Korkusuz yazarı Ahmet Takan, bugünkü köşesinde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin Saray'dan aldığı bir iddiayı yazdı.
Takan; Saray'da, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini içeren Türkiye Anayasa Değişikliği referandumu için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular ile ilgili söylentiler dolaştığını dile getirdi.
Takan, Anayasa Mahkemesi'nin referandumu iptal etmesinin üzerine neler olacağı konusunda kapsamlı bir çalışma yapıldığından bahsedildiğini ekledi.
Takan'ın yazısı şu şekilde:
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aksayan yönlerini onarmak için çalışma yapıldığını ve sonuçlarının en kısa zamanda kamuoyuna duyurulacağını açıklamıştı. Üzerinden hayli zaman geçti. Resmi bir açıklama yapılamadı. İddialar ise muhtelif. ”Saray ekiplerinin iç savaşları yüzünden bu çalışmadan bir sonuç çıkmaz” diyenler bizzat sarayda oturanlar!.. İktidarın küçük ortağının direnci malumunuz.
Siyasi kulislerde bugünlerce oldukça ilginç iddialara şahit oluyorum. Sarayda, 16 Nisan 2017’de yapılan referandumun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular ile ilgili söylentiler dolaşıyor. “Anayasa Mahkemesi referandumu iptal ederse”nin üzerine kapsamlı bir çalışma yapıldığından bahsediliyor. Ancak ısrarla bir şeyin altı çiziliyor; “Bu iptal kararı Erdoğan’ın gizli kabulü ile olabilir”miş!.. AKP içinde, yeni geçilen sistemin kendilerine yaramadığını ve partiye oy kaybettirdiğini savunan ve eski sisteme dönülmesi gerektiğini ağırlıklı bir çevre var. Zaman zaman seslerini yükseltebiliyorlar. İstanbul seçimlerini kaybettikten sonra faaliyetlerine doğum günü pastası üflemekle devam eden Binali Yıldırım üzerinden yeni senaryolar yazılıyor. Tayyip Erdoğan eski sisteme dönerse Binali Yıldırım’ı tekrar başbakan olarak görebilirmişiz. Onun için bekletiliyor olabilirmiş Binali Yıldırım… Haydi gel de inan!..
AKP Genel Başkan Yardımcısı Kandemir, Kanal 7’deki ‘Başkent Kulisi’ programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kandemir, “Cumhurbaşkanımızın kesin talimatı bize; hiç gözünün yaşına bakmayız, birisi yanlışa bulaşmışsa eğer, her türlü yanlışı kastedebiliriz. Hiç kuşkusuz, yani bize ulaştığı anda müdahale etmek boynumuzun borcu çünkü 2 milyon 200 bin pırıl pırıl, tertemiz gayret gösteren insanın emeğini lekeleriz” ifadesini kullandı.
Toplumun yanlış kabul ettiği her şeyin kendileri için de yanlış olduğunu aktaran Kandemir, “Bir kişi eğer yolsuzluğa bulaşmışsa, bir kişi eğer toplum genel ahlakına uygun olmayan yanlışın içerisine bulaşmışsa, bir kişi eğer üstten bakar hale gelmişse… Bizim için, bizim temel ilkelerimiz ve değerlerimiz var. Bu ilke ve değerlerin dışarısında hareket eder hale gelmişse ya da bunlara bulaşmışsa burada biz bir dakika tereddüt etmeyiz. Bu büyük mücadeleyi birkaç kişinin kirletmesini müsaade etmeyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kandemir, “Yerel seçimlerin tamamıyla ilgili Türkiye’de iyi bir ders çalıştık, Cumhurbaşkanımıza da arz ettik” dedi.
İstanbul’da yenilenen seçimde oy farkının ciddi oranda arttığı hatırlatılan Kandemir, “6.5 ay geçti, AK Parti’nin ders çıkartıp, buna dönük çıkartılan dersler üzerinden adım attığını ya da atacağını gösteren bir işaret verebildiniz mi?” sorusuna Kandemir, “Sonuçtan hareket ederek başarı tayini çok doğru bir şey değil, bizim geleneğimiz açısından da doğru bir şey değil” yorumunu yaptı.
AKP’den ayrılanların ve yeni parti kuranların olduğu hatırlatılarak, buna ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Kandemir, kızgınlıklarını, ihtiraslarını, hırslarını hakikat diye toplumun önüne sunanların asla başarılı olamayacaklarını söyledi.
Erken seçim şartlarının 2020 içerisinde oluşacağına ilişkin iddialarının hatırlatılması üzerine Kandemir, önceliklerinin farklı olduğunu böyle bir gündemlerinin bulunmadığını ifade etti.