Maddenin yanı sıra “köşk alanının” gösterildiği kroki de iptal edildi.
Maddenin yanı sıra “köşk alanının” gösterildiği kroki de iptal edildi. Kıyıların herkesin ortak kullanımına açık olduğuna dikkat çeken AYM, köşkün de aralarında bulunduğu yapıların Kıyı Yasası’ndaki sınırlamalardan istisna tutulmasının anayasaya aykırı olduğunu vurguladı.
Hükümet ocak ayında çıkardığı “torba yasa” ile Kıyı Yasası’na madde ve krokiler eklemişti. Maddeye göre, Çandarlı limanı, Rize İyidere Lojistik Merkez Limanı, Rize dolgu alanı ile Bitlis Ahlat’ta Van Gölü kıyısına yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Köşkü için Kıyı Yasası’ndaki kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümler uygulanmayacaktı. Aralarında köşkün de bulunduğu yapılar için kıyılar doldurulabilecek, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılabilecek, kum, çakıl alınabilecekti.
Yine yasadaki, “kıyı herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz” hükmü de uygulanmayacaktı. Yasanın “kıyılara moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez” sınırlaması dikkate alınmayacaktı. Özetle bu yapıların inşası sırasında kıyılarda her türlü değişiklik yapılabilecekti.
CHP düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle AYM’ye başvurdu. AYM kararında anayasanın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletinin, “eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarını saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuki güvenliği sağlayan, anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlet” olduğuna dikkat çekti. AYM, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olmasının, buraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve doğasına uygun olarak herkesin ortak kullanımına açık bulunmaları gerektiği anlamına geldiğini vurguladı.
Denizden yararlanmanın ancak kıyının kullanımının herkese açık olması ile sağlanabileceğine işaret eden AYM, herkesin serbestçe yararlanmasına açık olan kıyıların aynı zamanda kamu malı olduğunu belirtti. AYM, kıyıda yapılması zorunlu olan kamuya yararlı yapı ve tesislere ilişkin düzenlemelerde anayasanın kıyıların ve çevrenin korunmasına ilişkin hükümlerine uyulmasının zorunluğu olduğunu kaydetti. Kararda, kamu yararı amacıyla yapılması zorunlu olan yapı ve tesislerin olağan ihtiyaçları ile ilgisi olmayan yapılaşmalara izin verilmeyeceğine dikkat çekildi.
“Torba yasada”, köşkün de aralarında bulunduğu yapı ve yapılaşmaların hangi ilkelere, kurallara ve sınırlamalara tabi olacağının düzenlenmediğini belirten AYM, bu alanlarda yapılacak yapılara ilişkin olarak kıyı hukuku rejimi yönünden tabi olunacak herhangi bir kural bulunmadığı ve bu konuda denetimsiz bir alan oluştuğuna dikkat çekti.
AYM, bu durumun anayasa ile devlete verilen çevreyi ve kıyıları koruma görevinin yerine getirilmesine engel oluşturduğuna işaret ederek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Devletin gözetim ve denetim görevini yerine getirmesini sağlayacak kurallara yer verilmeksizin belirli alanlardaki yapılaşmaların Kıyı Kanunu’ndaki sınırlamalardan istisna tutulması, aynı zamanda hukuki belirsizliğe de yol açmaktadır. Söz konusu belirsizliğin ortadan kaldırılması, devletin gözetim ve denetim yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için yasaya ekli kroki ve listelerde gösterilen alanlarda anayasada öngörülen ilkelere uygun yasal düzenleme yapılması zorunludur. Bu zorunluluğun gereğini yerine getirmeyen kurallar anayasanın 2. maddesiyle bağdaşmamaktadır.”
AYM, düzenlemeyi anayasanın cumhuriyetin niteliklerinin sıralandığı 2. maddesi, kıyılardan yararlanma başlıklı 43. maddesi ile sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması başlıklı 56. maddelerine aykırı bularak iptal etti. Yasadaki maddenin yanı sıra yasaya ekli krokiler de iptal edildi. Bu krokilerde “köşk alanı” da yer alıyordu. Karar oyçokluğuyla alındı. 4 üye muhalif kaldı. Mahkeme yürürlüğün durdurulması talebini ise reddetti.
Hükümet 2013 yılında çıkardığı bir başka yasayla da Sivriada’da yapılacak inşaatları Kıyı Yasası dahil bütün mevzuatta yer alan kısıtlamaların dışına çıkarmıştı. Danıştay 6. Dairesi, Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerin Kıyı Yasası hükümelerine ve diğer mevuatta yer alan kısıtlamalara tabi olmayacağına ilişkin yasa değişikliğini AYM’ye taşıdı. AYM, Sivriada’da kıyıların hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan doldurulmasına, kazılmasına, istenildiği gibi değiştirilmesine olanak sağlayan yasa maddesini anayasaya aykırı bularak iptal etti.