Türkiye'nin, İsveç'in NATO'ye üyeliği önündeki veto tavrı sürerken İsveç medyası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç Başbakanı Andersson'dan talebini yazdı.
Rusya’nın Ukrayna'yı işgalinin ardından NATO’ya dahil olmak istediklerini açıklayan İsveç ve Finlandiya ile Türkiye arasında yaşanan üyelik gerilimi devam ederken İsveç medyasında dikkat çekici bir iddia yer aldı. İsveç’in çok okunan gazetelerinden Expressen’e konuşan bazı kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül ayında seçime girecek İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’a talebini ortaya çıkardı. Gazeteye konuşan kaynaklar, Erdoğan’ın İsveç’in Savunma Bakanı Peter Hultqvist’in görevden alınmasını talep ettiğini söyledi.
PKK KUTLAMASINA KATILMIŞTI
Erdoğan’ın bu talebine dayanak olarak da Hultqvist’in 10 yıl önce 2011’de PKK’nin kuruluşunun 33’üncü yılı 'kutlamalarına' katıldığını gösterdiği belirtildi. O dönemde Sosyal Demokratlar’dan bir vekil olarak görev alan Hultqvist’in o dönem katıldığı etkinlik büyük kriz yaratmıştı. Hultqvist Borlange’deki etkinliğe katılmasının sebebi olarak da Kürt gruplara desteğini göstermek olduğunu söylemişti. Expressen’e konuşan kaynak İsveç ve Türkiye’den heyetlerin görüştüğünü söylerken “Türkiye Hultqvist’in savunma bakanlığından alınmasını istiyor” dedi. Konuyla ilgili Expressen, savunma bakanı Hultqvist’e bazı sorular sordu. Hultqvist, “O zaman olduğu gibi şimdi de Kürt sorununun demokratik yollarla, müzakere ve anlaşmalarla çözüleceğine inanıyorum. Ben barış haricinde bir şeyi desteklemedim ve terörizme karşıyım. Bunun haricinde başka bir yorumum yok” dedi.
İKTİDARIN GİZLİ NİYETİ!
Öte yandan Emekli Amiral Türker Ertürk ise sözkonusu olay üzerinden iktidarın gizli niyetini yazdı. " Bu günlerde gerek ABD’nin gerekse NATO’nun gündemindeki en önemli konu; İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurusu. Türkiye’yi yöneten iktidar, bu iki ülkenin NATO üyeliği başvurusu için “Veto” çıkışı yaptı. Halbuki kısa bir süre önceFinlandiya’ya NATO’ya katılım için olumlu görüş bildirilmişti. Belli ki; iktidar veto çıkışı yapmaya son anda karar vermiş.
Bu bile Türkiye’de kurumların çöktüğünün ve kişisel günlük kararlarla yönetildiğimizin çok açık bir belirtisi. Türkiye’nin bu iki ülkeden genel olarak talepleri ise; PKK ve FETÖ bağlantılı kişilerin iadesi ve bu örgütlerle bağlantılı derneklerin faaliyetlerinin engellenmesi, Türkiye’ye uygulanan savunma sanayii ambargosunun kaldırılması. Erdoğan ABD İle Masaya Oturmak İstiyor Bugüne kadar İsveç ve Finlandiya ile yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmadı. Ama bu ay içinde bu konunun ana gündem maddesi olacağı iki büyük toplantı gerçekleşecek. Bu toplantıların birincisinde,1516 Haziran’da, İsveç ve Finlandiya’nın da davetli olarak bulunacağıBrüksel’deki NATOKarargâhındaNATO’ya üye ülkelerin Savunma Bakanları toplanacaklar.
Toplantıya Türkiye adına Hulusi Akar katılacak ve Türkiye’nin konuyla ilgili pozisyonunu anlatacak. Burada toplantıdan ayrı olarak ABD Savunma Bakanı ile Hulusi Akar’ın kimse olmadan baş başa ikna amaçlı görüşmesi de pek muhtemeldir. İkinci toplantı ise; 2830 Haziran arasında İspanya’nın başkenti Madrid’de gerçekleşecek NATO Liderler Zirvesi. RusyaUkraynaSavaşı ve NATO’nun 2030 Stratejik Konsepti,Madrid’deki zirvenin ana başlıklarını oluşturacak. Erdoğan’ın da katılacağı zirveye İsveç ve Finlandiya da davetli olarak iştirak edecek.
Eğer o tarihe kadar çözülemezse Madrid’de de BidenErdoğan görüşmesi olabilecektir. Erdoğan açısından sanırım hedef budur. ABD Oralı Olmuyor ABD, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik işinin Madrid’deki zirvede bitirilmesini istiyor. Çünkü bu iş uzarsa zaman içinde aksi gelişmelerin de olabileceği değerlendiriliyor. İktidarın ABD ve NATO’dan gelecek baskılara direnebilecek gücü yok. Ayrıca veto çıkışının arka planı da ilkesel bir duruşu da yok. Çünkü iktidar,NATO’nun genişlemesine karşı değil ve bu kapsamda Ukrayna ve Gürcistan’ınNATO üyeliğini destekledi. Sorun PKK Terör Örgütü, FETÖ ve savunma sanayii ambargosu olamaz. Çünkü bu konularda bu iki ülke yalnız değil. ABD, PKK ve FETÖ’ye desteğin kralını verdi ve hala da vermeye devam ediyor.
Esas pazarlığınABD ile yapılması lazım.İktidar da bu pazarlık için ABD ile masaya oturmak istiyor amaABD oralı olmuyor ve “İsveç ve Finlandiya ile sorunlarınızı çözün”diyor. İktidar da bu iki ülkeyle anlaşmayarak ABD ile masaya oturabileceği ve pazarlık yapabileceği gelişmelerin önünü açmaya çalışıyor. İktidarın Amacı İktidarın içerideki amacı; NATO’ya diklenen lider görüntüsü ile gözleri kamaştırıp, bu bağlamda büyük resmi göremeyen bir kısım milliyetçinin oyunu kazanabilmek. Dışarıdaki amaçları ise; ABD ile pazarlık ederek iflas etmiş ekonomiye sıcak para desteği sağlayabilmek, Halk Bankası ve Zarrab gibi konuları hasıraltı edebilmek ve kafasına göre seçim yapmasına rağmen kazanamaması durumunda iktidara tekrar el koymasına sessiz kalınmasını sağlamak. Bu arada İsveç ve Finlandiya’dan da taviz olarak ne koparılırsa kardır diye düşüneniktidar için önemli olan tek bir hedef var, o da iktidarda kalmaya devam edebilmek.
Ülkemizin geleceği, güvenliğive saygınlığı umurunda bile değil!Kaldı ki şu ana kadar herhangi bir taviz de koparabilmiş değil. ABD’nin İsveç ve Finlandiya konusunda acelesi var ama Biden hala pozisyonunu değiştirmiş veyaErdoğan’ı şu an için muhatap alacakmış gibi görünmüyor. ABD,Erdoğan’ın direnme gücünün olmadığını, baskı ile veto engelinin aşılacağını,Madrid’de mutlu sona ulaşılacağını değerlendiriyor. Tabii ki son kertede İsveç ve Finlandiya’dan Erdoğan’ı iç kamuoyu önünde kurtaracak göstermelik tavizler gelebilir.