CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Semra Topçu’nun KRT TV’de dün akşam yayınlanan “Haftanın Panoraması” programına katıldı.
Erdoğdu, “20 yılın hesabını soracağız. Yetimin hakkını yiyip Prada terlik giyenden hesap sorulmazsa önüne gelen bunu yapar” sözleriyle Erdoğan’a tepki gösterdi.
Erdoğdu, programda şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bu ülkede adam eritmişler, tespit edilmiş ondan sonra gidip o adamın kapısında para isteyecek kadar küçülenlerden kurtulacağız. 20 yılın da hesabını soracağız. Yetimin hakkını yiyip Prada terlik giyenden hesap sorulmazsa önüne gelen bunu yapar. Onun için hesabını soracağız. Sadece bir yıl kaldı, herkes dişini sıksın, moralini bozmasın, sabretsin.
Swap teknik olarak faydası yok, dosta düşmana bizim dövizimiz var denecek. Peki bu duruma niye geldik? Biz hani şunu söyledik; 128 milyar dolar nerede, diye sorduk. İşte o sorduğumuz 128 milyar dolar nerede sorusunun acı sonuçlarıdır bunlar. Türkiye’yi 70 cente muhtaç hale getirdiler. Ve şu gün darbenin finansörü dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri’nin kapısına gidiyor, Suudi Arabistan’ın kapısına gidiyor ve bütün dünya alem biliyor ki sadece tek derdi geçici süreyle borç alabilmek.
Biz şu an muhtaç hale düştük, sebebi de getirdi damadını ekonomi bakanı yaptı, Türkiye’de veyahut AKP içinde ekonomist yokmuş gibi. Damadıyla birlikte faiz enflasyonun sebebidir dediler bir büyük cehaletle ülkeyi yoksulluğa mahkum ettiler. İşte bunun sonucunda bugün Merkez Bankası’nda eksi 45 milyar dolar var, yani bizim hiç rezervimizin olmaması için sıfır olması için 45 milyar dolar bulmamız gerekiyor. Normalde ülkelerin bir yıllık ihtiyacı kadar rezervi olması gerekiyor, bizim de 170 milyar dolar kısa vadeli bir yıllık borç var, üzerine 30 milyar dolar cari açık koyun 200 milyar dolar kasamızda olsa evet durum iyi diyebiliriz. Oysa kasamızda eksi 45 milyar dolar var. İthalata bağımlıyız her an dış borç temerrüdüne girebiliriz. İşte Erdoğan bu tehlikeyi gördüğü için de ülke ülke gezip döviz dileniyor. Bu hale onlar getirdi ülkeyi…
Şu an Türkiye ağır bir bunalım yaşıyor, yaz ortasından itibaren bu bunalım çok daha derinleşecek ağırlaşacak. Bu ekonomik tabloya bakınca şunu görüyorum Erdoğan bir daha asla seçim kazanamaz. Bir yıl içinde iktidardan gidecek. O yüzden zalimleşiyor.
‘40 katır mı 40 satır mı’ arasında uykuları kaçan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin gururunu da incitici bir biçimde Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan kapısında bekliyor. Bizi bu işin içine Erdoğan ve damadı soktu, Erdoğan iktidarda kaldığı sürece Türkiye’nin buradan çıkması kolay değil.
Şunu düşünün bankalarda kredi kartlarından boğulmuş birinin, kredi kartlarından borca batmış birinin tefeciden borç alması gibi düşünün. Tefeciden borç aldığında günü kurtarır ancak sonuçta çok daha ağır bir duruma düşer. Türkiye Cumhuriyeti şu an makro göstergeleriyle döviz krizine girmeden yaşaması mümkün değil. Bunların tek derdi acaba seçime kadar bu işi götürebilir miyim? Bu da mümkün değil.
Kaldıkları her gün Türkiye’ye ciddi zarar veriyorlar. Dış borcu artırıyorlar, mevduatları eritiyorlar. Hızla düzelteceğiz, kimse merak etmesin. Erdoğan Türkiye’yi kilitledi ama Türkiye güçsüz bir ülke değil, birkaç sene içinde acılarını sarıp koşmaya başlar. Ama bu şahıs gerçekten Türkiye’nin başına bela oldu, bir yılı kaldı. Yaptığı her şeyin hesabını verecek.”