Yılmaz Özdil’den çok konuşulacak 2019 seçim analizi: Sandıktan ne çıkar?

Sözcü gazetesi köşe yazarı Yılmaz Özdil, “2019 seçimlerinde sandıktan ne çıkar?” başlıklı köşe yazısında önemli analizlerde bulundu. AKP’yi 2007 yılından başlayarak inceleyen Özdil, “Biri lütfen CHP’yi durdursun…” diyerek sitem etti.

Yılmaz Özdil’in “2019 seçimlerinde sandıktan ne çıkar?” başlıklı köşe yazısı:

Sene 2007…

Seçime sadece günler vardı, işsizlik tırmanıyor, özellikle üniversite mezunu gençlerin işsizlik oranında ciddi artış gözleniyordu. İşte tam o sırada, asrın liderimizin çocuklarının gemi aldığı ortaya çıktı. Asrın liderimiz inkar etmedi, izah etti, “gemi var gemicik var, bizimkiler gemicik, cüzi peşinatla aldılar, bulabilirseniz siz de alın” dedi.

Akp oy patlaması yaptı!

*

Bilahare, ulaştırma bakanımızın, enerji bakanımızın, orman bakanımızın çocuklarının hepsinin aniden armatör oldukları, filolar kurdukları, şilepler, tankerler, feribotlar aldıkları anlaşıldı.

Sayın ahalimiz pek takdir etti, armatör bakan çocukları sayesinde Akp üç puan daha yükseldi.

*

Kuş gribi varken, Akp hayli sarsılmıştı. Sayın ahalimiz tavuk yemiyor, çatısına martı tünediğinde bile “su sıkın kovalayın” diye itfaiyeden yardım istiyordu, yumurta ticareti dibe vurmuştu.

Şak… Mısır ithalatının gümrük vergisi yüzde 80’den yüzde 20’ye indirildi, sonra hemen yüzde 70’e çıkarıldı.

Meğer… Bu indirkaldır arasında maliye bakanımızın oğlunun gemiler dolusu mısır ithal ettiği, likit yumurta işine girdiği, mısırları kendi tavuk çiftlikleri için ithal ettiği, 80’den 20’ye indirilen vergi dümeniyle servet kazandığı ortaya çıktı.

Sayın maliye bakanımız inkar etmedi, pişkin pişkin “bizim çocuklarımız ticaret yapmasın mı, taş mı yesinler” dedi.

Sayın ahalimiz ayakta alkışladı, sırf bu ticari zekayı ödüllendirmek için Akp’ye üç puan daha verdi.

*

“Mısır” deyince aklıma geldi… Sayın ahalimiz acaba kimi cumhurbaşkanı seçsek diye düşünüyordu. İşte tam o dönemde, Abdullah Gül’ün henüz 14 yaşında olan oğlunun ticaret hayatına atıldığı, internetten alışveriş şirketi kurduğu, bardakta mısır işine girdiği, alışveriş merkezlerinde stant açtığı ortaya çıktı. Abdullah Gül “oğlum Bill Gates’i örnek alıyor, finansörü annesi” diyordu. 14 yaşında sigortalı olmuş, Ankara Ticaret Odası’na kaydını yaptırmıştı iyi mi… Mezarda emeklilik kanunu çıkmadan hemen önce ekonomiden sorumlu başbakan yardımcımız Ali Babacan’ın şirketinde 24 günlüğüne tırışkadan sigortalı yapılmış, bu naylon sigorta operasyonuyla mezarda emeklilikten kurtulmuştu.

Sayın ahalimiz bu manevrayı pek beğendi… Kendi çocukları anca 65 yaşında emekli olabilecekken, henüz 14 yaşında patron olan bu çocuğa şapka çıkardı, babasını da Çankaya’ya çıkardı.

*

Sayın hükümetimiz sayın ahalimizin bu canıgönülden desteğini karşılıksız bırakmadı, hayırlara vesile olmak için Vakıflar Kanunu hazırladı. “Hırsızlık, dolandırıcılık, hileli iflas, üçkağıtçılık, haysiyetsizlik, şerefsizlik, adilik, namussuzluk” gibi suçlardan mahkum olan kişilere vakıf kurma imkanı tanıdı!

