Murat Yetkin yazısında, "Prompter’ı kim yönetiyor? Akla ilk gelen, doğal olarak Fahrettin Altun başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı. Ancak bu önemli görevi, yani Cumhurbaşkanının vatandaşlara ne söyleyeceğini, yani devlet politikasının sorumluluğunu tek başına Altun ve metin yazarları ekibine yıkmak da biraz insafsızlık olur.
Öyleyse zaten artık söylenecek bir şey kalmaz çünkü. O zaman Cumhurbaşkanının hangi konuda neyi söylemesi gerektiğini önceden belirleyen perde arkası ekibi kim? Amaç Cumhurbaşkanının boş bulunup doğrudan aklından geçeni, gerçek görüş ve düşüncelerini söylemesini engellemek mi? Bu bir Milli Güvenlik sorunu sayılmaz mı?" ifadesini kullandı.
"Prompter ne kadar güvenli? “Deep fake” (Türkçeye “derin sahtekârlık” olarak çevirebiliriz) denilen teknolojilerle artık herkese her şeyin söyletilebildiği “Yapay zeka” çağındayız.
Amerikan seçimlerine Rusya’nın bilgisayar korsanlarıyla müdahale etme iddialarının devlet başkanları düzeyinde konuşulduğu bir dönemdeyiz. Prompter cihazları neticede bir bilgisayara ve o bilgisayarın başında klavyeyi kullanana bağlı.
Cumhurbaşkanının promter cihazına bu kadar bağımlı hale gelmesi Türkiye için bit milli güvenlik sorununa dönüşebilir; kötü niyetli ve becerikli bir bilgisayar korsanları ekibine bakar herhangi bir konuşma sırasında o bilgisayarı ele geçirmek. Bunu söylemek dahi bir uzmanlık gerektirmiyor; haberleri izlemek yeterli."