Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, bugünkü köşe yazısında giderek oyları eriyen AKP'nin yaptığı araştırmayı anlattı.
"AKP yönetiminin kadınları da kendi ideolojik çevreleri dışında bir yaşam olduğunu gördü ve onu yaşamak istiyor. Bu konuda AKP içinde yapılan bir araştırmadan söz ediliyor" diyen Balbay, şu ifadeleri kullandı:
"Eğitimde de “arka bahçe” olarak kabul edilen imam hatip liseleri bunca teşvike, bunca ayrıcalığa karşın dolmuyor. İmam hatip ortaokulunu bitirip imam hatip lisesine devam etmek isteyenlerin oranı yüzde 50’nin altında. Artık onlar da arka bahçede değil, ön bahçede olmak istiyor!
Sonbaharda sosyal medyayı susturmak üzerine bir plan yapıldığı anlaşılıyor. Anayasa üzerinde çalışmalar var. AKP ile MHP, bu konuda anlaşamayacaklarını çok iyi bilerek çok iyi çalışıyorlar!
Son ErdoğanBahçeli görüşmesinden de benzer bir durum çıktığı yorumunu yapabiliriz:
Hiçbir konuda anlaşamasak bile iktidarı sürdürme konusunda anlaşıyoruz!
İktidarın düşman üretme yeteneği de zayıfladı. Orman yangınları üzerinden bunun denemesini yaptılar, olmadı."
AKP'nin "2015’e kadar HDP ile 2015’ten sonra da MHP ile yürüdüğüne" dikkat çeken Mustafa Balbay, Saray'ın yeni seçeneğini değerlendirdi.
Balbay'ın bugünkü yazısı şöyle:
Türkiye’de yaşanan hiçbir felaketin, krizin sorumluluğunu üstlenmeyen, sadece iktidarın getirdiği nimetleri paylaşma mücadelesi veren AKP, önünü görmekte zorlanıyor. İktidarda kalmak için geliştirmeye çalıştığı yeni oyunlar tutmuyor.
Sokakta ise hızla yükselen bir öfke hissediliyor. Bu öfkeyi bastırma, tersine çevirme arayışları da sonuç vermiyor.
Ekonomiden dış politikaya, eğitimden sağlığa genel gidiş birbirine bağlı olarak kötü seyrediyor. Eskiden ciddi bir sorun çıktığında AKP ondan daha ciddisini üretir, önceki unutulurdu. Sorunlar o kadar büyüdü ki bu da yol değil.
Bütün bunların toplamı şudur:
Türkiye’de yönetim krizi var!
Bu, devlet krizinden de öte bir durum. Devlet krizi çıktığında bir yönetim iradesi bunun üstesinden gelebilir. Yönetim krizi ise tuzun bitmesi demek!
***
Bu tabloyu en iyi Saray görüyor. Önlem için de her yola başvuruyor.
AKP’nin 2015’e kadar HDP ile 2015’ten sonra da MHP ile yürüdüğü dikkate alınırsa Saray’ın bu aşamadan sonra yine her türlü seçeneği masaya koyduğunu söyleyebiliriz.
Seçenekler bugün için akıldışı görünebilir ama AKP’nin akıl içi yaptığı ne var ki!
Yeniden HDP’ye dönüş mü, onun yerine yeni bir parti kuruş mu?
İYİ Parti’yi yanına çekiş mi?
Bütün bunlar olmazsa halkın iradesini derinden sarsacak gelişmelerden medet umuş mu?
Bunlar ve daha ötesi masada görünüyor.
Ancak iktidarın bu seçenekleri anında değiştirip ona göre manevra yapma gücünün zayıfladığı da bir gerçek.
Daha net vurgulamak gerekirse, “Reis Ay’a dört şeritli yol yaptı” sözüne kanacak kişi sayısı eskisi kadar çok değil. İnsanlar gözünün önünde olana bakıyor. Sokak bir yana AKP’nin içinde AKP’ye inananlar azaldı.
AKP’nin iç gündemindeki konuların başında gençlik, kadın ve eğitim geliyor.
AKP yönetiminin kadınları da kendi ideolojik çevreleri dışında bir yaşam olduğunu gördü ve onu yaşamak istiyor. Bu konuda AKP içinde yapılan bir araştırmadan söz ediliyor.
Eğitimde de “arka bahçe” olarak kabul edilen imam hatip liseleri bunca teşvike, bunca ayrıcalığa karşın dolmuyor. İmam hatip ortaokulunu bitirip imam hatip lisesine devam etmek isteyenlerin oranı yüzde 50’nin altında. Artık onlar da arka bahçede değil, ön bahçede olmak istiyor!
Sonbaharda sosyal medyayı susturmak üzerine bir plan yapıldığı anlaşılıyor. Anayasa üzerinde çalışmalar var. AKP ile MHP, bu konuda anlaşamayacaklarını çok iyi bilerek çok iyi çalışıyorlar!
Son ErdoğanBahçeli görüşmesinden de benzer bir durum çıktığı yorumunu yapabiliriz:
Hiçbir konuda anlaşamasak bile iktidarı sürdürme konusunda anlaşıyoruz!
İktidarın düşman üretme yeteneği de zayıfladı. Orman yangınları üzerinden bunun denemesini yaptılar, olmadı.
***
Sokağa gelince...
Değişim istiyor. Bunu bilinçli bir tercih değişikliği olarak değil, “Bunlar defolup gitsin” duygusuyla istiyor.
“Yeter artık” diye bağırarak istiyor.
“Bıktık” diye istiyor.
Öfkeyle istiyor.
Bu, çok sağlıklı bir değişim isteği değil.
Öfke, aklı sevmez.
Yukarıda sözünü ettiğimiz duyguları yönetecek irade, iktidarı da alacak.
Değişim gömleği beden arıyor.
Saray’ın hedefi böyle bir beden olmadığını halka kabul ettirip “Bana mecbursunuz” demek!
Millet İttifakı çok iyi muhalefet yapıyor. Gerçekleri bütün yönleriyle halkın önüne koyuyor.
Ama halk, durumunu en iyi anlatacakları aramıyor.
Kendisini bu durumdan kurtaracakları arıyor.