Auto-Created-3
25 Haziran 2019 ( 23151 izlenme )
Reklamlar

Yıldırım'ın yeni görevini açıkladı

Emin Çölaşan, bugünkü "Geçmiş olsun!" başlıklı yazısında, İstanbul seçiminin sonuçlarını değerlendirdi.

Çölaşan, "Sevgili okurlarım, İstanbul'da alınan sonuç aslında şunu gösteriyor:
Recep Bey'in gerilim politikaları iflas etmiştir." yorumunda bulundu.

İşte Çölaşan'ın yazısı
 

Sevgili okurlarım, seçimden önce burada defalarca yazdım. Binali Yıldırım bu işe girerken karamsardı. Onu arkasından birileri suya ittirmişti, hem 31 Mart, hem de 23 Haziran'da canını kurtarmak için çaba harcıyordu.


Zoraki çalışıyordu. Hevesini çoktaan yitirmişti.
Güvendiği bir tek şey vardı:
Arkasına almış olduğu devlet desteği.


Bunun da simgesi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Bey'di.
Seçime bir hafta kala yenileceğini anlamış ve Recep Bey'den destek istemek zorunda kalmıştı.


Dünya liderimiz Recep Bey bu yüzden devreye girdi. Mitingler düzenlemeye, nutuk atmaya, İmamoğlu'nu suçlamaya başladı.


Kazansa bile “Topal ördek” olacağını, İstanbul'da ona iş yaptırılmayacağını savundu.

★★★

Pazar günkü seçimin kazananı İmamoğlu'dur…
Ama asıl kaybedeni Binali Yıldırım değil Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Binali Bey bu tiyatroda sadece bir oyuncu idi. Başrolde miydi, figüran mıydı, orası pek belli olmadı.


Ancak yönetmen koltuğunda oturan ve Binali Yıldırım'ı sahneye süren Recep Bey'in ta kendisiydi.

★★★

Aşırı ve gereksiz değer verdikleri yandaş medyayı arkalarına alıp neler yaptılar, ne yanlışlara imza attılar…


Hangisini saymalı!
Kampanyaları yalan ve iftiraya dayalı idi. Amaç İmamoğlu'nu bu yalanlarla, bu iftiralarla yıpratmaktı ama olmadı, oyun ters tepti.


Umutlarını laf kalabalığına bağlamışlardı ama karşılarında dirençli, ilkeli, pes etmeyen, düzgün, barıştan yana, iftira atmayan, yalan söylemeyen ve aklı başında bir aday olduğunu hep görmezden geldiler.


Halkın bu yalanlara, bu iftiralara tepki göstermeyeceğini zannettiler.

★★★

Evet, hangisini saymalı!..
The Marmara oteli rezaleti…
İmamoğlu'nu Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'ye benzetmeler…
31 Mart'ta oylarımızı çaldılar palavrası…


Yapılacak seçimin Türkiye'nin beka sorunu olacağı iddiaları…
İmamoğlu'nun Karadenizli, Karadeniz'in Rum Pontus olduğu, dolayısıyla onun da Rum olduğu safsataları…


Ama esas “Bombayı” seçimden dört gün önce patlattılar…
Apo ile konuşup bir mesaj getirsin diye adamın birini İmralı'ya gönderdiler. Adam gitti geldi, Apo'ya yazdırılan mektup “Binali'nin işine yarar” diye kamuoyuna servis edildi.


İkinci bomba (!) seçime iki gün kala patladı. Osman Öcalan'ı TRT'ye çıkarıp resmen AKP propagandası yaptırdılar.


Türk Milleti tepkiliydi.
O kadar ki, İstanbul'daki ülkücülerin çoğu Devlet Bey'in kesin talimatını bir kenara bıraktı, Binali yerine İmamoğlu'na oy verdi.
AKP seçmeninin bir bölümü de tepkiliydi. Onlar da vermedi.

★★★

Sevgili okurlarım, İstanbul'da alınan sonuç aslında şunu gösteriyor:
Recep Bey'in gerilim politikaları iflas etmiştir.


Hataları ve yanlışları toplum tarafından benimsenmemiş ve artık kendi seçmeninden bile tepki görmeye başlamıştır.  

★★★

Yukarıda kısaca sıralamaya çalıştığım büyük hataların her birinden kendisinin haberi olduğu kuşkusuzdur.


İstanbul hezimetinin ana nedeni onun yaptıklarıdır.
Yani kim ne derse desin, seçim sonuçlarının sorumlusu, aynı zamanda partinin genel başkanı olan Recep Bey'dir.


Bu yenilginin, bu hezimetin hesabını acaba verecek midir?
Hezimet diyorum, gerçekten öyledir.


Hiç kuşkum yok, bu süreçte onu yanıltan sevimsiz birileri olmuştur.
Acaba o bakanlarından ve danışmanlarından hesap soracak mıdır?
Biz bilemeyiz, kendi bileceği iştir!

★★★

Sonuçta İstanbul'daki “Hazineyi” yitirdiler. Kuş kafesten uçtu gitti!
Hem de yaklaşık 800 bin oy farkıyla.


O hazine ki, yerel yönetimlerde iktidarın en büyük para kaynağı idi.
Artık yok.
Sanırım İmamoğlu bundan sonra İBB'deki bütün yolsuzlukları, peşkeşleri, israf ve şatafatı tek tek ortaya dökecek ve milyonlarca insanımızın bu rezaletler konusunda bilgi edinmesini sağlayacaktır.


“Oylarımızı çaldılar” yalanı da artık yok. Kimse kimsenin oyunu çalmamıştı.
Yalanlar ve iftiralar geride kaldı.


Apo ve biraderi de bundan sonra gündemde olmayacak. İşe yaramadıkları belli oldu, çöpe atıldılar.


Bundan sonra kimse kimseyi aşağılamayacak, toplumu kızıştırma amaçlı yalan ve iftiraları piyasaya süremeyecek.


Din sömürüsü, hukuksuzluk ve yolsuzluk bir yere kadar!
İmamoğlu dirençli çıktı, yılmadı, hevesini çoktan yitirmiş olan Binali Yıldırım'ı devirdi.


Binali Bey'i bundan sonra Saray'da göreceğiz.
Ya Başdanışman, ya da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak! 
Oraya sığınacak, başka çaresi yok.
Geçmiş olsun!..

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Ankara kulislerini sallayan anket sonuçları. Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasındaki fark açılıyor Saray'daki Sedat Peker sessizliğiyle ilgili Bahçeli iddiası! Yılmaz Özdil ‘Çav Bella’ provokasyonunu yazdı Doğal gaz zamları sürecek mi? Küresel düşüşün ardından Türkiye'deki artışın nedeni...