgütü var. Türkiye ve İstanbul, böyle bir bencilliği, böyle bir düşüncesizliği, topluma, millete ve özellikle bu kadim kent İstanbul’a, böyle bir zarar vericiliği kaldıracak durumda değil. Ayrıca, İBB’nin yetkileri, kaynakları, bizim kaynak yaratma ve bütçe yönetme becerimiz, bütün bu engellemeleri aşacak düzeydedir. Asla fırsat vermeyeceğiz. Bizi hiçbir zaman, ‘İktidarın engellemeleri yüzünden işimizi yapamıyoruz’ diye şikayet ederken görmeyeceksiniz. Biz, bu şehrin kabiliyetlerini çok iyi kullanacağız. Çünkü şartlar ne olursa olsun, muhakkak bir yolunu bulacağız ve 16 milyon İstanbulluya eşit, adil, hızlı ve kaliteli hizmet sunacağız” ifadelerini kullandı.

“39 İLÇE BAŞARILI OLSUN DİYE ZİYARETLER YAPIYORUZ”

İstanbul’un bütün ilçe yönetimlerini, parti ayırımı yapmaksızın ziyaret ettiklerini belirten İmamoğlu, “Başarılı olsun diye, iyi işler yapsın diye onlarla iş birliği yapıyoruz. Ziyaretler yapıyoruz. Koordineli çalışma konusunda azami bir iş birliği ortaya koyuyoruz. Bu bizim, topluma hizmet anlayışını gösterme konusundaki özel duyarlılığımızdır. Bu iş birliğinin faydalı olacağını, mekanizmalarıyla beraber demokrasinin güçleneceğini görüyoruz. Telaşla, ‘Acaba ne oldu ne olacak’ diyecek bir kadro değiliz. Çok deneyimliyiz. Bu zamanı biz çok bekledik. Asla yanlış yapmayacağız. Bu anlamda hep birbirimizi koruyacağız. Söylemiştim İstanbullulara, ‘Beni ve partimin bu felsefesini tanıdıkça bizi çok seveceksiniz’ demiştim. Görüyoruz ki; seviyorlar ve sevmeye de devam edecekler. Şimdi artık daha da iddialıyım. ‘Nasıl bir belediye başkanlığı yaptığımı görüp anladıkça, daha da çok seveceksiniz’ diyorum. Bunu sizlerin huzurunda bütün İstanbul’a duyurmak istiyorum. Çok şükür vatandaşımızdan o sevgiyi ve o takdiri hissediyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Enerjimi artırıyor, daha fazla çalışmam sebep oluyor. Elbette, bu şahsıma olmaktan çok, kesinlikle kadromuza, çalışma arkadaşlarımıza ve belediyecilik anlayışımıza, bu birikimi bana sağlayan şu geçmiş yıllarımıza aittir” dedi.

İmamoğlu, konuşmasının ardından, yeni seçilen CHP ilçe örgütleriyle, alfabetik sıraya göre anı fotoğrafları çektirdi.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Deniz Gezmiş ile Abdullah Gül’ün ilişkisini biliyor musunuz? Oy düşüşü Saray'ı harekete geçirdi: Erdoğan'dan 'sistem değişikliği' talimatı AKP, iktidarda kalmanın formülünü buldu: Tüm hesaplar bu plana göre yapılıyor! Elazığ için o vekil yalvardı ama AKP’liler bakın ne yaptı