Auto-Created-3
07 Nisan 2022 ( 1444 izlenme )
Reklamlar

Erdoğan'ın 2002'deki ABD ziyaretinde yaşananları anlattı!

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, "Ak Parti’nin şimdilerde MHP ve Perincekgiller’le ilişkilerinin arkasındaki saikleri, siyasi denklemleri ve oyun kurucuları da ayrıca okumak gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Eski AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Ethem Sancak,  geçtiğimiz günlerde "Biz Amerikan'ın desteğiyle iktidara geldik. Taç giyen baş akıllanır. Van minute olayında rest çektik. Batının pranga sistemine kafa tutmaya başladık. Bunu devirebilmek için en son içimize sızdırdıkları FETÖ, 15 Temmuz darbesini yaptı. Biz milletimizin desteğiyle bunları yendik" ifadelerini kullanması nedeniyle AKP İstanbul İl Yönetim Kurulu tarafından kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edildi.  AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AKP'li isimlerin "dış güçler" söylemleri ile iktidara tutunma çabası sürerken gelen bu açıklama iktidar cephesinde tartışmalara neden oldu.  

DOĞU PERİNÇEK'TEN ETHEM SANCAK'A DESTEK 

 Ethem Sancak ile yakınlığı bilinen Doğu Perinçek, Sancak'ın "açık yürekli davrandığını" söyleyerek; "Çatır çatır fikirlerini söyledi. Mensubu olduğu partinin de kulak vermesi gereken fikirler söyledi. Şahsi menfaatler peşinde yürümüyor, şahsi menfaatlere teslim olsa susması gerekir. Bugün Ethem Sancak’ın söyledikleri Türkiye’nin ihtiyacı olan söylemler. Bence AK Parti için çok büyük bir yanlış ve çok büyük bir kayıp. Ben Sayın Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsam Ethem Sancak’ı alırım en baş köşeye oturturum. En baş köşeye bakın, üçüncü değil. Çünkü Sayın Tayyip Erdoğan’ı, AK Partiyi kurtacak olan fikirler bugün Sayın Ethem Sancak’ta olan fikirlerdir" diye konuştu. 

AHMET TAŞGETİREN'DEN RADİKAL İSLAM VURGUSU 

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren Ethem Sancak'ın açıklamalarını ve yapılan tartışmaları değerlendirdiği yazısında "Ak Parti’nin Amerika tarafından iktidara getirildiği iddiasını en çok Saadetliler telaffuz etmişlerdir, sanıyorum. Bunun için gerekçe olarak başta Erdoğan olmak üzere Ak Parti ileri gelenlerinin kuruluş safhasında Amerika’ya seyahatleri ve oradaki görüşmeleri gösterilmiştir." ifadeleriyle AKP iktidarının hemen öncesinde ABD'ye yapılan ziyaretleri ve seçime etki ettiği iddia edilen üst düzey görüşmeleri hatırlattı. Erdoğan, 19952002 yılları arasında ABD'ye çok sayıda ziyaret gerçekleştirmiş ve resmi olarak yetkisi bulunmamasına rağmen üst düzey isimlerle görüşmeler gerçekleştirmişti. Erdoğan'ın yalnızca AKP Genel Başkanı olduğu ve devlet erkanında görevinin bulunmadığı dönemde gerçekleştirdiği ABD ziyaretinde Başkan Bush ile görüşmesi dikkat çekmişti.

 "Ak Parti’nin ABD tarafından iktidara getirildiği düşüncesine katılmıyorum." vurgusunu yapan Taşgetiren, "Amerika, hem D8 projesiyle hem Ortadoğu’da “Batı’ya meydan okuyan” ve “İslam dünyası” ajandası ile yürüyen Erbakan’dan rahatsızdı. Bu rahatsızlık, Varşova Paktı’nın dağılması ve NATO’nun yeni misyon arayışı çerçevesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki “İslamcı yükseliş”i “Radikal İslam” tanımlaması ile “yeşil tehlike” olarak nitelediği döneme denk geliyordu." yorumunda bulundu. 

Taşgetiren, "Ancak bir “İslam dünyası gerçeği” vardı ve Türkiye gibi bir merkez ülke üzerinden bu dünya ile irtibat kurulabilir, hatta bu dünyaya “yeni düzen” verilebilirdi. Yeni düzen, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü vs kodları taşımaktaydı. Onun da amacı “Radikal İslam” yükselişini kontrol etmekti. Türkiye’nin Kemalist laik kodlarla İslam dünyasında böyle bir misyonu icra etmesi mümkün değildi. Ak Parti kadroları, hem İslami zeminden gelen hem de Erbakan çizgisini eleştiren mahiyetiyle bu misyona oturmaz mıydı? Amerika herhalde Ak parti kadrolarının bu noktada analiz edecekti." ifadelerini kullandı. Ahmet Taşgetiren, "Benim kanaatim, Erdoğan dahil Ak parti ileri gelenleri Amerika’daki temaslarında Refah 

– Saadet ya da daha açıkçası Erbakan çizgisinden farklılıklarını anlatmışlardır. Batı ile ilişkiye nasıl baktıkları, Türkiye’nin çıkarlarını tabii ki önceleyecekleri ama bir “meydan okuma” tavrı içinde de olmayacakları, Türkiye – Batı ilişkilerinin mutlak anlamda çatışma içinde olmasının gerekmediği, İslam dünyasının bir yenilenmeye ihtiyacı olduğu, bunun da dışardan dayatma ile yapılmasının mümkün olmadığı, içerden, Türkiye gibi bir ülkenin öncülüğünde ve İslami hüviyetleri bilinen kişilerce yapılabileceği, Ak Parti’nin böyle bir misyon için en uygun yapı olduğu, Amerika’nın böyle bir yapının iktidara gelmesinin önünü kesmemesi gerektiği, bunun için içerde oluşacak muhalif odaklara cesaret vermemesi….. gibi değerlendirmeler yapılmıştır." tezini savunarak AKP'nin ABD'den aldığı desgteği aktardı.  Ahmet Taşgetiren, "Tüm bunlar, içerdeki iktidarın dışardaki ilişkilerle birebir alakalı olduğunun göstergesi. 

Ne denmişti, “Ergenekoncuları tasfiye için Amerika ve Gülen Cemaati ile birlikte hareket ettik.” Kimdi – kimlerdi bunu söyleyenler ve şimdi o vatandaşlar neredeler? Ak Parti’nin şimdilerde MHP ve Perincekgiller’le ilişkilerinin arkasındaki saikleri, siyasi denklemleri ve oyun kurucuları da ayrıca okumak gerekiyor." ifadeleriyle AKP'nin politik işbirliklerine dikkat çekti.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Cemal Enginyurt kim için ‘Derhal tutuklayın’ çağrısını yaptı AKP'de 'yeni kabine' için 'eski isimler' gündemde Prof. Dr. Derya Unutmaz: Koronavirüs tedavisi ve aşısında çok kısa sürede başarı gösterilecek 'Salgına İyi ki Başkanlık Sisteminde Yakalandık'