Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre, ulusal bayramlar ve günlere denk gelen cuma hutbelerinde yıllardır Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmayan ve tepkilere neden olan Diyanet, bu durumu Atatürk’ün “Millete dua edilmesini isteyen” yazısı ile savundu.
İlahiyatçılar ise Diyanet’in, bu yazıyı çarpıttığını vurguladı. Diyanet, Atatürk ve Cumhuriyet “Alerjisini” bir adım ileri taşıyarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamadı. Başkan Ali Erbaş ve Diyanet, hiçbir kutlama mesajı paylaşmadı.
Konuya ilişkin konuşan ilahiyatçı ve felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz, “Israrlı duyarsızlık, düşmanlığa götürür” dedi. Erbaş’ın, Ayasofya’nın açılışında Atatürk’e lanet okuduğuna işaret ederek “Hutbede lanet okuyanların 19 Mayıs’ı kutlamaya yüzü olmaz” ifadesini kullanan Filiz, “Bayramlar arasında ayrım yapıp milleti millet yapan milli bayramları görmezden gelmek, önemsememek, ısrarla duyarsız davranmak sonunda ulusal birlik ve beraberliğimizi sarsar" dedi.
Filiz "Laik ve özerk bir Cumhuriyet kurumu olarak Diyanet’in 19 Mayıs’ı anmamakta ısrarcı olması, Milli Mücadele’nin fitilinin ateşlendiği bu kutlu günü, Milli Mücadele’nin önemini, Türk gençliğine armağan edilen bu bayramı ve Cumhuriyeti hiçe saymak demektir. Oysa Diyanet İşleri Başkanlığı tam da bu değerlere bağlı ve onlar sayesinde kurulmuş olduğundan, aslında Diyanet kurum olarak kendi kendisini de yadsımakta, kendine bile saygısı olmadığını göstermektedir” diye konuştu.
"ÖZÜR DİLENMELİ"
Filiz Diyanet’in ve Erbaş’ın, dini bayramlar kadar ulusal bayramlara da özen ve duyarlılık göstermekle yükümlü olduğuna dikkat çekti. Diyanetin ‘Deizm, ateizm ve agnostizm aldı başını gidiyor’ diye yakındığını belirten Prof. Dr. Şahin Filiz, "Diyanet, önce kendisine çeki düzen verip nedenini Türk halkının hassasiyetlerine ne denli saygı gösterip göstermediğinde aramalı. Her görüşten dindar insanların cami gibi kutsal bir mekânda, hutbede bu ülkenin kurucusu Atatürk’e hem de kendi kurduğu Diyanet’in en üst yetkilisi tarafından lanet okunmasını hoş gördüklerini düşünmek, en hafifinden cahilliktir" dedi.
Prof. Dr. Şahin Filiz: "Hutbe okurken ve çeşitli vesilelerle milli bayramları ve Cumhuriyeti Türk milletine armağan eden Atatürk’e lanet okumuş olmaktan dolayı duyulan bir utanma ve mahcubiyet duygusu varsa, bu vahim yanlışı düzeltmenin yolu, başta Ayasofya olmak üzere Türkiye’nin bütün camilerinde, dini ve milli bayramlarda Atatürk’ten özür dilemek, dualar etmektir. Bu özür ve duayı her yıl tekrarlayarak ne büyük saygısızlık ve haksızlık edildiği itiraf edilmeli.”
"YÜRÜDÜĞÜ YOLU ORTAYA KOYDU"
Emekli müftü Gani Aşık, Erbaş’a, bazı din âlimleri üzerinden tepki gösterdi. Molla Gürani’nin, Fatih Sultan Mehmet’e adıyla hitap ettiğini, karşılaştığında selam verdiğini ancak önünde eğilmediğini, kucaklaştığını ancak elini öpmediğini anımsatan Aşık, ilk Diyanet İşleri Başkanı Rifat Börekçi’nin ise kendisi ve eşi için sakladığı kefen parasını Milli Mücadele için Atatürk’e verdiğini söyledi.
Aşık, “Cennetmekân bu iki büyük din bilgini yanında, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele’deki arkadaşlarının katlinin vacip olduğu fetvasını Mustafa Sabri yazmış, Şeyhülislam Dürrizade onamış, sadrazam Damat Ferit imzalamış, Vahdettin yürürlüğe koymuş, İngiliz uçakları da Anadolu köylerine atmıştı. Atatürk’ün, küffarın işgaline karşı Samsun’a çıkmasıyla fotoğrafın tamamı açısından devletimiz, karesi itibarıyla da Diyanet kuruldu. Atatürk’ü hutbelerden çıkaran Erbaş, 19 Mayıs’ı da es geçerek Molla Gürani ve Rifat Börekçi’nin değil, Mustafa Sabri ve Dürrizade’nin yolunda yürümeyi yeğlediğini bir kez daha ortaya koydu. Erbaş hocanın, iktidara yaranma uğruna, Diyanet bütçesine ciddi katkılar veren Ata’sının yolundaki büyük kamuoyuna saygısızlık ve tarihimize şaşı bakma hastalığından kurtulmasını dilerim’ ifadelerini kullandı.”