Auto-Created-3
02 Ekim 2019 ( 3148 izlenme )
Reklamlar

Erdoğan'ın HDP planı: Partiyi kapatmayalım

Can Ataklı bugünkü "Sarayın umudu HDP"  başlıklı yazısında, Erdoğan'ın "Barajı aşmaması halinde zaten HDP kendiliğinden yok olacak ve hatta Cumhurbaşkanlığı seçiminde de bizim yanımıza gelmek zorunda kalacaktır” dediğini aktardı. 

Ataklı bugünkü yazısında kulis bilgilerine yer verdi. Ataklı'ya göre "Hedef artık HDP'nin zayıflatılması değil, CHP ile iş birliğinin önlenmesi." 

İŞTE CAN ATAKLI'NIN YAZISI


İktidar; özellikle kendisine karşı bir blok gibi hareket etmeye çabalayan muhalefeti yıpratma siyasetini HDP üzerinden götürüyordu.

Hem 24 Haziran genel seçiminden hem de 31 Mart yerel seçiminden önce muhalefet sanki bir terör ittifakı kurmuş gibi propaganda yaptı iktidar kanadı.

Neredeyse yüzde 95'ini kontrol ettiği medya sayesinde, bu propagandasında bir başarı da sağladı.

Ancak bütün muhalefetin topyekun terörist olarak adlandırılması, özellikle İstanbul'da yaptırılan ikinci seçimde ters tepti.


Şimdi, saray farklı bir yöntem deniyor.

Bu da yine HDP'yi kullanarak ancak yüksek sesle “terörist, hain” suçlaması yapmadan iş birliği içindeki partiler içine nifak sokma çabası biçiminde ortaya çıkıyor.

Sarayın talimatı ile harekete geçen yandaş medyanın tetikçileri, ısrarla CHP ile İYİ Parti'nin arasının açılması için çaba harcıyor.

Saray artık açıktan HDP ile muhalefetin iş birliğinden söz etmiyor.


CHP'yi, HDP ile çok sıkı ilişki içinde gösterip bunun üzerinden muhalefetin sağ kesimine sesleniyor.

Yandaş tetikçi yazarlar, akademisyenler, bulundukları her tartışma ortamında İYİ Partililere, Saadet Partilileri, diğer küçük sağ parti temsilcilerine “HDP ile iş birliği yapan CHP'ye destek verecek misiniz, bundan sonraki seçimlerde yine güç birliği yapacak mısınız?” sorusunu yöneltiyor.

Milliyetçilik konusunda kendilerini çok hassas gören İYİ Parti sözcüleri de bu sorulara önceleri kaçamak cevaplar veriyorlardı.

Ancak bu konudaki baskı arttıkça İYİ Partililer de olumsuz görüşler beyan etmeye başladılar.

Bu konudaki ilk ateşi yakan kişi İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu oldu.

Ağıralioğlu, bir televizyon kanalında kendisine sorulan bir soru üzerine “Eğer CHP'liler HDP ile birlikte olmayı sürdürürlerse biz olmayız” dedi.

Benzer bir söylemi yine bir televizyon ekranında çok ısrarlı sıkıştırmalar sonunda Genel Başkan Meral Akşener de dile getirmek zorunda bırakıldı.

Benim analizime göre; saray, MHP'nin elden kayıp gidebileceği endişesi ile bu yöntemi daha da güçlendirmekten yana.

Çünkü şu gerçek artık açık biçimde görülüyor; AKP'den ve politikalarından bıkarak ayrılan partililerin önemli bir bölümü gidecek adres olarak MHP'yi görüyor. Bu da MHP'yi güçlendiriyor ve en azından eski gücüne kavuşturuyor. Böyle bir durumda Genel Başkan Bahçeli, saraya payanda olmaktan vazgeçebilir. O halde henüz rüştünü ispatlayamamış olan İYİ Parti, bu boşluğu doldurabilir. MHP, muhalefete geçse bile CHP ile iş birliği yapmayacak ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda eli mahkum bir durumda Erdoğan'ı destekleyecektir. İYİ Parti'nin muhalefette olsa bile CHP ile iş birliği yapmaması, Erdoğan'ın yeniden seçilmesini garantiler.

İşte bu nedenle sarayın şu sıralardaki en gözde partisi HDP.

Hedef artık HDP'nin zayıflatılması değil, CHP ile iş birliğinin önlenmesi.

Böyle olması halinde HDP'nin barajı aşması da mümkün olmayabilir ki; bu durumda AKP en az 66 milletvekilini havadan kazanacak.

Bazı kurmaylarının Erdoğan'a HDP'nin hemen kapatılmasını önerdiklerini duyuyorum.

Ancak Erdoğan'ın buna karşı “Kapatırsak yenisi kurulur, ayrıca dünyanın önünde parti kapatan duruma düşeriz. Oysa barajı aşmaması halinde zaten HDP kendiliğinden yok olacak ve hatta Cumhurbaşkanlığı seçiminde de bizim yanımıza gelmek zorunda kalacaktır” dediğini söylediler bana.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Erdoğan ve Bahçeli, iddialar karşısında Süleyman Soylu'ya arka çıktı Yargılanmaları büyük zaruret arz etmektedir Erdoğan, Damadı Berat Albayrak'ın Gönlünü Bakın Nasıl Almış? ‘Korkunç düzeyde’ dedi, uyardı: Bayramdan sonra...