Sözcü yazarı Emin Çölaşan, "İktidar çok dikkatli olsun… Orada bir askerimiz saldırıya uğrarsa, bir askerimizin kanı dökülürse, AKP iktidarı o olayın altından kalkamaz, silindir ezmişten beter olur." görüşünü savundu.
Çölaşan'ın bugünkü yazısı şöyle:
Sevgili okurlarım, Afganistan'da var olan yapay kukla rejime birileri bir fiske vurdu ve işi bitirdi!
İskambil kağıdından oluşan bir kule gibi devrildi gitti.
Aslına bakarsanız dincişeriatçı Taliban, Afganistan'ı çoktan ele geçirmişti de, hadise resmiyet kazanmamıştı.
Son birkaç günden bu yana yaşanan olaylara bakın…
Taliban ülkenin pek çok yerini ele geçirmişti ama başkent Kâbil'e ulaşmasının biraz zaman alacağı düşünülüyordu.
Ama hızlı çıktı!
Kâbil'i hızla istila etti. Doğrusu, bu kadarını kimse ummuyordu.
★★★
Yeri gelmişken, adına Afganistan denilen bu ülkeyle ilgili çok kısa bir bilgi vereyim.
Nüfusu 42 milyon dolaylarında.
Afgan milleti diye bir kavram yok.
Burada çeşitli kabileler ve etnik gruplar yaşıyor. Çoğu birbiriyle kavgalı.
Ortak dilleri yok, herkes kendi dilini konuşuyor.
Etnik yapıyı Afganlar, Peştular, Tacikler, Özbekler, Hazereler, Türkmenler, Kırgızlar ve diğerleri oluşturuyor.
Önemli bir bölümü çadırlarda yaşayan, göçebe, hayvan yetiştiren, eğitimsiz ve cahil kesimler…
Ülkenin sınır komşuları İran, Pakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan gibi İslam ülkeleri.
Afganistan dünya uyuşturucu ticaretinde bir numaralı kaynak ülke.
★★★
Geçmiş yıllarda Rusya ve ABD işgaline uğradı.
Afgan devleti derseniz o kavram kağıt üzerinde vardı ama gerçekte yoktu.
Son işgalci ABD, birkaç gün önce askerlerini çekmeye başladı…
Ve ülkenin her tarafından zaten güçlü olan Taliban ileri atıldı, kimsenin ummadığı bir çabuklukla son kale (!) olan başkent Kâbil'i de ele geçirdi.
Kağıttan kaplan böyle, büyük bir çabuklukla devrilmiş oldu!..
★★★
Şimdi anlıyoruz, meğer bunlar da hırsızmış!
Cumhurbaşkanı olan şahıs tehlikeyi görünce hemen parasını toparlayıp ülke dışına savuşmuş.
Rivayete göre paraları helikoptere sığmamış.
Merkez Bankası Başkanı da aynı yöntemle tüymüş.
★★★
Sevgili okurlarım şimdi gelelim esas konumuza…
Kâbil'de büyük bir havaalanı var. Bu alan şu anda ABD askerlerinin elinde…
Ve başkentin en hassas noktası.
Orada kurtarılmış bölge olarak duruyor.
Orada bizim de bir tabur askerimiz var.
Bin kişiye yakın…
Gelen duyumlar eğer doğruysa, önceki günlerde Kâbil sokaklarında devriye görevi yapan Mehmetçik şimdi havaalanına çekilmek zorunda kalmış.
Büyükelçiliğimiz de aynı şeyi yapmış.
★★★
Doğrusunu isterseniz öteki ülkeler beni çok fazla ırgalamıyor. Taliban iyice yerleşip bastırınca havaalanı dahil her yeri tahliye edip giderler mi, başka çözüm mü bulurlar, şu anda kimse bilmiyor.
Biz de Mehmetçiğin ne olacağını, tehlike altında kalıp kalmayacağını bilemiyoruz…
İşin ilginç yanı, bizim iktidar da bilemiyor.
Afganistan ve komşu ülkelerini kasıp kavuran bu İslamcı terör örgütüne şimdi “dost eli” uzatmaya başladılar bile!
“Taliban'la hiçbir sorunumuz yoktur, ortak yanlarımız çoktur” demeye başladılar!
Ne olur ne olmaz, başımıza yeni bir iş açmayalım diye düşünüyor olmalılar!
Bu konuda yaşanacak gelişmeler önümüzdeki günlerde ve haftalarda iyice açığa çıkacak, o zaman göreceğiz.
★★★
Bugüne kadar belki binlerce insanın kellesini İslami kurallar uygulayarak (!) kesenler, şimdi Kâbil'i ele geçirdikten sonra “Ilımlı” mesajlar vermeye başladılar.
Herkesin can güvenliği onların garantisi altında imiş!
İslami kurallara uyulmak koşuluyla kadınların hakları tanınacakmış!
Durun bakalım dün bir bugün iki, daha neler olacak neler…
İslam dışı davrandılar diye kimler idam edilecek, kaç kişinin kellesi kılıçla uçurulacak…
Ve zavallı esir kadınların başına neler gelecek…
Zira bu İslamcı kesim açısından bakıldığında kadının iki görevi vardır.
Evde oturmak ve çocuk doğurmak!
Evden dışarı çıkmak zorunda kalırsa kadın başından topuğuna kadar örtünecek, gözleri bile görülmeyecek.
★★★
Bizim iktidarı soracak çok şeyler var da, şimdi lâfı hiç uzatmadan, bence en kritik sorulardan birini sorayım:
Bizim Mehmetçik Afganistan'da görev yaparken bundan sonra bu Taliban'ı mı koruyacak?
Değilse orada ne işi var, neyi koruyacak?
Afganistan'da Türk vatandaşı hemen hemen hiç yok.
Orada şirketlerimiz, mal varlığımız da yok.
Bir tek büyükelçilik binamız vardı, onu da kapattık ve görevlileri kurtarılmış bölge olan havaalanına çekmek zorunda kaldık.
Mehmetçik (ve bir miktar polisimiz) orada ABD'nin yanında Afgan ordusunu eğitiyor ve güvenlik gücü olarak görev yapıyordu.
Şimdi ortada Afgan ordusu, güvenlik güçleri falan kalmadığına göre Türk askeri bundan sonra orada hangi görevi üstlenecek, ne yapacak?
Yoksa iktidar Taliban'a övgüler düzüp yalakalık yapmaya mı başlayacak?
İktidar çok dikkatli olsun…
Orada bir askerimiz saldırıya uğrarsa, bir askerimizin kanı dökülürse, AKP iktidarı o olayın altından kalkamaz, silindir ezmişten beter olur.