İktidarın salgını önleme ve etkilerini azaltma bahanesiyle hazırladığı Torba Yasa Teklifi Taslağı, ilgisiz çok sayıda düzenlemeyi içeriyor. Taslak, ‘Paralel Hazine’ olarak Varlık Fonu’yla iş yapan yerli ve yabancı şirketlere yasal zırh sağlanıyor
AKP iktidarı, Koronavirüs salgını nedeniyle alınması zorunlu önlemlerle birlikte adaletten ekonomiye kadar birçok alanda yaşananlarla ilgisi olmayan düzenlemeleri de birbiri ardına hayata geçiriyor. TBMM’ye sunulması beklenen Torba Yasa Teklifi’nde, başkanlığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başkanvekilliğini de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı, tüm varlığı kamu kurumlarından oluşan Türkiye Varlık Fonu’na ilişkin düzenlemelere de yer verildi.
Düzenlemenin yasalaşması durumunda TVF’nin sahip olduğu görülmemiş muafiyetler iş yaptığı şirketlere de tanınacak. Genel gerekçesi “COVID19 salgınının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla ülkemizde ve dünya genelinde sosyal ve ekonomik hayata ilişkin birtakım tedbirler almak” olarak açıklanan 62 sayfalık teklif taslağında, Türkiye Varlık Fonu ile ilgili iki maddeye yer verildi.
Taslakta yer alan hükümlerin yasalaşması durumunda Türkiye’nin büyük bütçeli kuruluşları ile Hazine arazilerinin aktarıldığı Varlık Fonu’na tanınan sayısız muafiyetten birlikte iş yaptığı yerli ve yabancı şirketler de yararlanacak. TVF, alt fonları, bağlı şirketlerin ve üçüncü şahısların yapacağı tüm işlemler Sermaye Piyasası Kanunu, ikincil mevzuatı ile Türk Ticaret Kanunu’nun bazı hükümlerinden muaf olacak. Taslakta, bu düzenlemenin, fona, yapacağı işlemlerde piyasa ekonomisinin gerektirdiği hız ve reaksiyon kabiliyetine sahip olması için verilen muafiyetlerin diğer taraflara da tanınması gerekçesiyle hazırlandığı bildirildi.
DENETİM RAPORLARINA ERTELEME
Teklifle Sayıştay denetimi dışında tutulan ve Ekim ayında sunulması gereken denetim raporu hala Meclis’e gelmeyen TVF’nin denetim raporlarının Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmesi ile ilgili de bir değişiklik de yapılıyor. Özellikle fona devredilen şirketlerin yurtdışı iştiraklerinin raporlarının yurtdışından gelişleri ağustos ayına kadar uzadığı gerekçesiyle raporların Haziran ayı yerine Eylül ayında sunulmasına olanak sağlanıyor.
DOKUNAN HERKESE ZIRH
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’nin düzenleme ile ilgili BirGün’e yaptığı değerlendirme şöyle: Türkiye’yi alt üst eden salgında hepimiz, kendimizin ve birbirimizin canının derdine düştük. Ama iktidar tam tersi! Güya salgınla ilgili alınacak önlemlere ilişkin bir torba kanun teklifi hazırlıyor, ama bir de bakıyorsunuz içine Türkiye Varlık Fonu’uyla ilgili olağanüstü tartışmalı maddeler sıkıştırmış. Dünyanın hukukla yönetilen hiçbir yerinde kabul edilemeyecek maddeler bunlar. Eski tas eski hamam, iktidar yine halkın krizini siyasi fırsatçılıkla kendi siyasi bekası için kullanıyor ve halkı kriziyle başbaşa bırakıyor.
Adı Varlık Fonu olan paralel Hazine kurulurken yaptığımız bütün itirazların ne kadar haklı olduğu her geçen gün daha açık ortaya çıkıyor. Kurulurken denetimden kaçırmanın altyapısı kurulmuştu, şimdi o denetimsizlik, o dokunulmazlık, o hesap vermezlik hali genişletiliyor! Varlık Fonu zaten halihazırda pek çok kanundan muaf.
Sayıştay Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, KİT’lerin ve Fonların TBMM tarafından Denetlenmesi Hakkında Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Taşıt Kanunu, Kamu Konutları Kanunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Özelleştirme Kanunu vb hiçbiri Fon’a ve ait şirket ile alt fonlar ve şirket tarafından kurulan diğer şirketler hakkında uygulanmıyordu. Şimdi bu kapsamı olağanüstü şekilde genişleterek ona ve ona değen herkese ve her şeye de hesap vermeme zırhı ve dokunulmazlık getiriyor. Böylece tarihi bir siyasi fırsatçılıkla iktidar, salgın tedbirleri getireceği torbadan, kendi iktidarının sürdürmeye dönük tedbirler çıkartıyor.