Auto-Created-3
25 Mart 2020 ( 6683 izlenme )
Reklamlar

Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Demircan: İyileşenler tekrar yakalanabilir

Koronavirüse yakalananların iyileştikten sonra tekrar enfekte olabileceğini belirten Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Demircan, hastalıkla ilgili açıklayıcı bilgiler verdi.

KARIN AĞRISI VE İSHAL AZ SAYIDA VE GEÇ GÖRÜLÜYOR

Prof. Dr. Demircan, koronavirüsün belirtilerini, bulaşma yollarını, tedavisini ve tedavide kullanılan ilaçları anlattı. Demircan, korona virüsün bariz belirtilerinden birinin yüksek ateş olduğunu ancak bu durumun bazen önce bazen de sonra çıktığını ayrıca boğaz ağrısı, geniz akıntısı ve kuru öksürük şeklindeki bulguların daha çok ön planda olduğunu söyledi. Demircan, karın ağrısı ishal gibi şikayetlerin ise daha geç ve az sayıda görüldüğünün altını çizdi.


Bazı hastalarda tat ve duyu kaybının da görülebildiğini vurgulayan Demircan, "Vakalarda çıktıkça görüyoruz. Bu yeni bir hastalık olduğu için tecrübeleniyoruz. Daha önce bilinen bir hastalık olmadığı için bunlarında eklendiği söyleniyor. Ama primer ve asıl bulgulardan değil. Şu durumda boğaz ağrısı ve kötü öksürük varsa veya buna temas ekliyoruz. Yurt dışından gelen biri var mı? Yurt dışından gelen biriyle temas var mı? Çünkü temaslının temaslısı da çıkmaya başladı. Bu bulgulardan 3'ü varsa o zaman şüpheleniyoruz" dedi.

"KORONAVİRÜSÜN NET BİR TEDAVİSİ VE İLACI YOK"

Korona virüsün net bir tedavisinin ve etkili bir ilacının olmadığını söyleyen Demircan, "Başka bir viral hastalıklarda kullandığımız ilaçları kullanıyoruz. Sıtma ve romatizmada kullanılan bir ilacı kullanabiliyoruz. Biz sadece yeni geliştirilen ve Japonların geliştirdiği Çin'de de kullandıkları bir ilacı Türkiye'ye getiriyoruz. O ilaç gelince yatan hastalarda ve yoğun bakımlardaki hastaların tedavisinde kullanılacak" ifadelerini kullandı.

"SOLUNUM CİHAZLARI YOĞUN BAKIM YATAK SEVİYESİ YETERLİ"

Türkiye'nin, sağlık altyapısı açısından OECD ülkelerinin üstünde bir yoğun bakım yatak sayısına sahip olduğunu söyleyen Demircan, "Yoğun bakım sayımız ve yatak sayımız çok iyi. 2018 rakamlarında 3035 binin üzerinde toplam yoğu bakım yatak sayımız var. Yoğun bakım yatağı olunca hemen hemen aynı sayıda makineler bulunmakta. O yüzden makine ihtiyacımızın olacağını zannetmiyorum. Benzer solunum cihazı şuanda Türkiye'de yoğun bakım doktoru ile yerli üretiminin çalışılması sonucunda üretilmeye çalışılıyor. 

Şuan ki mevcut makine miktarımız gayet iyi. Yoğun bakım sayılarımız iyi. Önemli olan vaka sayıların artmaması ve bu denli kötü hastanın sayısının artmaması. O yüzden 'evde hayat var' sloganına uymalıyız. Hasta olmazsanız bu denli yoğun bakım gerektirecek duruma düşmezseniz ne makine sıkıntısı olacak, ne yoğun bakım sıkıntısı olacak ne de risk olacak. Hem aileniz için risk bu bulunduğunuz evde yaşadığınız ve temas ettiğiniz kişilerle hem de size bakan sağlıkçılar için bunu kökünden önlersek, en büyük önlem ve en iyi tedavi bu. Her hastalıkta olduğu gibi bunlar önlenirse kapasitemiz iyi ama çok büyük felaket olmaması için uğraşıyoruz" diye konuştu.


"BİZ İLLERİ BİLİYORUZ"

Vakaların tek bir ilde ve bölgede yoğunlaşmadığını hemen hemen ülkenin geneline yayıldığını bildiren Demircan, "Sayıları Bakan bey açıklıyor. Bazı illeri biliyoruz. Bazı vakaları tartışıyoruz. Bunları biraz daha ilerleyen günlerde ve yakın zamanda Bakan Bey açıklayacaktır" dedi.

"İYİLEŞENLER TEKRAR ENFEKTE OLABİLİR"

Korona virüse yakalanan birinin iyileşip taburcu olduktan sonra tekrar enfekte olarak hastalığa yakalanabileceğini ifade eden Demircan, "Maalesef bağışıklık tek bir seferle kalmıyormuş. Tekrardan yakalanma riski varmış. O yüzden virüsten korunmaya devam edelim" şeklinde konuştu.Virüslerin sıcakta yaşamadığı iddialarına açıklık getiren Demircan, "Daha çok beklediğimiz ve olmasını planladığımız havalar ısınınca insanların birbiriyle daha yakın teması uzaklaşacaklarını dolasıyla mesafelerle açılınca da birbirlerine bulaştırmanın azalacağını düşünüldüğü için beklenen şey bu.Bunların hepsi yan tedbirler. 

Bunların hepsinin değişik faydaları vardır ama. Bu virüsle mücadelenin ana unsuru değil. Çayı Türkiye'nin büyük bir bölümü içiyor. Doğu illerine girmemesi lazımdı ama oralarda da var. Destek olarak boğazımızı nemlendirmek ve onun kurumasını ve tahriş olmasını engellemek amacıyladır" şeklinde konuştu.

KRONİK HASTALARDA DAHA ÇOK RASTLANILIYOR

Demircan, Akciğer hastalığı, Koah, astım, hipertansiyon, diyabet gibi vücut direncini düşürecek hastalığa sahip insanlarda virüse daha çok rastlandığını belirtti.Virüsün eşyalar üstünde yaşama süresinin değişiklik gösterebileceğini aktaran Demircan, "Bunlar değişiklik gösterebilir 2 3 saat ve 2 günde olabilir. 

Önemli olan elinizi yıkadınız mı? Devamlı aralıklarla dokunduğunuz zaman bunları yaptınız mı? Gitgide virüsler azalacak. Yoksa hiçbir şeye dokunamaz hiçbir şeye değemez hale geliyoruz. Yoksa bir süre sonra paranoya ve panik oluyoruz. Yani virüsten çok insanları bu rahatsız edecek hale geldi. Bir kutu geldiyse dikkatli bir şekilde açmalıyız.

 Daha sonrasında ellerimizi yıkamalıyız" ifadelerini kaydetti.Şu dönemde en önemli şeyin korunmak olduğunu vurgulayan Demircan, "Türkiye, gümrük kapılarını erken kapatmak ve uçuşları yasaklamak gibi bazı tedbirleri çok önceden almakla virüsün ülkeye gelmesini geciktirdi. Çok gelişmiş dediğimiz Avrupa ülkelerinden çok daha iyi bir konumdayız" dedi.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Alişan, ölümden döndükleri kazada oğlunu bakıcılarının kurtardığını söyledi Kulis: AKP'de işler yine kızışıyor! Binali Yıldırım ile Nihat Zeybekci... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan provokatif paylaşım yapanlara tepki Rusya'nın 'sır belgeleri' ortaya çıktı: Savaşın biteceği tarih sızdı!