Partiler itibarıyla bakıldığında durum şöyle:
YERLİ VE MİLLİ
AK PARTİ: Cumhur İttifakı'ndan vazgeçme niyetinde değil. Karşı ittifakın dağılması, erimesi ve CHP’nin yalnızlaşması üzerine oyun kuruyor. AK Parti, CHP’yi “darbeci, faşist zihniyet” söylemleriyle doğrudan hedef alırken, İYİ Parti’ye tek kelime etmiyor. İttifak ortağı MHP üzerinden yapılan eleştirileri izliyor. Tartışmayı CHP’nin İş Bankası’ndaki hisseleri, meslek örgütleri üzerinden yürütüyor; dizginini yönlendireceği gündem çerçevelemesi yapıyor. “Milli birlik” söylemiyle koronavirüs sonrası ülkelerin yönelmesi beklenen milliyetçilik siyasetini öne almayı amaçlıyor. Öteden beri vurguladığı “yerli, milli” zeminine oturttuğu millilik söylemini daha güçlendireceğinin işaretini veriyor.
MHP: Açıklamaları AK Parti ile aynı zeminde ilerliyor. Daha çok HDP üzerinden CHP ve İYİ Parti’yi hedef alıyor. Bir tweet ile gündem belirleme konusunda etkili de oluyor. CHP’yi başka bir alana sıkıştırmak için uğraşıyor. Bu aşamada İstanbul Sözleşmesi'ni kendisi dışındaki unsurlara söyleterek de SP’nin karşı çıkışını önceliyor ve buradan CHP’nin arasını açmaya çalışıyor. Nitekim SP de bu konuda Diyanet İşleri Başkanı’nın sözlerine destek vererek CHP ile ayrı zemine düştü.
EKONOMİK PROGRAM İTTİFAKI
CHP: Demokrasi İttifakı adını verdiği projeyi hayata geçirme çabasında; AK Parti ile MHP’yi yalnızlaştırıp, muhalefetin diğer kesimlerinin tek havuzda bir araya geldiği geniş ittifak, birlik hedefinde. Aydın Milletvekili Bülent Tezcan bunu, “Demokrasi bileşenlerinin Ekonomik Program İttifakı” diye tanımladı. CHP yöneticileri koronavirüs sonrası işsizlere daha fazla katılım olacağını, ekonomik zorluğun artacağını bundan ekonomik program ittifakı ile çıkılabileceğine inanıyor. “AK Parti’nin MHP dışında, HDP ve İYİ Parti’den birini yanına almadan iktidar şansını elde edemeyeceğini gördüğünü bu nedenle yeni arayışa girdiğini” ileri sürüyor. Yeni açılım için HDP temasta olduğu kanısını taşıyor; muhafazakar Kürt seçmeni tekrar kazanmak için, Irak Bölgesel Yönetim Lideri Barzani üzerinden bir planın yürütüldüğü iddiasında bulunuyor.
ÖRTÜLÜ VE GÖRÜNMEZ İTTİFAKA PİRİM YOK…
HDP: Partinin yakın geçmişte yenilenen üst yönetimi şu aşamada herhangi bir parti ile ittifak düşünmüyor. Nitekim Eş Genel Başkan Sancar da “Görünmez, örtülü ittifaklara kapalıyız, prim vermeyiz. Çoklu ittifak olabilir ama herhangi bir yere yedeklenmeyiz, kendi kimliğimizle ittifakta oluruz veya olmayız” dedi. HDP’nin diğer yöneticileri ile de konuştum, baraj sorunu olmadığının iktidara yakın anket şirketlerinin de ortaya koyduğunu belirti, tartışmaların kendilerine yaradığını iddia etti. Dolayısıyla, kendilerinin gündeme gelmiş olmasından hoşnutlar.
MİLLET MASASI, TÜRKİYE İTTİFAKI
İYİ PARTİ: HDP ile ittifak iddiası gündeme gelince İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Millet Masası” önerisini gündeme getirdi ve politik manevra başarısıyla gündem farklılaştırdı. İYİ Parti’nin de hedefinde ekonomik program ittifakı var; krizden çıkış için çoklu ittifaka ihtiyaç olduğu kanısında. Millet Masası önerisini gündeme getirmesi halinde bundan AK Parti’nin kaçınacağı da hesaplanmış. Böylece AK Parti yöneticilerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye İttifakı” çağrısıyla paradoksa düşmesi amaçlanmış. “Tam da istediğimiz gibi oldu, kendi çağrılarında ne denli ciddi olmadıklarını gösterdik” bakışındalar. İYİ Parti’nin hedefinde de AK Parti’den kopan iki partinin de katılımıyla, hatta Saadet Partisi’ni de yanına alarak güçlü bir birlik var. Bunun ileride Almanya’da görüldüğü gibi birliklerin ittifakına dönüşüp dönüşmeyeceğini zaman gösterecek.
SAADET PARTİSİ: SP’nin hedefinde de İYİ Parti gibi, Deva ve Gelecek Partileri ile beraber sağın birlikte ittifakı var. Ancak bir güçlü parti ile seçime girmeden de parlamentoda etkili olamayacağını görüyor.
Koronavirüs salgınıyla eve kapanan siyaset de yeni normalin siyasi stratejisini, ittifak planlamasını yapıyor, kendi yol haritasını çiziyor.
Bu arada da “ittifak çatlatma” oyunu oynuyor…