Ahmet Takan, "Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumu dahil herhangi bir siyasi sebepten dolayı cumhurbaşkanlığı adaylığından asla çekilmeyeceğine ilişkin katılaşmış fikrimde bu hafta içinde bir esneme oldu!.. Neden mi?.. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz salı günü Meclis grubunda yaptığı açıklamalar yüzünden." diye yazdı.
Takan'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
AKP içinden yükselen “Tayyip Erdoğan sağlık sebepleri yüzünden Cumhurbaşkanı adayı olmayabilir“ iddialarına katılmıyordum. Saray içindeki hizipler savaşını çok yakından takip etmeme rağmen Tayyip Erdoğan’ın liderlik yapısı ve siyasi hırslarını çok iyi bildiğimden anayasa, manayasa bırakın bir tarafa ne yapar eder ömrünün sonuna kadar cumhurbaşkanı adayı olur ve cumhurbaşkanı seçilecek formülü de bulur diye düşünüyordum.
(Bu satırlardan sakın ha benim de teslim olanlar kervanına katıldığıma dair manalar çıkarmayın. Bunu, yıllardır muhalefetin gidişatını da çok yakından takip eden bir gazeteci olarak söylüyorum)
Neyse…
Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumu dahil herhangi bir siyasi sebepten dolayı cumhurbaşkanlığı adaylığından asla çekilmeyeceğine ilişkin katılaşmış fikrimde bu hafta içinde bir esneme oldu!.. Neden mi?.. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz salı günü Meclis grubunda yaptığı açıklamalar yüzünden. Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı üzerinden polemik yaparak, yalan ve tevziratları yayarak aşağıların aşağısına düşenlere and olsun itibar etmeyeceğiz” deyince içime bir kurt düştü!.. Biliyorsunuz, uzun süredir iktidar içindeki “Gürcüler Konseyi” ve “Güvenlikçiler” arasındaki güç mücadelesini çok yakından takip ediyor ve siz değerli okurlarımıza anında sıcak haberler aktarıyorum. Bir süredir dikkatimi çeken diğer hususlarda “Güvenlikçiler”in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu geri plana çekmesi ve Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı ön plana çıkarması. Son zamanlarda, sürekli Hulusi Akar konuşuyor ve ağır bir halkla ilişkiler çalışması yapılıyor. Akar’ın, Ege, Doğu Akdeniz, terörle mücadele konusundaki ataklarına bir bakın… Son olarak, Suriye’nin kuzeyinden gerçekleştirilen saldırılara ilişkin “Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak için yapılması gereken ne varsa yapılacak” diye sert çıkışı…
Dış politika, iç politika, ekonomide çökmüş bir Tayyip Erdoğan… ABD ve İngiltere ile ilişkileri gayet iyi bir Hulusi Akar… Ne yapılması lazım?.. Bir başarı efsanesi yazdırılması lazım. Pekii, ABD, Suriye’de sınırlı bir harekatla Hulusi Akar’a bir hikaye yazdırılması için yol vermez mi? Pekala verir!.. Bir de terör örgütü PKK’ya “silahları bıraktım” açıklaması sosu ilave edilir. ABD projelerinin sağlıklı ve emniyetle gerçekleşmesi için o yollarda beraber yürümeye devam edilir!..
Ha, burada çoğunluğa aykırı bir görüşümü daha ifade etmek isterim. Tayyip Erdoğan ile Hulusi Akar arasında bir devir teslim töreni gerçekleşecekse bu mutlaka Tayyip Erdoğan’ın “olur” ve rızasıyla olur. “Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı üzerinden polemik yaparak, yalan ve tevziratları yayarak aşağıların aşağısına düşenlere and olsun itibar etmeyeceğiz” diyen Devlet Bahçeli’nin yoğun çaba ve ikna faaliyetleri sonucunda!..
(Bu satırları, maçtaki kritik pozisyonlara ekrandan bakıp yorum attıran futbol yorumcuları gibi kaleme aldığımı sanmayın. Her satırında çok ince bilgi izleri olduğunu hassaten belirtmek isterim.)