Auto-Created-3
14 Temmuz 2019 ( 1646 izlenme )
Reklamlar

O Albay’dan Pentagon’a çok konuşulacak mektup

Milli Savunma Bakanlığı, Rus yapımı S400 hava savunma sisteminin teslimatına devam edildiğini, sistemin bazı parçalarını taşıyan 7. uçağın da Ankara yakınlarında yer alan Mürted Hava Meydanı'na indiğini açıkladı.

S400 sevkiyatı devam ederken ABD’den yaptırım iddiası gündeme geldi.

Türkiye ile Rusya'nın yakınlaşmasını istemeyen ABD yönetiminin Türkiye'ye yönelik yeni yaptırımlar almayı kararlaştırdığına dair iddialar ortaya atıldı. ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg'e konuşan kaynaklar, "3 alternatif yaptırım planından biri seçildi" ifadesini kullandı.

ABD ile S400 geriliminde emekli Deniz Kurmay Albay Nihat Altunbulak, “Pentagon’a Açık Mektup” başlıklı dikkat çeken bir mektup kaleme aldı.

Emekli Deniz Kurmay Albay Nihat Altunbulak, İzmir’de Güney Deniz Saha Komutanlığı’nda Harekât Plan ve Teşkilat Şube Müdürlüğü, ABD’nin Irak’ı işgali öncesinde Türkiye üzerinden kuvvet gönderilmesi faaliyetlerinin planlanması ve icra edilmesi maksadıyla yürütülen Barış Kalkanı Harekâtının Mersin ve İskenderun’daki Deniz Kuvvetleri ile ilgili kısmının yetkilisi, bir NATO organizasyonu olan (TMMM) Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi’nde Eğitim ve Öğretim Başkanlığı, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nda, sorumluluk alanı Balkanlar, Yunanistan, Kıbrıs ve deniz faaliyetleri olan Birinci Şube Müdürlüğü görevlerini yürütmüştü.

11 Şubat 2011’de FETÖ’nün Balyoz kumpasıyla tutuklanan emekli Deniz Kurmay Albay Nihat Altunbulak, yaklaşık 3,5 yıl hapis yattıktan sonra 19 Haziran 2014’te tahliye olmuştu.


İŞTE O MEKTUP

Emekli Deniz Kurmay Albay Nihat Altunbulak’ın mektubu şöyle:

Devletimizin başındakilerinin dilinde tüy bitti anlatmaktan.

“Eyyyy Amerikaaa” diye o kadar söylediler söylediler. Amerika anlamadı.

Akademisyenlerimiz, yazarlarımız, düşünürlerimiz o kadar yazdılar, konuştular Amerika yine anlamadı.

Ben de, belki sesim duyulur, çorbada tuzum olur diye; S400 ve F35 krizinin çıkarıldığı, yürütüldüğü, bu Amerika’nın güya birçok akıllı adamının olduğu yere Pentagon’a yazayım dedim.

Merhaba Pentagon,

Ben bu S400’leri senin iyiliğin için alıyorum. Sen gelmişsin yanı başıma Suriye’nin kuzeyine, yığmışsın binlerce konteyner dolusu silahı, terörist PKKPYD/YPG ile aynı yatağa girmişsin, Doğu Akdeniz’e gelmiş, iki tane şımarık komşu çocuğuyla birlikte, benim doğal gazımı, petrolümü benden almaya çalışıyorsun.

Ondan sonra diyorsun ki “cambaza baak” ……….    S400

***

Sevgili Pentagon, ben bu S400’leri senin iyiliğin için alıyorum. Sen geçmişini unutup da bir yanlışlık, bir hainlik yapmayasın diye.

Kore Savaşı’nda, Kunuri’de hepiniz kaçarken; ben durdum, düşmanı durdurdum.

Ben öldüm, ama siz ölmeyesiniz diye düşmanı durdurdum.

Benim dostluğum, müttefikliğim adam gibidir. İki tane poşili teröriste, 2 tane şımarık çocuğa satılacak dostluk değildir.

Onun için, senin iyiliğin için alıyorum ben bu S400’leri. Somali’de, Bosna’da, Kosova’da, Afganistan’da, Atlantik’te, Akdeniz’de, Hint Okyanusu’nda ve NATO şemsiyesi altında her yerde biz beraber değil miydik?

Senin en yakınındaki, en güçlü ben değil miydim?

İşte bunun için alıyorum S400’leri.

Bunca yıllık dostuna, müttefikine; sen şaşıp ta bir yanlışlık yapmayasın diye.

***

Çek geriye; Suriye’deki silah dolu konteynerlerini, terörist PKKPYD/YPG’den desteğini ve tüm kuvvetini. Doğu Akdeniz’de 2 tane şımarık çocuğun sözüyle değil de; kadim dostun Türkiye ile yap işbirliğini.

Feda olsun sana S400….

O zaman söyle S400’ün niye olduğunu.

O zaman ben gömerim o S400’leri, en yüksek dağımın, en derin çukuruna.

Zaten Hazreti Nuh Peygamber’imiz de oraya getirmişti gemisini. İnsanlığın bağışlanıp, dünyanın onlara tekrardan lütfedildiği yeri. Sizin, bizim, hepimizin efsanelerin mabedi.

***

Sevgili Pentagon,

FETÖ ile birlikte, bize kurduğun kumpasları unuttuğumuzu zannetme, sabrımızı da çok zorlama. Bu dediklerimi iyi anla lütfen.

Öyle yaptırım, ambargo falan deyip üzersen beni. İnan bunda en çok üzülen sen olursun.

Bu sefer S400 değil, S500 alırım. Bu sefer bak TS800’ü ben yaparım.

Vermezsen F35’i, bak ben de F45 yaparım.

Hadi gel dinle sözümü, üzme beni.

***

Ünlü düşünür Mevlana’nın dediği gibi

Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine,

sevmek ve sevilmek için çareler arayın.

Hoşça kalın.

Nihat Altunbulak

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Alman gazetesinden al haberi: Yakında daha pek çok sürpriz mümkün 12 milyon doz Sinovac aşısının kullanımı durduruldu! Ölümden dönen Emin Çölaşan günler sonra ilk kez yazdı! Fatih Altaylı'dan Hande Fırat'a: Hürriyet, Türkiye’nin haber platformu değil olsa olsa...