Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz Türkiye'nin dört bir yanında süren orman yangınlarını ve Türk Hava Kurumu hakkında tartışmaları köşesine taşıdı.
Saymaz, "Pakdemirli, THK'nın filosu yerine, geçiyorum pırpırlı bir uçağı, uçurtma bile almadı. Ormanlar yalnızca PKK'lı teröristlerin, yamyam müteahhitler ve otelcilerin değil, beceriksiz ve işbilmez bir kadronun da kurbanı oluyor." ifadelerini kullandı.
İsmail Saymaz'ın "Yangın çıkınca tekbir, sönmezse Fatiha" başlıklı yazısı şöyle oldu:
Cübbeli Ahmet bile iktidarın orman yangınlarını söndürmekten aciz olduğunu görmüş olmalı ki…
“Yangın gördüğünüz zaman tekbir getirin, zira tekbir gerçekten onu söndürür” hadisini hatırlatıyor.
Bu söz gerçekten Hazreti Muhammet'e mi aittir?
Doğrusunu ilahiyatçılar bilir.
Ancak bir orman tutuştuğunda işimizin Allah'a kaldığı ayan beyan görünüyor.
Türk Hava Kurumu'nun (THK) elindeki altı uçak bakım ve onarımı yapıldıktan sonra uçabilecek haldeyken, 30 ilde 98 ormandan üç gündür yangınlar yükseliyor. Bilhassa Manavgat, Marmaris ve Köyceğiz'de biri sönerken, diğeri tutuşuyor.
İki itfaiyecimiz şehit oldu.
Toplam altı can yitirdik.
Niçin?
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 2019 yılında THK'nın uçaklarını hurda ilan ettiği için!
Pakdemirli, bugün “Envanterimizde yangın söndürme uçağımız yok” diyor.
Peki, THK'nın hangarında çürümeye terk edilenler ne?
Pakdemirli'ye göre bu uçaklar uçabilecek, uçsa da performans verebilecek kapasitede değilmiş.
Bakan beyden iyi bilecek değiliz elbette.
Nihayet, on parmağında on marifet olan bir siyasetçi.
İzmir'de zeytinyağı toplantısında Yunan yağını övmüşlüğü…
Balık festivalinde Cumhurbaşkanı'nı “Türkiye'nin en büyük balıkçısı” ilan etmişliği…
Kırmızı etteki pahalılığa karşılık “Kırkına kadar kuzu, kırkından sonra kuzunun yediğini yiyeceksin” diyerek köklü çözüm önermişliği…
Canlı yayında enkaza çıkıp tonlarca betonun altında imdat bekleyen depremzede ile sohbet etmişliği var.
Hem deniz kaptanı, hem amatör telsizci hem de ‘pırpır' uçak pilotu.
Cumhurbaşkanı Türkiye'nin en büyük balıkçısı ise…
Bakan da en büyük pilotu.
Cumhurbaşkanı da bakanı gibi, “THK'nın elinde kullanılacak bir uçak yok” diyor.
Olsa mutlaka bilirdi.
Geçen Kıbrıs ziyaretine sekiz uçakla gitti.
Ercan Havalimanı, bu kadar uçağı en son Kıbrıs çıkartmasında gördü.
THK'nın uçabilecek uçağı olsa, yangın söndürmekten önce Cumhurbaşkanı'nın itibar filosu ile yavru vatana inerdi.
Erdoğan, 1115 odalı külliye sahibi olmayı, Okluk Koyu'na yazlık ve Malazgirt'e kışlık saray yaptırmayı “İtibardan tasarruf olmaz” diye açıklarken; 13 uçaklık filoyu devlet yönetmenin gereği olarak görüyor.
Bu uçaklardan birinin satışından elde edilecek gelirle onarımı mümkün olan THK'nın yangın söndürme uçakları yerde örümcek ağı bağladığından Türkiye'nin itibarı üç gündür cayır cayır yanıyor.
Eli kulağında bir felaket bu.
Orman Genel Müdürlüğü'ne göre 2017'de 2411, 2018'de 2167 ve 2019'da 2688 olan yangın sayısı geçen yıl 3399'a çıktı.
Vaziyet böyleyken…
Pakdemirli, THK'nın filosu yerine, geçiyorum pırpırlı bir uçağı, uçurtma bile almadı. Ormanlar yalnızca PKK'lı teröristlerin, yamyam müteahhitler ve otelcilerin değil, beceriksiz ve işbilmez bir kadronun da kurbanı oluyor.
Aynı yönetememezlik Elazığ ve İzmir depremlerinde…
Doğu Karadeniz'deki sel ve heyelanda…
Yol geçen hanına dönen Suriye ve İran sınırlarımızda karşımıza çıktı.
İktidar sahipleri Marmaris'te itfaiyecilere motoruyla su taşırken can veren köylü çocuğu Şahin Akdemir kadar sorumluluk almıyor.
İki itfaiyecimiz canından vazgeçerken, THK'nın kayyumu nikaha katılmaktan utanmıyor.
Fakat aynı kadrolar birden çok maaş almakta, partizanlara memuriyet ve yandaş şirketlere ihale dağıtmakta mahirler.
Bazı belediye başkanları ‘itfaiye öncü aracı' bahanesiyle altına lüks makam aracı çekiyor.
Bilseler ki yasalarda ‘yangın söndürme öncü uçağı' diye bir boşluk var, her biri ilçeden ilçeye uçuyor olurdu.
Demem o ki…
Cübbeli Ahmet, haklı.
Yangın çıktığında, iktidar söndürmekten aciz olduğu için tekbir getirebilirsiniz.
Sönmedi mi?
Dileyenler, ormanların ruhuna Fatiha okuyabilir.
THK'nın 2010'dan 2019'a kadar yönetim kurulu üyesi ve Antalya Şube Başkanı olan emekli Albay Vasıf Yüceliş ile konuştuk.
■ Bu uçaklar hurda mı?
Tüm dünyada CL 215 model uçaklar uçuyor. Uçakların antikası, hurdası olmaz.
■ Bizde kaç tane var?
Altı. Bakım ekibinin şefi aradı. “Bir haftada ikisini yangın söndürür hale getiririm. Diğerleri için bir ay süre isterim” dedi.
■ Bakım yapılsa uçar öyle mi?
Evet. Çok özel bir uçak bu. Uçaklar geldiğinde Kanada'dan öğretmen pilot getirdik. Pilotlarımızı öğretmen seviyesinde yetiştirdiler. Yetişen pilotlarımız ise ihale alınamıyor diye işsiz kaldı.
■ Başka kurumda söndürme uçağı var mı?
Yok. Pahalı bir yatırım. Sıfırı 3050 milyon dolar. Kiranın maliyeti yüksek.
■ Çözüm ne olmalı?
Uçakları devlet uçağı statüsüne soktuğumuzda sıkıntılar aşılıyor. Orman Genel Müdürlüğü ya da Hava Kuvvetleri satın alabilir.
■ Uçaklar kullanılsa ne olurdu?
Kesinlikle yangın sönerdi. Pilotlarımız minimum alçalma limitlerine inip suyu bomba gibi bırakıyor. Rus pilotları o riski almaz.
■ Kiralama daha mı mantıklı?
Değil. İşletme sizde değilse mecbur kiralayacaksınız. Altyapısı olan bir kurum var: O da THK.