31 Mart yerel seçimleri öncesinde AK Parti adaylarına yönelik anketlerle ilgili olarak çok çarpıcı bir iddia ortaya atıldı.
Bu nasıl anket?
AK Parti aday açıklama sürecinde sona geldi. Büyük bir aksilik olmazsa bu hafta sonuna kadar il ve ilçelerin tamamı açıklanmış olacak.
Yazılarımı takip eden kardeşlerim hatırlayacaktır. AK Parti'nin en büyük sınavı, ilçe belediye başkan adaylarını açıklama sürecinde yaşayacağını pek çok kez dile getirdim.
Şundan dolayı:
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki seçmen, büyükşehir belediye başkan adayından ziyade, kendi ilçesini yönetecek belediye başkan adayına daha çok önem veriyor. Ehliyet ve liyakata esaslarına göre bir ismin aday gösterilmediğini gördüğü an geri çekiliyor. Kimi sandığa gitmiyor, kimi ise daha uygun gördüğü bir başka adaya oy veriyor.
Genele vurduğumuzda, şu ana kadar açıklanan il ve ilçe adayları ile ilgili kamuoyuna yansıyan çok büyük bir itiraz yok. Ancak bu duruma bakarak "O zaman çok büyük sorun yok" diyemiyorum.
Çünkü itirazların yükseldiği yerler, AK Parti'ye seçim kaybettirecek, ya da oy oranını yarı yarıya düşürecek kritik yerler.
İstanbul'dan başlayarak sırasıyla gidelim:
Bugüne kadar AK Parti mensubu olan ya da AK Parti'ye destek veren pek çok isimle ve Sivil Toplum Kuruluşu ile görüştüm. Abartısız söylüyorum, tamamında "İstanbul'u kaybedebiliriz" endişesi mevcut...
Sebebini sorduğumda, bazı ilçelerde yanlış tercihlerde bulunulduğunu dile getiriyorlar.
Bu ilçeler; Tuzla, Fatih, Beyoğlu ve Esenyurt...
Seçim sonuçları üzerinden gidecek olursak:
Tuzla Belediye Başkanı, 2014 seçimlerinde yüzde 48,6 oy almış.
Esenyurt Belediye Başkanı yüzde 47 oy almış.
Beyoğlu Belediye Başkanı yüzde 48 oy almış.
Fatih Belediye Başkanı ise yüzde 48,5 oy almış.
Bu oranlar AK Parti’nin en iyi olduğu dönemde yakalanmış. Ancak Genel Seçim sonuçlarına baktığınızda ise bu ilçelerin ya ucu ucuna kazanıldığını ya da ucu ucuna kaybedildiğini görüyoruz.
Burada sorun olan şu:
Bu ilçelerde gösterilen adaylar ya yıprandığı ve iyi hizmet veremediği için, ya da ithal olduğu için seçmen tarafından istenmiyor.
Esenyurt bu ilçelerden biri...
Daha önce defalarca yazdım. Yoğunluklu olarak Kars, Ardahan, Ağrı, Iğdır, Van, Muş illerine bağlı seçmenin yoğunluklu olduğu bir bölge burası. Bir başka deyişle çoğu AK Parti'ye oy veren bir seçmen kitlesi var bu bölgede...
Ancak AK Parti bu ilçede Malatya kökenli bir ismi aday gösterdi. Üstelik bu adayın Kürt olması gerektiğine inanılarak alındı bu karar ama ne tuhaftır ki aday gösterilen isim Arap kökenli ve Esenyurt ile uzaktan yakından alakası olmayan biri.
Ve yukarıda adını saydığım illeri temsil eden Sivil Toplum Kuruluşları günlerdir isyan ediyor.
Sözde bir isyan değil bu.
"Bizim kapımıza oy istemeye gelmeyin" diye neredeyse herkese yüzlerce, binlerce mesaj atıldı bugüne dek.
Sayın Binali Yıldırım'a ve eski Ulaştırma Bakanı Sayın Ahmet Arslan'a yüzlerce mesaj gittiğini biliyorum. Bir gazeteci olarak bu mesajlardan ben bile nasipleniyorsam, varın gerisini siz hesaplayın.
Aynı isyan sesleri Fatih, Beyoğlu ve Tuzla ilçelerinde de farklı gerekçelerle dile getiriliyor. Adayların kişiliğine, karakterine ve geçmişteki başarılarına diyecek bir şey yok.
Çok iyi olabilirler ama aday gösterildikleri ilçelerde dile getirilen bir itiraz, bir isyan var ise buna kulak kabartmak gerekiyor.
Açıkça söylüyorum.
Bu ilçelerde yaşanacak oy kaybı, AK Parti'nin İstanbul'u kaybetmesine neden olabilir. Çünkü bahsini ettiğimiz bölgelerdeki oy kaybı neredeyse 600 bin kişiye tekabül ediyor.
Gelelim Bursa ve Kocaeli'ne...
Bu illerde, ilçe adaylıklarında ciddi tuhaflıklar var. Mesela Yıldırım ve Gemlik belediye başkanları, yapılan kamuoyu araştırmalarında yüzde 50'ye yakın veya yüzde 50'nin üzerinde oy alıyor.
Ancak bu isimlerin yerine oy potansiyeli daha düşük olan iki isim aday gösterilmeye çalışılıyor.
Benzer bir örnek, hatta çok daha tuhaf bir örnek ise Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde yaşanıyor. Mevcut Belediye Başkanı'nın yapılan tüm anketlerde AK Parti'nin de üzerinde sonuç aldığı görülüyor.
Düşünün ki "Oy veririm" diyenlerin oranı yüzde 57, "Bu adamdan memnunum" diyenlerin oranı yüzde 77...
Buna rağmen aday gösterilmiyor.
Sebep?
İşte bütün mesele burada düğümleniyor. Çünkü Külliye'ye giden son anketlerde farklı verilere rastlanıyor.
Anketlerde esamisi okunmayan biri, anketten birinci çıkmış gibi gösteriliyor.
Aday gösterilen ismin 2014 yılında aday adayı olduğunda partiye sunduğu özgeçmişe bakıyorum. Bugün yurtdışına kaçan iki azılı Fetö’cünün kendisine adaylık konusunda “referans” olduğunu görüyorum.
Ne acı değil mi?
Bahsini ettiğim diğer ilçelerde anketler aynı şekilde. Anketten çıkmayanlar anketten birinci çıkmış gibi, anketten çıkanlar ise çıkmamış gibi görünüyor.
Kalıbımı basarak iddia ediyorum. İstanbul'un Esenyurt, Beyoğlu, Tuzla ilçelerinde...
Bursa'nın Yıldırım ve Gemlik ilçelerinde ve Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde yapılan ve külliyeye sunulan anketler gerçeği yansıtmıyor.
Genel merkeze giden bu anketlerin tüm verilere bakılarak tekrar incelenmesi ve gerekirse bu bölgelerde yeniden anketler yapılması gerekiyor.
Bunun yapılması AK Parti'ye kaybettirmez. Ama bunun yapılmaması AK Parti'ye çok şey kaybettirir.
Benden uyarması...