İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, organize suç örgütü kurmak suçlamasıyla arananSedat Peker’in ortaya attığı iddiaların ardından AKP ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi içinde yalnız kaldı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soylu’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki iki törene çağırmayarak yan yana görüntü vermekten kaçındı. Gözler şimdi partide “istenmeyen bakan” konumuna gelen Soylu’nun görevden alınıp alınmayacağına çevrildi.
DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre Süleyman Soylu, Türkiye siyasetinin son dönemdeki en tartışmalı isimlerinden biri haline geldi. Demokrat Parti Genel Başkanlığı yaptığı dönemde AKP politikalarını eleştirirken “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenden hesap sormazsam namerdim” diyen Soylu, 2012’de törenle AKP’ye katıldı.
Sırasıyla AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeliği ile ARGE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. İlk kez 2015 seçimlerinde Trabzon’dan milletvekili seçildi. Ahmet Davutoğlu hükümetinde Çalışma Bakanı oldu.
Süleyman Soylu'ya parti içinde güç kazandıran olay, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TRT’nin önüne gitmesi oldu. O gece, sokağa inen tek bakan oldu. Efkan Ala’yı istifa ettiren Erdoğan, Süleyman Soylu’ya İçişleri Bakanlığı koltuğunu verdi.
Soylu, 15 Temmuz sürecinden sonra Sahil Güvenlik ve Jandarma’nın da İçişleri’ne bağlanmasının ardından devlet içinde olağanüstü bir güce kavuştu. “Terörle mücadele”de izlediği "şahin” politika nedeniyle MHP ve lideri Devlet Bahçeli’nin desteğini aldı.
Erdoğan’ın damadı, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile güç mücadelesine girdi. Bu süreçte Erdoğan sonrasında lider adayları olarak Soylu ve Albayrak isimleri öne çıktı. Albayrak’ın görevinden affını istemesiyle Soylu, Erdoğan’ın ardından en güçlü ikinci ismi oldu. Albayrak’a yakın İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın Erdoğan tarafından Ankara’ya atanmasıyla Soylu, İstanbul Emniyeti’ne de hâkim oldu.
Soylu, 12 Nisan 2020'de koronavirüs tedbirlerinin açıklanma şekli nedeniyle istifa ettiğini açıklamasıyla gücünü bir kez daha test etti. Sosyal medyada Erdoğan’a, Soylu’nun istifasını kabul etmemesi çağrıları yapıldı. Devlet içerisinde kimi kamu görevlileri Soylu’ya destek çıktı. Erdoğan, İstanbul’da görüştüğü Soylu’nun istifasını kabul etmedi. Böylece Soylu, İstanbul’dan Ankara’ya "vazgeçilmeyen” bir bakan olarak döndü.
Ancak Sedat Peker’in 2 aydır yayınladığı videolarla Soylu’yu hedef almasıyla tablo değişti. Peker, her videosunda Soylu’yla ilgili iddialar ortaya atarken AKP’de derin bir sessizlik oluştu. Erdoğan, bakanlar ve parti yöneticileri Soylu’ya sahip çıkan açıklamalar yapmaktan kaçındı. AKP Grubu’nda 15 milletvekili Soylu’dan duyduğu rahatsızlığı parti yönetimine iletti.
Erdoğan, 17 Mayıs’ta yaptığı ilk açıklamada Soylu’nun adını anmadan “suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz” mesajını verdi. 20 Mayıs’ta TRT Haber’e çıkan Soylu, “Sedat Peker’den 10 milyon dolar alan siyasetçi” iddiasını ortaya atıp, “Azdan az, çoktan çok gider” dedi.
MHP lideri Bahçeli’nin Soylu’ya desteğini açıklamasından sonra Erdoğan da 26 Mayıs’taki grup toplantısında Soylu’nun yanında olduğunu açıkladı. Ancak bu süreçte Erdoğan, belirgin olarak Soylu’dan uzak duruyor.
8 Haziran’da 109. dönem kaymakam adaylarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul eden Erdoğan, Soylu’yu çağırmadı. 1 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planı toplantısı düzenlendi. Erdoğan, törene Aile Bakanı Derya Yanık ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ü davet etti. Ancak kadına karşı şiddetle mücadelenin en önemli kurumu olan İçişleri Bakanlığı toplantıda yer almadı. Soylu, Külliye’deki toplantıya yine çağrılmadı.
Kulislerde Erdoğan’ın güvenlikle ilgili brifingleri de Soylu yerine, başka devlet yöneticilerinden aldığı konuşuluyor.
Soylu, dün gazetecilerin İstanbul Belediyesi’nin kurban eti dağıtımının yasaklandığı haberlerini anımsatması üzerine “Ben bu dünyanın en kötü adamıyım” demesi, partiye mesaj olarak yorumlandı.
Yaz aylarında açıklanması beklenen emniyet müdürleri ve valiler kararnamesinde Soylu’ya yakın kişilerin görevden alınması bekleniyor. Kararnamenin gecikmesinde de buna ilişkin yaşanan krizin etkili olduğu ifade ediliyor.
Gelinen noktada, Erdoğan henüz Soylu’yu görevden almadı. Süleyman Soylu ise istifa etmekten kaçınıyor. Erdoğan’ın desteğini kaybeden, parti içinde yalnızlaşan Soylu’nun siyasi kariyerine nasıl devam edeceği ise şimdilik bilinmiyor.