Hastane arazisi Diyanet’e verildi

Yıllarca tüberkülozla savaşta büyük hizmetler veren ve adeta bir okul olan Heybeliada Sanatoryumu, 2005'te Sağlık Bakanlığı'nca kapatılmıştı. CHP'li Umut Oran, 100'ü doktor 250 personeli ve 660 yatağı bulunan hastanenin akıbeti konusunda CİMER'e sorular yöneltti.

CİMER'den gelen cevapta, “105 ada 1 parsel numaralı taşınmazın, Diyanet İşleri Bakanlığı adına tahsisli olduğu anlaşılmıştır” denildi. Oran bu durumu eleştirerek “İktidar büyük bir aymazlık içinde aklı ve bilimi reddederek yol alıyor. 1924'te kurulan ve verem, akciğer hastalıkları, göğüs cerrahisi konusunda uzmanlaşmış, 80 yıl Türk Milleti'ne hizmet vermiş bir hastaneyi kapatıp, arazisini Diyanet'e devretmek ulusal çıkarlarımıza uymuyor.

Salgın tasarrufu sağlığa yöneltti

Corona virüsü salgını, önce sağlık sonra da ekonomik endişeleri üst seviyeye taşırken, süregelen belirsizlik ortamı ve gelecek kaygısı, tasarruf eğilimlerini de değiştirdi. Kadınların pandemi dönemindeki tasarruf eğilimleri farklılıklar gösterirken, eğitim ve sağlık, birikimlerin ana motivasyonunu oluşturdu.

MOTİVASYON DEĞİŞTİ

Türkiye'de kadınların tasarruf eğilimlerini ve yatırım alışkanlıklarını incelemek amacıyla Odeabank tarafından gerçekleştirilen Kadınların Birikim Alışkanlıkları Araştırması sonuçları, birikim eğilim ve motivasyonlarında önemli değişimlere işaret ediyor. Araştırmada dikkat çeken önemli bir unsur sağlık amaçlı birikim motivasyonunun ilk yapılan araştırmadaki 4. sıradan, temmuz ayında yapılan ikinci araştırmada 3'üncü sıraya yükselmesi oldu.

Sağlık birikimi motivasyonu Covid-19 öncesinde yüzde 15 iken, pandemi ile birlikte yüzde 32'lere ulaştı. Araştırmada yer alan 260 kişilik hedef grubun yüzde 65'i salgın ilan edildikten sonra birikim sebeplerinde değişiklik olduğunu belirtti.

BİRİKİM TUTARI ARTTI

Salgın öncesi kadınların yüzde 28'inin, salgın sonrası ise yüzde 56'sının aylık ortalama birikim düzeyinin aylık toplam gelirinin yüzde 11'inden fazla olduğu ortaya çıktı. Salgın sonrası birikim motivasyonu değişen grubun tamamının, genel birikim yapma sebebinde sağlık harcamalarının önemli yer tuttuğu ortaya konuldu

Araştırma sonuçlarına göre, kadınlar fazladan 5.000 TL'ye sahip olmaları durumunda birikim yapmayı tercih ettiği yönünde görüş bildirdi. Kadınların salgından önce, gelecek için hayalleri arasında tatil yapmak ve araba yenilemek öne çıkarken, salgın sonrasında önümüzdeki 1 yıl için ev alma isteği öne çıktı. Covid-19 öncesinde birikimleri ‘tatil' için kullanma tercihi yüzde 18 iken bu oran da yüzde 12'ye geriledi.

YENİ DİNAMİKLERE UYGUN ÜRÜNLER
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü, Covid-19'un kadınlarda tasarruf eğilimini artırmakla birlikte, birikim motivasyonlarını da değiştirdiğine dikkat çekerek, “Kadınlarımız salgında sağlık ve eğitimi birikim için öncelikli alan olarak ön plana aldı. Odeabank olarak amacımız kadınların birikim eğilimlerini doğru bir şekilde yönlendirerek tasarruf etme çabalarına destek olmak. Banka olarak hizmete sunduğumuz yeni nesil bankacılık ve yatırım hizmetleri ile müşterilerimize bankamızın ürün çeşitliliğinden, avantajlı koşullarda birikim yapma imkânı sunuyoruz. Odeabank olarak, kadınların birikim yapma eğilimlerini doğru ürünler sunarak desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Covid-19 sonrası kronik yorgunluk ön planda olacak

