Meclis Başkanlığı ve Cumhurbaşkanı Yardımcılığı için adı geçen, ancak Meclic Başkanlığı seçimlerinde Erdoğan'ın temayül yoklaması üstemesi üzerine adaylıktan vazgeçen Binali Yıldırım, Meclis başkanlığı seçimi sürcinde yaşananlar ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağı yönündeki iddialar hakkında Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın sorularını yanıtladı.
"Ben artık noktayı koydum" diyerek siyaset veda sinyali veren Yıldırım'ın Sarıkaya'nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Soru: Teamül yoklaması yapacağını Sayın Cumhurbaşkanı size baş başa yediğiniz yemek sırasında iletti mi?
Yıldırım: Bunların hiç önemi yok artık, bitti hepsi. Ben artık noktayı koydum.
Soru: Aday olmayı düşündüğünüz, teamül yoklaması nedeniyle vazgeçtiğiniz ileri sürülüyor:
Yıldırım: Olacak bir iş değildi… Milletvekillerine ve gruba zarar verir; ne yarışı yapacağız. Olmazdı yani...
Soru: Aday olmamanızın gerekçesi bu mu?
Yıldırım: Ben niye aday olmadım? Grubum zarar görmesin, milletvekilleri üzülmesin, iki arada bir derede kalmasınlar diye… Bundan partimizin, Meclis grubumuzun zarar göreceğini düşünerek böyle bir karar aldım. Bu kadar açık ve seçik... Belki biz de zarar görürdük ama bizden ziyade milletvekillerimizin iki arada bir derede kalması çok hoş bir şey değildi.
Soru: Buruk olduğunuz, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığında ancak yatırımcı bir görev verilirse kabul edeceğiniz yönünde iddialar dolaşıyor…
Yıldırım: Benim böyle bir şeyim yok… Samimiyetle söyleyeyim, böyle bir şeyim hiç olmaz... Hiçbir zaman da görev beklentim olmadı. Hele bir pazarlık falan da söz konusu olmadı; kaldı ki gündemde de öyle bir şey yok.
Konuşmamızdan anladığım şu ki Yıldırım, meselenin bu noktaya gelmiş olmasından da hoşnut değil.
Çıkarılan söylentilerden rahatsız, o nedenle de Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı konusunda birkaç kez “Talebim hiç olmadı, samimiyetle söyleyeyim benim böyle bir şeyim hiç olmaz” deme gereği duydu.
Gündemde kabine değişikliğinin olmadığını da özellikle vurguladı.
Her zamanki gibi sözü döndürmedi, doğrudan söyledi, içinden ne geliyorsa öyle konuştu…
Kendisinin söylemiyle “noktayı koydu…”