Erdoğan dahil hiç kimseye vatanseverliğimi yargılama hakkı vermiyorum

Halk Tv'de yayınlanan "Halk Arenası" programında yaptıkları açıklamalar nedeniyle sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında soruşturma başlatıldı. İki ismin evine sabah saatlerinde polis gitti. Savcılık Akpınar ve Gezen'i adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk etti. Mahkeme, Akpınar'ı ve Gezen'i, yurtdışına çıkış yasağı ve haftada bir imza atması şartıyla serbest bıraktı.

AKPINAR ADLİYEYE GÖTÜRÜLDÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hesabını verecekler" dediği Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in evine sabah saatlerinde polis gitti.

Metin Akpınar'ın Kadıköy'deki evine sabah saatlerinde polis ekibi geldi. Polislerin içeriye girmesinin ardından Akpınar tek başına dışarıya çıktı. Metin Akpınar, "Savcı bey çağırdı. İfade vermeye gidiyoruz" dedi. Metin Akpınar, sivil aracına bindi. Akpınar, polis aracıyla Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldü.

AKPINAR ODATV’YE KONUŞTU: BİZ BUNU HAK EDECEK BİR ŞEY YAPMADIK

Metin Akpınar Odatv'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Sadece bizim programdan cımbızlanarak yanlış yorumlanarak ifadeler basında yer aldı. Herhalde Cumhurbaşkanına da o bilgi yanlış iletildiği için o da 'Adliye'de hesabınızı verin. Siz bedel ödeyeceksiniz' diye konuşma yaptı. Başsavcılık da harekete geçerek ifademizi almak üzere celp ettiler. Şimdi savcı gelecek, savcıyı bekliyoruz. İfademizi vereceğiz, ondan sonra savcılık iddianamesini hazırlayacak. Zannediyorum hukuki prosedür böyle olacak.

Biz bunu hak edecek bir şey yapmadık. Bütün konuşma metninde de Sayın Cumhurbaşkanı'nın ne adı geçmiştir ne hedef gösterilmiştir. Katiyen böyle bir şey yoktur. Biz sadece demokrasi özlemi, çağdaş demokrasinin ülkemizde uygulanması bağlamında tarifler yapmaya çalıştık. Savcı Bey'e de böyle ifade edeceğiz."

GEZEN ODATV'YE KONUŞTU: "HİÇ KİMSEYE BENİM VATANSEVERLİĞİMİ YARGILAMA HAKKI VERMİYORUM"

Müjdat Gezen'in de evine polis gitti. Gezen de polis eşliğinde adliyeye götürüldü. Odatv'ye konuşan Müjdat Gezen "Savcıya gidiyorum. İfade vereceğim. Benim söylediğim şey belli. Biraz sonra savcılıkta da söyleyeceğim. Yalnız Recep Tayyip Erdoğan'a değil hiç kimseye, benim vatanseverliğimi yargılama hakkı vermiyorum" dedi.

GEZEN'İN AVUKATI ÜLGEN'DEN ODATV'YE AÇIKLAMA

Odatv'nin "Bu bir gözaltı işlemi mi" sorusunu yanıtlayan Müjdat Gezen'in avukatı Celal Ülgen şunları kaydetti:
"Gözaltı değil ama mevcutlu getirme fakat hem Cumhuriyet Savcısı davetiyeyle çağırdık diyor nazik bir şekilde. Hem de sabahleyin polis göönderiyor. Mevcutlu gelsin diye. Kafa karıştırıyor. Hesabını soracağımız kimse yok ki ortada herkes emir kulu."

Müjdat Gezen'e adliyeye girişinde gazetecilerin "Gözaltına alınmayı bekliyor muydunuz?" sorusu üzerine, avukatı Ülgen araya girerek, "Gözaltı yok." dedi. Gezen, basın mensuplarının "Soruşturmayı bekliyor muydunuz?" sorusuna "Bir şey çıkmaz bundan" yanıtını verdi.

“YÖNTEM GARİP”

Gelişmeleri sosyal medya hesabından duyuran Av. Celal Ülgen yaşananlara dair şunları kaydetti:

“Şu anda Metin Akpınar ifadeye girdi biz Müjdat Gezen İle bekliyoruz. Yöntem garip. Basın suçları değil örgütlü suçlar bürosundayız.

