''Dünyamız teknolojik yenilikler yanında diplomaside de büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bireylerle şirketlerle toplumlarla beraber devletlerin de zamanın ruhunu iyi okuması politikalarını da buna göre belirlemesi gerekiyor.
''VİCDANI OLMAYANIN NE AHLAKI NE KUTSALI NE DE TUTARLILIĞI OLUR''
Siyasi ve ekonomik kırılganlıkları dikkate aldığımızda sistemden ziyade sistemsizlikle karşı karşıya kaldığımızı söylemek durumundayız. Son günlerde ticaret savaşlarını da bu sistemsizliğin bir parçası olarak görüyorum. Suriye'de Libya'da Yemen'de Myanmar'da çocuklar ölmeye devam ediyorsa burada sistem sorunu var demektir. Böyle bir çağda hiç kimse başkasından bana ne deme lüksüne sahip değildir. Vicdanı olmayanın ne ahlakı ne kutsalı ne de tutarlılığı olur.
''KOLAYIN DEĞİL ZORUN TARAFINDAYIZ''
Biz kolayın değil zorun tarafındayız hadiselerin içinde yer alan onları yönlendiren aktörler olmalıyız. Türkiye bölgesinin barış ve huzuru için de inisiyatif almak zorundadır. Gerektiğinde diyalog ile yumuşak güç unsurları ile zorlayıcı diplomasi araçlarıyla gerekirse fiili güç kullanarak milli menfaatlerimizi savunacağız.
60 yılı aşkın NATO üyeliğimizi güvenlik politikamızın ana sütunu olarak görüyoruz. NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD'den de bu çerçevede gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz. Angajman ve diyalogda ısrarcı olduk. Türkiye müttefikleri olmadan milli bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme hakkına sahiptir. Güney sınırımızda adeta kanser hücresi gibi büyüyen, müttefiklerimizin ağır silahları ile büyütülen yapı ortadan kalkmadıkça Türkiye kendini emniyette hissedemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla başlattığımız süreci inşallah çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz.
S400'lerin NATO'ya ve F35'lere zarar vereceğine dair hiçbir somut delil yoktur. Hiç kimse kimseyi aldatmasın.''