Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Birlik Vakfı'nın Çemberlitaş'taki genel merkezinde “Yeni Anayasa ve Öze Dönüş” konulu konferans verdi.
Kahraman burada yaptığı konuşmada, yeni Anayasa çağrısında bulunurken çok tartışılacak açıklamalar yaptı. Cumhur İttifakını sarsacak ifadeler kullanan Kahraman, “Değişmez maddeler anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir” diyerek ilk 4 maddenin yeni Anayasada yer almaması gerektiğini savundu. Kahraman, Indepent Türkiye'de yer alan habere göre şunları söyledi:
“Değişmez maddeler anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir. Millet kendini idare etmek için bir araya geliyor da bir karar veriyorsa demokrasinin gereğini yerine getirmek lazımdır. Parlamenter sistem demokrasiyle bağdaşmaz. Çünkü demokrasilerde 3 temel kurum birbirinden ayrıdır. Yasama, yürütme, yargı birbirine bağlı değildir. Hepsi ayrı güçlerdir. Parlamenter sistemde yürütme ile yasama bir, Meclis'in içinden bakanlar çıkıyor. Oysa şimdikinde Meclis dışındandır bakanlar. Meclis'in gücünün çok daha arttığını göreceğiz. Milletvekillerinin yetkisinin arttığını göreceğiz zaman içinde. Güzel bir sistem ve bu sistem devam etmelidir. Türkiye hakikaten hukuk devleti normlarına uygun, ufku açık, teferruata girmeyen, kısa, öz bir anayasa yapmalıdır. Ümit ederim ki bu gerçekleşir. Bu temenniyi bütün partiler seçimlerde ifade ediyor. İfade ettikleri bu temenninin yerine gelmesine de ellerinden gelen desteği vereceklerine inanıyorum.”
Yeni Anayasa'da ‘dinin' olmasını isteyen Kahraman, 1924, 1961, 1982 anayasalarının ‘dindar bir Anayasa' olduğunu savundu ve şunları söyledi: “Bütün bu anayasalarda din vardır, din dersleri vardır, Diyanet İşleri Başkanlığı vardır, din görevlileri maaşını devletten almaktadır. Dini bayramlar, resmi tatil günleridir. Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın üyelerinden birisidir. Hatta İSEDAK'ın başkanı Cumhurbaşkanımızdır. İçinde olduğumuz çevrenin dışındaymış gibi davranmak çok yanlıştır. Laiklik dünya anayasalarında 5 anayasada ilke olarak var. 195 ülkenin 5 tanesinde laiklik ilke olarak geçiyor. Yalnızca Fransa'da ‘din yok' manasında kullanılıyor, diğerlerinde dine karşı oluş yok. Dinle barışık bir anayasa hepsinde var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istikrarlı, çok ender rastlanabilecek meziyetlere sahip biri olduğunu ifade eden Kahraman, son günlerde Erdoğan aleyhinde kampanya yürütüldüğünü söyledi. Kahraman, “Şahsiyetli, dengeli bir dış politika var. Gayet güzel bir gidiş var. Bunun engellenmesi için 2023'te, şimdi başlamış zaten kampanya ya, kesin bir suretle aleyhte ve gerçekleri ters yüz eden bir kampanya oluyor. Ona itibar edilmemesi lazım. Türkiye'nin istikrarını koruması lazım” şeklinde konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi: Anayasamızın ilk dört maddesini değiştirmek isteyenler, cumhuriyete, laikliğe, sosyal devlete, devletin bölünmez bütünlüğüne, diline, bayrağına ve başkentine karşı olanlardır. Kuvai Milliye neferleri var olduğu sürece hevesleri kursağında kalacaktır.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ: Anayasa'nın ilk 4 maddesi ile uğraşmak, Türkiye'ye yapılacak büyük kötülüktür. Sayın Kahraman, içindekini dışına vurmuş. Geçmişte de ‘laiklik olmamalı' demişti.
Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin: Aldığı talimatla bunu yapıyor. Sayın başkan artık bu aşamadan sonra emekliliğin tadını yaşasın, istirahate çekilsin. Toplumsal konularda ayrıştıran, kutuplaştıran ve ülkede suni gündem yaratan açıklamalarda bir eski Meclis başkanı sıfatını hiç olmazsa kullanmasın.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı: Bir süredir bu tartışmayı yaptırıyorlar. Ortada hiçbir konu yok iken laiklik konusunu çekiştirmeye başladılar. Toplumun geri adım atmayacağını görecekler. Sert tepki ile karşılaşacaklar. Böyle bir şeye müsaade edilmeyecek, müsaade etmeyiz de. Diyanet İşleri Başkanı bunun bayraktarlığını yapıyor. Laiklikten memnun olmadıkları belli! Anayasa'dan bunu çıkarmak istiyorlar. Alt yapısını hazırlıyorlar.