Metin Akpınar çıktı ifadeden şimdi biz gideceğiz ancak Metin Akpınar bekletiliyor bizim ifadenin sonucunda durum belli olacak.”

"80 YAŞINDAKİ SANATÇI, KAHVALTISINI ADLİYEDEN YAPTIRILAN TOSTLA YAPIYOR"

Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş Twitter hesabından Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in fotoğrafını paylaştı. Yarkadaş, "Bu ülkenin yüzakı iki sanatçı, savcı 'gözaltı kararı' vermemiş olmasına rağmen, polis marifetiyle adliyeye getiriliyor. Ve 80 yaşındaki sanatçı, kahvaltısını adliyede yaptırılan tostla yapıyor. Metin Akpınar'ın ifadesi saat 12.30'da sona erdi. Şimdi Müjdat Abi ifade verecek" ifadelerini kullandı.

ADLİ KONTROL TALEBİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLDİLER

Metin Akpınar askeri itaatsizliğe teşvik ve Cumhurbaşkanı'na hakaret, Müjdat Gezen de Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla savcılığa ifade verdi.

Savcılık, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'i, adli kontrol talebiyle 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen adli kontrolle serbest bırakıldı. İki isim hakkında da yurt dışına çıkış yasağı konularak haftada bir karakola gidip imza vermesi kararı verildi.

“HAKARETİ YAPAN CUMHURBAŞKANI, HAKARETTEN YARGILANAN MÜJDAT GEZEN”

Müjdat Gezen, mahkeme çıkışında "Ben konuşacaksam yeni bir suç oluşturabilir. O yüzden konuşmak istemiyorum. Hakareti yapan Cumhurbaşkanı, hakaretten yargılanan Müjdat Gezen. Adli sistem değişmiş hayırlı uğurlu olsun" dedi.

AKP’DEN İLK AÇIKLAMA: SANATÇI OLMASI, YAZAR OLMASI SUÇ İŞLEMESİ KONUSUNDA MEŞRUİYET KAZANDIRMAZ

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, sanatçı Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in ifadeye çağrılmasını değerlendirdi. Dağ, hukuki sürecin devam ettiğini ifade ederek, "Yani ortada bir darbe çağrısı, bir tehdit ve sokağa çıkmada içerisinde olan, neredeyse bir vandallığa çağrı olan bir ifade durumu söz konusu" dedi.

Dağ, sözlerine şöyle devam etti:

"Tabii ki bunların cezasız kalması demek; açıkçası insanların bazı görevlerde bulunması, insanların sanatçı olması, yazar olması, siyasetçi olması onların suç işlemesi konusunda meşruiyet kazandırmaz. Onlara suç işleme noktasında bir imkan sağlamaz. Görevi ne olursa olsun düşünce özgürlüğünü aşan noktada, düşünce özgürlüğü sınırları da belli; eğer siz bir darbe çağrısı yapıyorsanız, bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına yıllarca görev yapmış, başbakanlık yapmış bir kişiye bir takım anımsatmalar içerisinde oluyorsanız, bu da insanlarda bir darbe çağrısı olarak nitelendirme durumu söz konusu ortaya koyuyorsa, burada gerçekten bunun hukuki anlamda, cezai anlamda bir soruşturması, yargılanması olarak normal bir şey yok.

Süreçte buna dahil bir süreç. Savcı soruşturma başlattı, ifadeye çağırdı bunlar hukuki olarak yaşanacak durumu olan süreçlerdir. Savcılık ifadesini alacak. İlerleyen saatlerde de bu konuda gerekli kararı savcılık verecektir. Onun için bunu, bu eylemi hiçbir şekilde hukuki sürece dahil etmemek veya cezai sürece dahil etmemek bazı insanların suç işleme özgürlüğü gibi bir anlama ortaya çıkartır. Bu açıdan normaldir, cezai süreç devam ediyor. Bizlere düşen hukuki ve cezai süreci takip etmek ve saygı duymaktır."

SAVCILIKTAN AÇIKLAMA

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemeden adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılan Sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'la ilgili yürütülen soruşturma kapsamında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Müjdat Gezen'in "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçundan, Metin Akpınar ise "Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik" ve "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçlarından adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildiği belirtilerek, "Her iki şüpheli hakkında ‘yurt dışına çıkışı yasaklanmak’ ve ‘Haftada bir gün karakola imza vermek’ suretiyle adli kontrol kararı verilmiştir" denildi.

