Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, bugün kaleme aldığı yazısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılmadığı ve yerine Mevlüt Çavuşoğlu'nu gönderdiği toplantıda yaşanan bir skandalı yazdı.
Ataklı'nın bugünkü köşesinde aktardığı olay şöyle:
Türkiye’de pek konuşulmayan ama İslam coğrafyasında çok ciddiye alınan bir zirve yapıldı Irak’ın başkenti Bağdat’ta.
Toplantının adı; adı “Komşu ve Bölge Ülkeler İşbirliği ve Dayanışma Zirvesi”
Kimler katıldı diye merak ediyorsanız sayayım;
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Katar Emiri al Sani, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Kuveyt Başbakanı el Sabah, Ürdün Kralı 2. Abdullah, BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Nayif el Hacraf ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf el Useymin…
Hepsi kendi ülkelerinin bir numaralı isimleri.
AKP iktidarı ise bu toplantıya Dışişleri Bakanı ile katıldı.
Malum AKP Genel Başkanı, Sisi’nin olduğu yerde olmayacağını söylemişti.
Taliban’la görüşüp “Biz büyük devletiz, diplomasi yapmasını biliriz” diyeceksiniz, sonra gerçek devletlerin başkanlarını boykot edeceksiniz.
Gülerler adama, orası da ayrı tabii.
Erdoğan, Bağdat zirvesine tenezzül etmedi ama Irak Başbakanı Mustafa Kazımi Türkiye’ye karşı dilediği gibi konuştu, kimsenin gıkı çıkmadı.
Kazımi, “Irak olarak topraklarımızın başkalarına saldırı, bölgesel ve uluslararası çatışma sahası olmasını kabul etmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Musul’a bağlı Sincar bölgesini ziyaret ettim. Sincar ve ülkemizin diğer her yerinde tüm tehlikelere rağmen hayatı normale döndürmek istiyoruz” dedi. O toplantıda Türkiye’yi temsil eden Dışişleri Bakanı öylece baktı sadece.
Kazımi’nin Türkiye’yi kastettiği çok ortada.
Çünkü son aylarda Irak topraklarında operasyon yapan, özellikle Irak Başbakanı’nın adını geçirdiği Sincar’a girip çıkan tek ülke Türkiye.
“Konuşsun istediği kadar, biz dilediğimiz gibi Irak’a yönelik operasyon yaparız” diye böbürlenebilir ve aldırmaz davranabilirsiniz tabii de uzun vadede işler öyle yürümüyor işte.