Tayland hükümeti, insan ve çevre sağlığı için endişe verici olan toksik kimyasalları yasaklama kararı aldı.
ABD Tarım Bakanlığı Müsteşarı Ted McKinney’in, Tayland Başbakanı Prayuth Chanocha’ya bu kararlarını geri alması konusunda baskı yaptığı belirtildi. Tayland hükümetinin halk ve çevre sağlığını korumak için aldığı bu karara karşı ABD’nin bu tavrının, uluslararası zirai ilaç şirketlerine bağlılık olduğu ifade edildi.
TOPRAĞI VE SUYU KİRLETİYOR
beyondpesticides.com’un haberine göre, Tayland’daki BioThai gibi güçlü yerel aktivist grupların eylemlerinden sonra Tayland hükümeti, tarımsal faaliyetlerde kullanılan glifosat, klorpirifos ve paraquat gibi zararlı kimyasalların üretilmesini veya ithal edilmesini yasakladı.
BioThai'nin yöneticisi Witoon Lianchamroon, glifosat ve paraquatın “suyumuzu, toprağı ve yengeç veya balık veya kurbağa gibi bazı türleri kirlettiğini" belirterek “Bu iki ana tarım ilacı, ülkedeki toplam pestisit kullanımının yaklaşık yarısını kapsıyor ve birçok soruna neden oluyor” dedi.
Yasak, 22 Ekim'de bu konuda 29 uzmandan oluşan Ulusal Tehlikeli Maddeler Komitesi tarafından onaylandı ve bugün itibariyle yürürlüğe girdi. Tayland hükümetinin aldığı bu karar, Ulusal Tehlikeli Maddeler Komitesi tarafından onaylanırken, yasaklanan kimyasal maddelerin imha edileceği belirtildi. Yasakta tarımsal ürünler bulunmamakla birlikte Taylandlı çiftçiler, Tayland hükümetinden aynı zamanda ABD gibi kimyasallara izin veren ülkelerden tohum ithalatının da yasaklanmasını istiyorlar.
ABD MÜŞTERİSİNİ KAYBEDİYOR
ABD Tarım Bakanlığı Müsteşarı McKinney, bu yasağın uygulanması durumunda Tayland’ın soya fasulyesi ve buğday gibi tarımsal ürün ithalatının ciddi bir şekilde etkileneceğini söyledi. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre; Tayland, 2018 yılında ABD’den 593 milyon dolarlık soya fasulyesi ve 180 milyon dolarlık buğday ithal etti. McKinney, Tayland'dan mevcut ithalat sınırlarını korumasını ve özellikle glifosatla ilgili “bilimsel kanıtları tam olarak dikkate almadan” önce yasağı ertelemesini istedi. Ayrıca, uluslararası kimya devi Bayer, Taylandlı çiftçilere glifosat bazlı ürünler ihraç ediyor. Tayland’ın toksik kimyasalları yasaklamasının ise uluslararası kimya şirketlerine ve ABD’ye para kaybı yaşatacağı öngörülüyor.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ GLIFOSATIN KANSEROJEN OLDUĞUNU BELİRLEMİŞTİ
Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), glifosatın 2015'te “muhtemel kanserojen” olduğunu belirlemişti. Ayrıca uluslararası bir araştırma ekibi tarafından yayınlanan bir araştırma, kimyasalın birlikte kullanıldığında göğüs kanserine neden olma potansiyeline sahip olduğunu ortaya çıkarmıştı. ABD mahkemeleri, 2015 yılından itibaren glifosat kullanımını davalarda suçlu buluyor ve kanser sebebi ile kimyasalların kullanımı konusunda dava açanlara milyonlarca dolar tazminat ödenmesi kararı veriyor.
Tüm bu araştırmalara ve yaşananlara rağmen ABD hükümeti toksik kimyasalları savunmaya devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, bu konuda duyarlı olan Kolombiya’nın Ağustos ayında glifosat hava püskürtme konusundaki kısıtlamalarını kaldırması yönünde çağrıda bulundu.
Bu gelişmeler sonucunda Tayland Tarım ve Kooperatifler Bakanlığı yetkilisi, Bloomberg Environment'e “Tayland'ın organik tarıma yöneldiğini ve kimyasalları imha etmesi gerektiğini, çünkü güvenli ve sağlıklı olmadığını” söyledi. Tayland’ın bu kararının, yerel aktivist hareketlerin büyük bir başarısı olduğu belirtildi.
Oda tv