Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, bugünkü köşesinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı üç iletişim yanlışını yazdı.
Zeyrek'in yazısından ilgili bölüm şöyle:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Sazlıdere Köprüsü'nün temel atma törenindeki konuşmasında şöyle bir bölüm vardı:
“Yatırımcıları tehdit ediyorlar. ‘Biz geliyoruz, geldiğimizde size ödeme yapmayacağız, bu yatırımları elinizden alacağız.' Bankaları tehdit ediyorlar, hızlarını alamayıp projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok. Bankalara ödeme yapmazmış…”
Dinlerken kulaklarıma inanamadım. Çünkü kurduğu cümlelerin hiçbiri “20 yıldır girdiği her seçimi kazanan”, “Seçimler konusunda adeta özgüven abidesi gibi duran” bir liderin kuracağı türden cümleler değildi.
Erdoğan'ın konuşmasındaki bu paragrafta “siyasal iletişim” açısından tam üç yanlış yapıldığı kanaatindeyim:
Yatırımcıların, bankaların, ilgili ülkelerin, 3040 milyar dolar gibi büyük bir finansmanı sağlama konusunda ihtiyatlı ve çekingen yaklaştığı doğrudur. Ancak bunun nedeni Erdoğan'ın söylediği gibi muhalefetin “elinizden alacağız” tehditleri değil. Asıl baktıkları, Türkiye'nin ve Türkiye ekonomisinin dışarıdan görünümü, hukuk devleti, şeffaflık, öngörülebilirlik ve demokrasi standartları.
Kanal İstanbul projesi, içinde kupon araziler, lüks konutlar, köprüler, limanlar gibi müteahhitlik işleri olan, kullanılmasa dahi “maliyeti” uzun yıllar boyunca millet tarafından ödenecek bir rant projesidir.
Türkiye'de yapılacak ilk seçimler, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” gibi “Kanal İstanbul Projesi” için de bir referandum niteliğinde olacak.
Millet Kanal İstanbul'a karşı olan partileri iktidara getirirse, iktidarı belirleyen milletin Kanal İstanbul konusundaki kararına da saygı göstermek gerekir.