“Kardeşim, hırsızlık parasıyla vakıf olur mu?” diye itiraz edenler olunca, sayın başbakan yardımcımız izah etti, “hırsızlar dolandırıcılar hayır işi yapmak istiyorsa, sen yapamazsın deme hakkımız olmadığı inancındayız” dedi.

Sayın ahalimiz bu yüce gönüllülük karşısında duygulandı, Akp’ye verdiği desteği arttırdı.

*

Sevabını sağlam kazığa bağlamak isteyenler oldu, sayın diyanet işleri başkanlığımıza başvurdular, “hırsızlık dolandırıcılık kumar fuhuş uyuşturucu gibi haram parayla yapılmış camide namaz kılınır mı?” diye sordular, sayın diyanetimiz fetva verdi, “caizdir” dedi. Bunun üzerine “hırsızlık dolandırıcılık soygun parasıyla hacca gidilebilir mi?” diye soruldu, sayın diyanetimiz gene “helaldir” dedi.

Sayın ahalimizin yüreği ferahladı, daha bir şevkle destek verdi.

*

2013 senesine gelindiğinde Akp zorlanıyordu, kendi yaptırdıkları anketlerde bile iktidar olamıyorlardı. Üstüne tuz biber… 17/25 lağımı patladı. Dolar balyalı ayakkabı kutuları, yatak odalarında para kasaları, milyonluk kol saatleri fışkırdı. Ekonomi bakanımızın oğluyla içişleri bakanımızın oğlu tutuklandı, Ebru Gündeş’in kocası olarak tanınan hayırsever Rıza bey’in bakanlarımızı rüşvetle satın aldığı, devletin bankasını babasının döviz bürosu gibi kullandığı ortaya çıktı.

Böylece… Acaba kime oy versem diye düşünen sayın ahalimizin aklında en ufak bi şüphe bile kalmadı, Akp’li anketçileri utandırdı, Akp’ye görülmemiş derecede oy verdi.

*

Sayın ahalimizin yaptığına Akp bile inanamamıştı. Hatta, Bilal bile şaşkınlığını gizleyemedi, “bu sonucu kimse beklemiyordu” dedi.

*

Açılım, saçılıma dönüştü, beşer beşer şehit tabutları gelmeye başladı. Akp alenen Pkk’ya gözyummuştu, bedelini yoksul ailelerin çocukları canıyla ödüyordu. Tam o sırada, sayın hükümetimiz bedelli askerliğin kapsamını genişletti, kışlaya bile gitmeden dekontla askerlik dönemi başlattı, garibansa vatan sağolsun, ensesi kalınsa canı sağolsun’du, ayrıca, Akp’li bakan ve milletvekili çocuklarının bedelli askerlik yaptıkları ortaya çıktı.

Akp anketlerde yüzde 56’ya fırladı!

*

Başbakan kim olacak diye hararetli hararetli tartışılıyordu… Tam o sırada, Binali beyin oğlu kumarhanede fotoğraflandı. Tartışılacak bir şey kalmamıştı artık, herkes müsterih oldu, derhal Binali bey oldu.

*

Ve şimdi… Hayırsever Rıza bey Akp’li bakanlarımızın hırsızlıklarını şema çizerek anlatıyor, Türkiye’deki rüşvetsoygun düzenini anlata anlata dili damağı kurudu, Amerikalı hakim bile “pastil verin şuna” diyor, Man adası’ndaki abieniştedünür mızrağı çuvala sığmıyor, Malta papers’tan sayın başbakanımızın oğulları çıkıyor.

*

Bana sorarsanız, bu gelişmeler sayesinde 2019 seçiminde yüzde 50 artı 1 şimdiden garanti altına alındı.

*

Biri lütfen CHP’yi durdursun… Bugün yeni kepazelikler ortaya saçılırsa, Akp en az 60 artı 1’e gider yani!