Habertürk yazarı Fatih Altaylı, eski bakan Erdoğan Bayraktar'ın "Dosyamda ne varsa, hem tapeler hem teknik takip doğrudur, hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur." sözlerini köşesine taşıdı.
Altaylı'nın bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
Günün hatta günlerin gündemi belli.
Eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın sözleri.
1725 Aralık günlerinden beri Erdoğan Bayraktar aynı günlerde iddialara hedef olan diğer AK Partili Bakanlardan farklı bir çizgi izliyordu.
Hep suçsuz olduğunu, sorumluluğun kendisinde olmadığını, yap denileni yaptığını, kendisine çıkar sağlama amacında olmadığını söylüyor, gerçek sorumluların sorumluluğu üstlenmesini istiyordu.
Sonra sustu.
Ya da sesi duyulmaz, duyurulmaz oldu.
Ancak geri planda konuştuğunu duyuyorduk.
Gazetecilere değilse bile, siyasetçilere, yakın çevresine konuşuyor, isyan ediyordu.
Haksızlığa uğradığını söylüyordu.
Öyle ki, son zamanlarda artık muhalefet partisinden isimlerle, belediye başkanları ile bile bu isyanını, hatta öfkesini paylaşır olmuştu.
Bu süreçte kendisine birkaç kez ulaşmaya çalıştım ama yanıt alamadım.
Ama Bayraktar sonunda patlamış ve bir meslektaşımıza konuşmuş.
Daha önce söylediklerinden farklı bir şey söylememiş özünde.
Ancak bir söylediği dikkat çekici.
Demiş ki, “Benim dosyamda yazan ne varsa doğrudur. Hem tapeler doğrudur hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan, Z’ye kadar doğrudur.”
Muhtemelen bu cümleler çok da fazla konuşulmayacak ve unutturulmaya çalışılacak.
Zaten ben herhangi birinin Erdoğan’ın bu açıklamasından yeni bir şey öğrendiğini zannetmiyorum.
O konuşmaların doğru olmadığını düşünen tek bir ferdi vahit var mıydı acaba?
İktidar veya muhalefet kanadından.
Fark etmez.