Auto-Created-3
11 Temmuz 2020 ( 61847 izlenme )
Reklamlar

İşte Koronavirüs Gerçeği!

Yerküre koronavirüs salgını ile sarsılırken dünyanın en genç profesörü ünvanına sahip olarak ülkemizi gururlandıran, kimya alanında imza attığı bilimsel çalışmalarla göğsümüzü kabartan, yakın zamanda kaybettiğimiz Türkiye ve Türkçe sevdalısı hocamız Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, yıllar önce 'sahte virüsler, sahte aşılara, hastalıklara' dikkat çekmiş Gazeteci Hamza Hamzaoğlu'na bakın neler anlatmıştı.

" Alman bir araştırmacı tarafından yazılmış olan 'Ölüm tohumları' isimli bir kitap var. Bu konuların çok iyi araştırıldığı ve anlatıldığı bir kitaptır. Şimdi bu genetiği değiştirilmiş tohumlar meselesi var. Kitapta bunun planlarının 1930'larda yapıldığı belirliyor. Bana sorarsanız olay taa 1700'lü yıllara kadar gidiyor ama kitaba göre bunun planlamaları 1930'larda yapılıyor.

 Bugün Amerika dahil paraya yön veren birkaç aile var ve doğalgaz, petrol dahil herşeye onlar hükmediyor, onların dediği oluyor. Bu kişilerin ataları bir karar alıyorlar ve diyorlar ki, "Dünya nüfusu çok fazla. Bunların büyük çoğunluğu ahmaktır, sıradan insanlardır, hiçbir işe yaramazlar, kuru kalabalıktır bunlara gerek yok. Nüfusun yüzde 20'si bize köle olarak yeter, gerisini yok edelim. Peki nasıl yok edeceğiz, Savaşlar çıkarır birbirine kırdırırız bu bir. Teknoloji ilerledikçe güçlü silahlar yaparız büyük bombalar vs. onlarla hallederiz iki. Atom bombalarını falan biliyoruz. Şimdi iş son derece tehlikeli bir yönteme geldi. Artık savaşların, bombaların modası geçti.  

"ASIL GAYET DÜNYA NÜFUSUNU AZALTMAK"

 Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissenger aynen şunları söylemişti: Bir atom bombası 100 milyon dolara malolur ve ortalama yüz bin kişiyi öldürür ya da sakat bırakır. Şimdi bu yeni silahla yani tohum silahıyla sessiz sedasız hatta size yardım ediyoruz ayağına parasını alıp kendi tohumlarımızı verir ve mevcut nüfusu hızla azaltmaya başlarız. Asıl gaye dünya nüfusunu büyük ölçüde azaltmak, Afrika kıtasında hiç insan bırakmamak. Yine birbaşka kitap daha yayınlanmıştı onun adı da Sahte Gıdalar ve Sahte Domuz Gribi'ydi. Ki daha önce de kuş gribi diye birşey yarattılar ve Türkiye'ye de bunu yutturdular o sayede de beyaz et sanayi yok olma noktasına getirildi. O da sahteydi ve aslında kuş gribi diye birşey yoktu.

 Domuz gribi de yine aslında olmayan birşeydi. Sonra aşı yapıyorlar ve tüm dünyaya devasa paralarla satıyorlar hatta bunu almaya ülkeleri mecbur bırakıyorlar. İnsanlara bile zorla aşıyı yaptıracaksın diyorlar. Kendi ülkelerinde Amerika'da bile insanlara bunu yaptılar aşı yaptırmayana din dolara ceza yazdılar. 

"AFRİKA'DA ZENCİ BIRAKMAYACAKLAR..

Yine Afrika'da sahte bir hastalık üretti bu elit takım ve oraya aşı gönderdi. Yalnız bu aşıyı sadece doğum yapabilecek durumda olan kadınlara zorunlu tuttu ve onlara yaptırdılar. 18 yaşından 45 yaşına kadar ki tüm Afrikalı kadınlara bunu uyguladılar. Bunun dışındaki erkek ya da kadınlara o aşıyı yaptırmadılar. Dünyada bir iki tane kalmış bağımsız ülkelerden birinde bağımsız araştırmacılar bu aşıyı incelediler. Aşının içinde inanılmaz maddeler tespit ettiler. 

Aşının işte hamileyse kadın düşük yaptırdığını, çocukların sakat doğmasına sebebiyet verdiğini tespit ettiler. Maksat uzun vadede Afrika'nın nüfusunu sıfırlamak. Ama zenci nüfusunu. Amerika'da bir harita çıkardılar bir dönem renklerine göre dünya nüfus haritasıydı Afrika kıtası beyaz gösteriliyordu. Bütün bunları yapan kim birilerinin öykündüğü batı.

 Batıda konuşlanmaış paranın yönetimini elinde bulundura birkaç isim, aile. Kendi halklarına bile acımıyorlar başta zavallı, cahil bırakılmış Amerikan halkı olmak üzere. İşte o bunların öğrencileri, adamları olan Kissenger gibi bakanlar vs., 'Dünyanın enerjisini kontrol eden ülkeleri kontrol eder ama dünyasının gıdasını kontrol eden halkları kontrol eder" diyen adamlar. Ve bugün tüm yapılanlar o planların ve sözkonusu şahıslara ait şirketlerin elinde ve kontrolündedir.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Kentte vaka sayıları alarm vermeye başladı! Yoğun bakım ünitelerinin yüzde 100'ü dolu Çiğdem Toker'in babası bir dizi ağır ihmal sonucu hayatını kaybetti.. Selvi: CHP'de 'Muharrem İnce ihraç edilsin' şeklinde bir hava hiç yok Ahmet Takan'dan çarpıcı mülteci yorumu! İşte ABD'nin planı...