Pandemi büyüyor… Vakalar tüm dünyada ve ülkemizde artmaya devam ederken, hâlâ gizemi çözülemeyen virüs, bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor. Prof. Dr. Barbaros Çetin, yeni corona virüsüyle ilgili ilginç tespitleri şöyle anlattı: Ulusal Direktör Dr. Antony Fauci virüs temizlendikten sonra bile, post-viral semptomlar gösterenlerin az sayıda olmadığını ifade ediyor. Araştırmalarda; Miyaljik Ensefalomiyelit (ME) yani Kronik Yorgunluk Sendromu'na (CFS) çok çarpıcı bir şekilde benzeyen “post-viral sendromu” olan kişiler çok fazla sayıda tespit edilmiş.

TAM OLARAK İYİLEŞEMİYOR!

Bilim insanlarına göre kronik bir hastalık olan ME/CFS onlarca yıl sürebilir. Yeni corona virüsü, bu zayıflatıcı durumun başlangıcını potansiyel olarak tetikleyebilecek yalnızca bir virüstür. Diğer korkutucu bir tespit, küresel yeni corona virüsü krizinde altı aydan fazla süredir, Covid-19 ile enfekte olanların çoğunun tam olarak iyileşememesi… Covid-19 sonrası iyileşmeler üzerine yapılan bir anket sonucu, iyileşen 292 kişide CDC'nin belirlediği 17 semptomun ortalama yedisi halen görülüyor. Zira hastaların yüzde 35'i yorgunluk bildirmiş. Başka herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan 18-35 yaş arası her 5 gençten biri tam olarak iyileşemediğini ifade etmiş.

TAŞIYICI BULAŞTIRABİLİR

Dünya Sağlık Örgütü Uzmanı Dr. Maria Van Kerkhova, asemptomatik insanların hastalığı geçirmesinin çok nadir olduğunu ileri sürdü. Kanıtlar, semptomları olan kişilerin en bulaşıcı olduğunu gösteriyor. Ancak hastalık gelişmeden önce başkalarına aktarabildiklerine dikkat çekiliyor. İnsanların bir kısmı hiçbir belirti göstermeden pozitif test sonucuna rağmen, hastalığı başkalarına bulaştırmaya devam ettikleri bilinmiyor. Hastalar 3 gruba ayrılıyor:

1- Asla semptom geliştirmeyen kişiler (Asemptomatik).

2- Henüz semptomları olmadığında test pozitif çıkan insanlar ki, semptomları geliştirmeye devam ediyorlar. (Presemptomatik).

3- Corona virüsü olduğunun farkında olmayan çok hafif veya atipik semptomları olan kişiler.

KAN ZEHİRLENMESİ GİBİ

ABD'de yapılan son çalışmalara göre, Covid-19'dan kurtulan hastaların Sepsis'ten (kan zehirlenmesi) kurtulanlar gibi yan etkilere sahip olabileceği ileri sürüldü. Şiddetli akut solunum sendromu corona virüsü 2 (SARS-CoV-2) ile enfeksiyonun potansiyel olarak benzersiz tezahürlerine önemli ölçüde odaklanmış olsa da, şiddetli Covid-19'un birçok akut belirtisi ve sonuçları diğer patojenlerin neden olduğu Sepsis'lere benzer.

ÇOCUKLARla ilgili TESPİT

Yeni bir çalışma, Covid-19 ile çocuklarda tip 1 diyabet gelişimi arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürüyor. İngiltere'de İmperial College London ve 4 hastane vakfının yürüttüğü ortak bir çalışmaya göre, 30 çocuk pandeminin zirve yaptığı dönemde yeni başlayan tip 1 diyabet tanısıyla hastanelere başvurmuş. Bu vaka sayısı önceki yıllarda aynı dönemde tipik olarak görülen vaka sayısının yaklaşık 2 katı. Çalışmada, yeni başlayan diyabetli çocukların yüzde 70'i Diyabetik Ketoasidoz (DKA) ile başvurdu. DKA, vücutlarında insülin bitmeye başlarsa, diyabetli kişilerin başına gelebilecek ciddi bir durumdur.

Hastane arazisi Diyanet’e verildi

Bunları da İzleyebilirsiniz