SORUŞTURMA BAŞLATILDIĞI HATIRLATILDI

Açıklamada, "Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21 Aralık 2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde medyada haberler yer aldığının 22 Aralık 2018 tarihinde öğrenilmesi üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla soruşturma başlatılmış ve ilgili programa ait kayıtlar açık kaynaklardan temin edilerek muhafaza altına alındıktan sonra dökümü yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir" denildi.

"AKPINAR VE GEZEN'E ADLİ KONTROL KARARI VERİLMİŞTİR"

Açıklamada,"Bu soruşturma kapsamında 23 Aralık 2018 tarihinde Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şüphelilerin savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri yönünde talimat verilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunda yer alan konuşmalar değerlendirilerek şüpheli Müjdat Gezen hakkında ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ (TCK m.299), şüpheli Metin Akpınar hakkında ise ‘Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik’ (TCK m.313/1) ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ (TCK m.299), ‘Halkın Bir Kesimini Aşağılama’ (TCK m.216/2) ve ‘Suçu ve Suçluyu Övme’ (TCK m.215) suçlarından adli işlem yapılmıştır. 24 Aralık 2018 günü saat 11.00 civarında adliyemizde hazır olup ifadeleri alınan şüphelilerden Müjdat Gezen, ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçundan, Metin Akpınar ise ‘Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik ve Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçlarından adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, her iki şüpheli hakkında ‘yurt dışına çıkışı yasaklanmak’ ve ‘Haftada bir gün karakola imza vermek’ suretiyle adli kontrol kararı verilmiştir" ifadelerine yer verildi.

ADD: İLERİ DEMOKRASİ KOMEDİSİ ARTIK İLERİ DEMOKRASİ TRAJEDİSİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. “İleri demokrasi trajedisi!” başlığını taşıyan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkez Yönetimi olarak, bıkıp usanmadan, her fırsatta diyoruz ki; “demokrasi, özgürlükler, insan hakları” vb. değerli kavramlar çoğunlukla siyasi algı operasyonları için kullanılmaktadır. 17 yıllık siyasi iktidar, yola çıktığı ilk günden bugüne ‘ileri demokrasi, özgürlükler ve insan hakları’nı kullanarak rejimi dönüştürmüş ve yönetimi tekilleştirmiştir. Gelinen noktada ‘ileri demokrasi’ diye bir şey yoktur. İlerleyen tek şey, baskıcı yönetimdir.

Metin AKPINAR ve Müjdat GEZEN, on yıllarını toplumu bilinçlendirmek için sanata adamış kıymetli sanatçılarımız ve aydınlarımızdır. Katıldıkları televizyon programında söyledikleri sözlerden ‘zorlama yorum’ çıkartılarak, derhal gözaltına alınıp, sorgulanmaya götürülmeleri utançla anılacak bir durumdur. Baskıcı yönetimin en somut göstergesidir.

Büyük Devrimci Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘hepiniz milletvekili, bakan ve hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat, asla sanatçı olamazsınız’ sözünden hareketle, sanatçıya ve sanata sahip çıkmak; düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmak, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin temel görevlerinden birisidir.

17 yıllık iktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı; Atatürk'e alenen hakaret eden meczuplara ve ‘tarihçi müsveddelerine’ gösterdiği itibar ve anlayışın yüzde birini, bu milletin yetiştirdiği ‘gerçek sanatçılara’ gösterebilseydi; Türkiye bugün gerçek anlamda ileri demokrasiye ulaşmıştı. ‘Sanatın içine tüküren’ler geleneğinden gelen iktidar, son uygulamalarıyla, bırakın ‘ileri demokrasiyi’, kazanılmış tüm demokratik hakları yok etmiştir.

Sanatçıya, yazara, çizere ve düşünen herkese baskı uygulayan, yargıyı siyasallaştıran iktidarı, Türkiye’nin dünyadaki itibarını zedeleyen uygulamalardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.

Unutulmamalıdır ki düşünceler topla, tüfekle, hapishanelerle yok edilemez. Ülkemizde oynanan 17 yıllık İLERİ DEMOKRASİ KOMEDİSİ artık İLERİ DEMOKRASİ TRAJEDİSİNE dönüşmüştür.”

Reklamlar

Erdoğan dahil hiç kimseye vatanseverliğimi yargılama hakkı vermiyorum

Bunları da İzleyebilirsiniz