Muharrem İnce'nin parti kurma girişimi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e “Evine dön” çağrısı, siyasette “Kartların yeniden karılmasına” yol açıyor. “İnce parti kuracak mı, Meral Akşener evine dönecek mi?” falı açılmış durumda.
Bu hareketlilik devam ederken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yöneticileri İnce'nin hafta içinde neler söyleyeceğini bekliyor. İnce'nin söylemlerine karşı CHP yönetiminin de söyleyecekleri var.
İNCE, GÖRÜŞMEDİ
İnce, Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında, CHP Genel Merkezi'nin kendisini yalnız bıraktığını öne sürüyordu. Aslında, konunun bu noktaya gelmesinin bir nedeni de İnce'nin tutumu olmuş. Gelişmeleri yakından bilen CHP'nin bir üst düzey yöneticisinden dinliyorum:
“Cumhurbaşkanlığı seçiminden bir hafta önce, Genel Başkanımızın talimatıyla, Genel Başkan Yardımcılarımızdan Onursal Adıgüzel'i, İstanbul'a gönderiyor. Onursal Adıgüzel, seçim günü gerek veri akışının nasıl sağlanacağı, diğer siyasi partiler, haber ajansları ve gönüllüler arasında nasıl koordinasoyunun sağlanacağı konusunda bilgi aktaracaktı. Onursal Adıgüzel, İnce ile görüşebilmek için birkaç saat otelde kaldı ama bir türlü görüşme sağlanamadı. Sonunda, İnce'nin koruması, genel başkan yardımcımıza, ‘Muharrem Bey sizinle görüşmeyecek' diyor. Yani, seçim gecesi Muharrem İnce'ye veri akışının nasıl sağlanacağı bilgisi verilemiyor.”
“İNCE” TALİMATI
Muharrem İnce'nin, yeni parti kurma hazırlığı içinde olduğu günlerdir konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hemen herkes düşüncesini dile getirdi. Liderlerden konuşmayan bir tek Kılıçdaroğlu kaldı. Genel Başkan, gelişmeleri kuşkusuz yakından izliyor. Ama İnce'ye cevap vermediği gibi, parti yöneticilerine de “susun, cevap vermeyin, polemiğe girmeyin” uyarısında bulunduğunu öğreniyorum. Bu konuyu, olayın yakın tanıklarından bir MYK üyesi şöyle anlattı:
“Biz polemik peşinde değiliz.Muharrem İnce, parti için kıymetli bir insandır. Partimizin Cumhurbaşkanı adayı oldu. Hepimiz onun arkasında durduk, seçimi kazanması için mücadele ettik. Bu aşamada İnce'nin yaptığı bazı eleştiriler, çıkışlar olabilir. Ama bunu kamuoyu önünde karşılıklı bir polemiğe dönüştürme düşüncemiz yoktur. Geçmişte olağanüstü kurultay için imza toplama girişimi sırasında karşılıklı açıklamalar partimize zarar verdi. Aynı tuzağa düşmeyeceğiz. Bir de size bir video göndereceğim. Muharrem Beyin, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yaptığı açıklamadan 1.5 dakikalık bir bölümü göndereceğim.”
NELER SÖYLEMİŞ
Parti yetkilisi o videoyu gönderdi. İnce'nin arkasında durduklarının kanıtı olarak İnce'nin konuşmasını gösteriyor. İnce şu açıklamayı yapıyordu:
“Seçim sürecinde oylara müdahale edildiğini, sandıklarda çeşitli usulsüzlükler yaşandığını gördük. Görevli arkadaşlarımız bunlarla cansiperane mücadele ettiler. Onların sandıklara sahip çıkma azimlerini ve kararlılıklarını kutluyorum. Kendi adıma ve ülkemiz adına teşekkür ediyorum. Seçimde, her sandıkta ıslak imzalı tutanak tutulur. Altında bizim görevlilerimizin imzası bulunur. Bizim için gerçek seçim sonuçları bu tutanaklarda yazan rakamlardır. Görevlilerimizin bize ulaştırdıkları tutanaklarda Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı rakamlar ve oranlarla anlamlı bir farklılık yoktur. Olan farklılıklar, toplam sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Dolayısıyla seçim sonuçlarını kabul ediyorum.”
Yani, bu video içeriğiyle, İnce'nin, genel merkezin görevini yaptığı ortaya konuluyor. O yüzden bugün İnce'nin parti yönetiminin kendisini yalnız bıraktığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını dile getiriyorlar.
PANDEMİ ARASI
Muharrem İnce ve yakın çevresini kurultay günü rahatsız eden konulardan birisi de “oturma düzeni”ydi. İnce, en arka sıraya oturtulduğu için kırgın. Açıkçası yalnız İnce değil, o gün yaşanan telefon trafiğinden de bu rahatsızlığın hayli yüksek olduğu anlaşılıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir danışmanı, en ön sırada Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak ile Bülent Kuşoğlu'nun arasında oturuyor. Oysa CHP'nin belirlediği oturma düzeninde, danışmanın oturduğu yer “Pandemi boşluğu”dur. Yani orada kimsenin oturmaması gerekiyor. Ancak, danışman kendiliğinden “Pandemi boşluğunu” dolduruyor.
Konuştuğum parti yetkilisi de, danışmanın bu hareketini asla onaylamadıklarını belirtti. Bu köşede fotoğraflarıyla duyurduğum olayın aslının oturma düzeninden değil, danışmanın kendisine yer kapmasından kaynaklandığı anlaşıldı.
CHP Genel Başkanı “Dostlarıyla iktidara ulaşmak” için yol haritasında kararlı bir biçimde ilerliyor. Olağan kurultayda parti vitrinini yenileyen Kılıçdaroğlu, Kadın Kolları Kurultayı'nda da Aylin Nazlıaka'nın seçilmesini sağladı. CHP Genel Başkanı, herkesi dinler ama sonuçta hep bildiğini okur. Bunun son örneğini Parti Meclisi listesinde de, MYK üyelerinin seçiminde de gördük.