Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşe yazısında yeni parti kurma hazırlıklarına devam Ali Babacan cephesindeki gelişmeleri aktardı.
Selvi, isim vermeden, yeni partinin kuruluş çalışmalarında yer alan eski bir bakan ile AKP'li eski bakan arasında geçen bir görüşmeyi okurlarına aktardı.
Selvi'nin yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
ALİ Babacan’ın kuracağı parti için en son şubat tarihi verilmişti. Şimdi şubata bile yetişmeyebilir diye konuşuluyor. Partinin ismi ve amblemi için bir çalışma yapıldığı biliniyor. Partinin kuruluşu için uygun konjonktür bekleniyormuş. O nedenle Babacan’ın partisi için en doğrusu bir tarih vermemek. Zaten bu gidişle partinin adı “kararsızlar partisi”ne çıkarsa şaşmayın.
Elbette ki önemli olan partinin kurulduktan sonraki performansı ve üstleneceği misyon olacak.
Babacan’ın partisinin kuruluş çalışmalarını yürüten eski bakanlardan biri ile AK Partili eski bir bakan arasında şöyle bir diyalog yaşanıyor:
Biz dışarıdan nasıl görünüyoruz?
Kazananlar partisi değil, kaybettirecek partisi olarak görülüyorsunuz.
Nasıl yani?
Kendileri kazanmak için değil, Erdoğan’ı kaybettirmek için parti kuruyorlar algısı hâkim.
Davaya ihanet ediyorlar diye suçlanır mıyız diye çok düşündük.
AK Parti tabanı sizi Erdoğan’a seçim kaybettirmek için parti kuruyorlar şeklinde görüyor.
Ama biz AK Parti’den uzaklaşmadık, dışlandık.
Parti kurup iktidar olacaklar diye bir algınız yok ama bunlar seçim kaybettirir diye düşünenler çok.
Yeni sistemde ‘yüzde 50 artı bir’in aranması ve ittifak sistemi sayesinde yüzde 10 barajının kâğıt üzerinde kalması nedeniyle, kitle partilerinden yüzde birlik, ikilik, üçlük butik partiler noktasına gelindi. Bu da yeni partilerin kuruluşunu cesaretlendiriyor.
Görüşmenin sonunda itiraf gibi bir açıklama geliyor.
“Abdullah Bey ve Ali Babacan’ın dış desteği çok güçlü. Ben bunlarca yıl tanırdım ama dış desteklerinin bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum.”
ABD’de müesses nizamın düşünce kuruluşu olarak gösterilen Pentagon destekli Rand Corporation’ın Türkiye raporunda “Türkiye’de yaşayabilir bir muhalefet lideri ya da koalisyon ortağı çıkması durumunda Erdoğan ve AKP 2023’te iktidardan söküp atılabilir” diye boşuna denilmiyor. Babacan ve Davutoğlu partileri de Erdoğan karşıtı havuza su taşıma görevini üstlenmiş olacaklar.
Ne koparsak kârdır hesabı...