Haberler
31 Temmuz 2019 ( 50192 izlenme )
Reklamlar

İşte Yaşar Büyükanıt'ın Açıklayamadığı Büyük Sır!

Ankara'nın en etkin kulis habercilerinden Sabahattin Önkibar yine gündem yaratacak bir görüşmeyi kamuoyuyla paylaştı. 

Birkaç gün önce yoğun bakıma kaldırılan ancak sağlık durumu iyiye giden eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın çok çok yakınındaki bir isimle görüştüğünü hem sağlık durumu hakkında bilgiler aldığını hem de 2007 yılında Dolmabahçe'de gerçekleştirilen ErdoğanBüyükanıt arasındaki konuşmanın içeriğini öğrendiğini anlatan Önkibar, "12 yıldır gizlenen sır meğer Çankaya ile ilgiliymiş" dedi. 

İşte Önkibar'ın anlattıkları: Bundan on yıl önce 2007 seçimlerinden hemen önce dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Dolmabahçe'de Tayyip Erdoğan ile sır bir görüşme yapmıştı. Bu görüşme manşetlere konu oldu, haftalarca, aylarca tartışıldı ama bir türlü açıklanmadı ve tam 12 yıldır sır olarak kaldı, gizlendi kamuoyundan. Bu öyle bir sırdı ki dönemin Başbakanı Erdoğan açık açık kameralar önüne çıkmış ve " Eğer o konuşursa ben de başka başka şeyleri çıkar açıklarım" demişti. Bugünlerde sağlık sorunu yaşayan Büyükanıt bu sözler üzerine bir sustu bir daha konuşmadı. Sağlık durumunu sormak için aradığım çok yakınındaki bir isim bana o günkü sırrın ne olduğunu anlattı.

"ÇÖKÜŞ HİLMİ ÖZKÖK İLE BAŞLADI" 

Ben Yaşar Büyükanıt'ı 1994'den bu yana Genelkurmay Genel Sekreteri olduğu zamandan bu yana tanırım ve o günden itibaren yakın ilişkilerim oldu. Büyükanıt 1980'li yıllarda FETÖ örgütlenmesini darmadağın eden ilk kişiydi. Bu yüzden FET'cüler nefret ederdi kendisinden. Büyükanıt Hilmi Özkök gibi değildi. Hilmi Özkök tesadüfen sadece Ahmet Necdet Sezer'in jestiyle o göreve gelmiş biriydi. Ben bizzat Gazi orduevinin bahçesinde 'Gıbrıs başımıza yük' dediğini duymuşumdur Özkök'ün. KKTC'yi Türkiye'nin başına bela gören bir Genelkurmay Başkanı gördü bu ülke maalesef o dönem. Onunla birlikte Türkiye başaşağı düşmeye başladı, Yaşar Büyükanıt ile biraz toparlanır gibi oldu ancak 2007 seçimleri milat oldu.

"BÜYÜKANIT ERDOĞAN'LA PAZARLIK YAPTI" 

O seçimler öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri kurumsal ağırlığını koydu, gitti Tayyip Erdoğan ile pazarlık yaptı. 'Biz Çankaya'da siyasal İslamcı bir Cumhurbaşkanı görmek istemiyoruz' dedi. Erdoğan da buna karşılık Büyükanıt'a 'kesinlikle siyasal İslamcı birini Cumhurbaşkanı yapmayacağım' diye söz verdi. Peki kimi yapacaksınız dendiğinde de Vecdi Gönül ismi söylendi. Vecdi Gönül Demirel döneminde Sayıştay başkanlığı yapmış, milliyetçi, muhafazakar özellikle de Atatürk çizgisinde bir isimdi. Devletin kuruluş ilkeleriyle, cumhuriyetle sorunu olmayan bir isimdi. İşte burada bu isim üzerine mutabakata varılıyor ve Tayyip Erdoğan çok net, çok kesin bir söz veriyor. Büyükanıt da artık Vecdi Gönül'ün muhtemel cumhurbaşkanı olacağı kanaatiyle oradan ayrılıyor. Ancak daha sonra araya FETÖ giriyor. Çünkü FETÖ Yaşar Büyükanıt'tan nefret ediyor, Vecdi Gönül'ü de sevmiyor. İki isim istiyor. Abdullah Gül ve Bülent Arınç! Bu noktadan sonra Bülent Arınç ve Abdullah Gül Erdoğan'ı tehdit ediyor ve AKP'yi böleriz diyor. Sonra da 'başörtülü bir cumhurbaşkanı Çankaya'da istenmiyor' diye bir slogan bulup, ortaya atıyor, Tayyip Erdoğan'ı sıkıştırıyorlar.

"YİNE BAHÇELİ DEVREYE GİRİYOR..." 

Bana anlatılanlara göre Erdoğan verdiği söze rağmen mecbut kalıyor ve kararı değişiyor. Erdoğan'ı o gün mecbur bırakanlardan biri de kim biliyor musunuz? Devlet Bahçeli. Bahçeli o gün çıktı ve onun desteği ile Gül seçildi. Tekrar tekrar söylüyorum Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan'dan bin kere daha sıkıntılı bir isimdir. Erdoğan Gül'e göre daha millidir.


"BÜYÜKANIT TEHDİT EDİLDİ..." 

İşte o gün Dolmabahçe'de verilen o söz açıklanmasın diye de Yaşar Büyükanıt kızı, çocukları, ticari ilişkileri vs bağlamında özel yaşamı ile tehdit edilmiş. Peki sonuç ne oldu derseniz; işte ondan sonra TSK Fetö ajanlarının kontrolüne girdi, sadece Hilmi Özkök değil Yaşar Büyükanıt da bu çöküşte sorumludur sonuçta. İstifa edebilirdi, çocuğumun özel hayatı der geçerdi. Devlet, millet meselesinden daha mı önemliydi. İlker Başbuğ da aynı şekilde. Onu iki ayrı dönem ele almak lazım. İlkinde yol verdi ikinci döneminde hatasını anladı çarketti. Nejdet Özel çok büyük sorumluluğu var. Hulusi Akar yine aynı ki onu da tarih sorgulayacak.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bakan Temmuz zammı için ipucunu verdi Üç kuşkulu ölüm: Şule Çet, Rabia Naz ve Nadira Kadirova 'Erdoğan'ın yerine geçebilecek isim' açıklamasına AKP'den 'tweetli' yanıt! Bakan yardımcısından Erdoğan'ı kızdıracak sözler