Bazılarının bunu istediğini belirten Altaylı, "Yaptıkları rezilliği gazetecilik diye yutturmak için önlerinde kalan tek tük engelden biriyim. Bunun farkındalar. Bırakırım meydanı onlara. Meydanı da fosseptiğe çevirmeleri için" diye yazdı.
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu konuk aldığı yayına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun bağlanmasına yöneltilen eleştirileri yanıtladı.
Programa bağlanmak isteyenlerin herhangi iki kişi olmadığını belirten gazeteci, "Program sırasında biri ağır bir yolsuzluk iddiası ile gündeme taşınmış bir bakan, diğeri ise TBMM Başkanı idi. Bir polemik için değil, haklarındaki iddialara yanıt vermek için aramışlardı" dedi. Perde arkasında yaşananlarıysa şöyle anlattı:
"Bu kişilerin programa bağlanma talebi reklam arasında bana iletilince, ben çok açık bir şekilde, 'Kemal Bey uygun görüyorsa yayın esnasında bağlayabiliriz' dedim.
Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra 'Bağlansınlar, memnun oluruz. Konuyu yayında tartışmak isteriz' deyince her ikisini de yayına bağladık.
Bu talepleri Kemal Kılıçdaroğlu’na sormadan yayına bağlamasak ve Meclis Başkanı ve Ulaştırma Bakanı 'Yayına bizi bağlamadılar. Söyleyeceklerimizden korktular' dese bu kez de 'Nasıl bağlamazsınız. Bizi korkak ve söylediği lafın arkasında duramayan siyasetçiler gibi gösterdiniz. Biz bağlanmalarını isterdik' eleştirilerine maruz kalacaktık.
Bu yüzden de sorduk ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun arzuları doğrultusunda bağlantı gerçekleştirildi. Sonuç olarak da bir ana muhalefet lideri, bir Meclis Başkanı ve bir Bakan uzunca bir aradan sonra TV’de medeni sayılabilecek bir şekilde tartışmış oldular.
Bunu sağlayan da Kemal Kılıçdaroğlu’nun medeni ve cesur tavrı oldu. Zaten sonrasında da 1 saatten fazla devam etti program. Bu konu Kılıçdaroğlu’nun arzusu hilafına gerçekleşmiş ve bundan bir rahatsızlık duymuş olsa bunu dile getirmez miydi!
Zaten program sonunda da AK Parti Genel Başkanı’na da meydan okuması ve bağlantıya ya da karşılıklı program yapmaya davet etmesi de tartışmaktan kaçmadığının göstergesiydi."
Altaylı, kendisine basın camiasından yöneltilen eleştirilere ayrıca tepki gösterdi.
"Çok tepem atarsa ne yaparım onu da söyleyeyim. Siyasi program yapmayı bırakırım, siyasi yazı yazmayı bırakırım. Şu memleket için, geçmişi bilmeyen gençler için, çocuklarımız, torunlarınız için kendimce bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Yapmayıveririm. Hatta hiçbir şey yapmayıveririm" ifadesini kullandı.
Bazılarının bunu istediğini belirten Altaylı, "Yaptıkları rezilliği gazetecilik diye yutturmak için önlerinde kalan tek tük engelden biriyim. Bunun farkındalar. Bırakırım meydanı onlara. Meydanı da fosseptiğe çevirmeleri için" diye yazdı.