Auto-Created-3
06 Ağustos 2020 ( 33930 izlenme )
Reklamlar

Sokağa Çıkma Yasakları Geliyor!

Korona virüs vakalarında yaşanan artış yeni önlemleri gündeme getirdi. Alınacak yeni önlemler ile vaka sayılarının kontrol altına alınamadığı bölgelere özel yasaklar uygulanacak. İl, ilçe, mahalle, köy bazında risk durumuna göre karantina veya sokağa çıkma yasakları ilan edilebilecek. Karantinaya uymayana hapis cezası verilecek.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Sağlık İçin Hepimiz İçin" sloganıyla gerçekleştirilen Covid19 tedbirlerine yönelik denetimler kapsamında Ankara Mamak'ta bir semt pazarındaki denetleme sırasında açıklamalarda bulundu. Soylu, "Salgın sebebiyle sokağa çıkma yasağı söz konusu değil, gündemimizde yok" açıklamasını yaptı. 

Her ne kadar Soylu bu açıklamayı yapmış olsa da Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre, son dönemlerde tedbir ve kurallara uyulmaması nedeniyle korona virüs salgınının yayılma hızının artması, yeniden yoğunluk yaşanmasıyla birlikte bölgesel yasaklar gündeme alındı. Salgının seyrine bakılarak her kente özgü olarak risk durumuna göre il geneli, ilçe, mahalle, sokak karantinaları ve gerekli görülmesi durumunda sokağa çıkma yasağı getirilecek. 

SOKAK KISITLAMALARI

 Başta İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Konya, Malatya, Şanlıurfa, Mardin ve Batman olmak üzere hareketliliğin fazla olduğu, izolasyonun sağlanamadığı kentlerdeki ilçe, semt ve mahallelerde sokağa çıkma yasağı ilan edilecek. Zaruri ihtiyaçlar ve istisnai durumlar dışında ilçeler arasında geçişler kapatılacak. Risk düzeyi yüksek il veya bölgelerde hafta sonları sokağa çıkma yasağı da gündeme gelebilecek. 

‘BEACH’LER MERCEK ALTINDA 

İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğini denetimlerin arttırılması konusunda uyarırken, hareketliliğin en fazla olduğu cadde ve sokaklarda, toplu ulaşım alanlarında, sahil bantları, mesireören yerleri ile piknik, spor ve yürüyüş alanlarında ek tedbirlerin alınmasını istedi.

 İstanbul ve tatil bölgelerinden yansıyan tekne, kır partileri ile başta beach’ler olmak üzere plaj ve sahillerde oluşan yoğunlukla ilgili de önlemler arttırılacak. Sosyal mesafe kurallarının ihlal edildiği bu tür durumlarda, kurallara uymayanlara ayrı ayrı para cezasının yanı sıra sorumlu kişilere adli işlem de yapılacak. Kurallara uymayan beach mühürlenecek, tekneler ise bağlanacak, sorumlu kişilerle ilgili de adli işlem (2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası) başlatılacak.

 KARANTİNAYA UYMAYANA HAPİS 

COVID19 testi pozitif çıkan ve evde karantina altında tedavisine karar verilenler için de sıkı önlemler geliyor. Karantina kurallarının ihlal edilmesi durumunda Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesi gereğince para cezası kesilirken, ayrıca hastalık yaymak suçundan da Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 195’inci maddesine göre 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanacak. Yasağa uymayan ve salgın hastalık yayanlara bu madde kapsamında adli işlemler yapılıyor. TCK’nın 195’inci maddesi şu hükmü getiriyor:“Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasından sonra tedbirlere uymayan kişi, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”   

"İKTİDARA SESİNİZİ YÜKSELTİN"

 Öte yandan Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye'de daha önce ekonomik nedenlerle uygulanmayan 14 günlük tam karantina uygulamasına mecbur kalınacağını belirtti. Saltık, Bilim Kurulu'na da seslenerek "Seslerini yükseltme zamanı geldi." dedi.

 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin salgınla mücadelede başarısız olduğunu ve verilerin gizlendiğini savundu. Prof. Dr. Saltık, korona virüs savaşımında Türkiye’nin toplam olgu sayısında dünyada 17. sırada olduğunu anımsattı.


Daha önce ekonomik nedenlerle uygulanmayan 14 günlük tam karantinanın bu gidişle uygulanmak zorunda kalacağını ifade eden Saltık, Bilim Kurulu'na da seslenerek "Sesini yükseltme zamanı geldi." dedi. Saltık şöyle konuştu: "İktidar, 14 günlük tam kapatmanın ekonomik maliyetinin çok yüksek olduğunu düşündü.

Salgının tepe yaptığı nisan ayı ortalarında 14 günlük tam kapatmayı ısrarla önerdik.O zaman bu uygulamanın günlük maliyeti yaklaşık 3.2 milyar dolar idi.Yaklaşık 50 milyar dolar gibi bir kaynak gerektiriyordu.Ne yazık ki 18 yıldır kötü yönetilen Türkiye ekonomisi salgınla mücadelede elimizi kolumuzu bağlıyor. Türkiye’nin salgınla ilgili açık başarısızlığındaki temel neden ekonomik yetersizlikleridir.23 günlük yöntemlerle iktidar bu mücadeleyi götürmeye çalıştı, olmadı...

Korkarım ki, eylül ortalarında ya da sonlarına doğru okullar da açılırsa, ayrıca 11 Mayıs’tan bu yana AVM’leri açarak geldiğimiz ölçüsüz açılım saçılım politikaları, Kurban Bayramı ve tatil yerlerinin açılması olgu sayılarında bir patlamayla yansıyacak.Belki eylül sonlarına doğru kaçındığımız, ötelediğimiz 14 günlük kapatmaya zorunlu kalacağız. Kaçındığımız 50 milyar dolara yakın harcamayı da fazlasıyla yapmış olduk."  

Kaynak Yeniçağ

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

AKP'de yeni kriz! Parti içinden Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'ye istifa çağrısı Cem Uzan 2 milyar dolarlık davayı kazandı Sedat Peker: Berat Albayrak Beni Yok Etmek İstiyor Güvenimi nasıl bir anda kaybettim?