AKP yöneticilerinin ve partiye yakın isimlerin çeşitli belediyeler ve kamu kurumlarından maaş aldığı iddialarına her geçen gün yenisi ekleniyor. Son olarak AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı Selahattin Yağcı’nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu'nda memur olarak gösterildiği iddia edildi. Yağcı, iddialara verdiği yanıtta KPSS ve mülakatla işe girdiğini, kadrolu değil sözleşmeli işçi olduğunu savundu.
Gazeteci Metin Cihan, sosyal medya hesabından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun mülakat ve sözlü sınav sonuçlarını göstererek, AKP yöneticisi Selahattin Yağcı'nın burada memur olarak gösterildiğini ve maaş aldığını ileri sürdü.
Cihan, kendisine gelen bilgiyi şöyle paylaştı:
"Bilgi dm'den geldi. Ben teyit ettim. Selahattin Yağcı'nın profile yazamadığı kısmı ben yazayım. İşe gitmeden maaş alıyor. Maaşını ödeyen vatandaş bilsin di mi? Hangi kurum? Çalışma Bakanlığı'na bağlı 'mesleki yeterlilik kurumu'. Usanarak yüzünü kapatan adam yanlışım varsa lütfen düzeltin."
'KPSS VE MÜLAKATLA GİRDİM' SAVUNMASI
Yağcı ise hakkındaki iddialara ilişkin Cihan'a açıklamada bulundu. Yağcı, KPSS ve mülakatla işe girdiğini ve memur değil sözleşmeli işçi olduğunu savunurken, kurumdaki görev tanımı ve mesai saatlerinde iş yerinde olup olmadığı hakkında belirsizlikler sürdü. Cihan, söz konusu telefon görüşmesini de şöyle aktardı:
"Selahattin Yağcı ile uzun bir telefon görüşmesi yaptık. Tepkileri durdurmayacağı gerekçesiyle kendisi istemese de (haksız değil) gazetecilik etiği açısından paylaşıyorum. Memur değil sözleşmeli işçi olduğunu söyledi. KPSS + mülakat ile girmiş olsa bile o kurumun mevzuatı böyleymiş.
Konuşma boyunca, Selahattin Bey'in, Twitter hesabında verdiği görüntünün aksine, her görüşe saygı duyan, ayrıştırıcı bir dil kullanmayan, gayet pozitif iletişim kuran, doğrudan yana olan, kul hakkını savunan bir yaklaşımı vardı. Çoğu konuda birbirimizi onaylayan cümleler kurduk.
Sadece, AK Parti'yi eleştirdiğim ve kutuplaştırıcı bir politika izlediğini söylediğim zaman, Cumhurbaşkanı'nın bu konuda partiden farklı olduğunu, onun birleştirici bir politika izlediğini söyledi. Ben buna katılmadığımı ifade ettim. Bu konuda görüş ayrılığı yaşadık.
Şimdilik beyanlarını esas kabul ediyorum. Ancak özellikle kurumdaki görev tanımı ve mesai saatlerinde iş yerinde olup olmadığı hakkında belirsizliklerin ortadan kalkmadığını bilmenizi isterim. İletişimi sürdüreceğim. Sizi bilgilendireceğim.Şimdi müsaadenizle kurumun başkanı olan Adem Bey'e sormak istiyorum. İddialar konusunda sizi de dinlemek isteriz. Ve ayrıca, başkanlık katında özel oda tahsis ettiğiniz büro personelinizin parti yöneticisi kimliğine eşlik edip şu ziyareti yaparken neler hissettiniz?"