Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Sadettin Tantan'ın siyaset gündemiyle ilgili son değerlendirmelerini köşesinde paylaştı.
Öztürk'ün bugünkü yazısı şöyle:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kutuplaşmadan, gerilimden son derece rahatsız. Ancak görülüyor ki gerilimi tırmandırmak isteyenler var. Bu durum ülkemize hayır getirmeyeceği gibi siyasetçiler arasındaki bir söz dalaşı, ülkeye daha farklı ve sert bir biçimde yansır.
CHP Genel Başkanı'na, parmak sallayan, “Sen bittin, bittin” diye bağıran bakanı CHP'liler unutmadı. O yüzden bakanlığının adını bile söyleme gereği duymuyor ve o bakanlığı farklı bir biçimde telaffuz ediyorlar. Şu günlerde, siyasetçilerin koruma sayısında bir artış olup olmadığını araştırdığımda, sayılarda bir değişiklik olmadığını öğrendim. Alanlarda görülen büyük bir sıkıntının olmadığı. Ama gerilim tırmandırılırsa… Ancak, koruma amirleri emrindeki kişileri çok dikkatli olmaları yönünde uyarıyor. Onların da bildikleri, duydukları var. Aslında bu tür önlemleri her zaman almak durumundalar.
Önceki İçişleri bakanlarından Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan da gelişmeleri yakından izliyor. Dün konuştuğumuzda, muhalefetin sözcülerinin bir ay AKP Genel Başkanı'na ve o partinin sözcülerine cevap vermemesini öneriyor, nedenini şöyle açıklıyor:
“Muhalefet konuşmazsa, AKP Genel Başkanı kendi kendini bitirecek. Şu anda panik içinde. Batıı'dan destek istiyor, halifelik hayaliyle yaşıyor. Çok büyük servet sahibi oldular. O serveti kullanamayacağını biliyor. O'nu ayakta tutan, muhalefet parti liderleri ve sözcüleridir.
Erdoğan ve ekibi hakkında hiç konuşmaya bile gerek yok. Yurtiçinde ve dışında güven kaybetmiş bir isim. Yandaşlarının nasıl zengin oldukları açığa çıktı. Artık, dini değerlerimizi kullanması da onu kurtaramıyor. Şu anda yapılan devlet gücünün tehdit aracı olarak kullanılmasıdır. Muhalefet, devlet kurumlarına sahip çıkarsa, oradaki vatanperver insanlar da kanunsuz emirleri artık dinlemeyecek ve yasadışı istekleri yerine getirmeyecektir.
İçerde yaşanan sıkıntılardan daha büyüğü çevremizdeki gelişmeler. Bölücü terör örgütü devlet kuruyor. Muhalefet ‘siyasi gerilimler, siyasi cinayetler' diyeceğine 56 maddelik düzenlemeyle Suriye politikasının, SuriyeLübnan ve Irak'la beraber bu emperyal oyunu bozabilir, barışa katkı sağlayabilir. YPGPKK silahlandırıldı. Bu silahlara el koymalıyız. Uluslararası sözleşmeler de bir ülkeye, güvenliğini tehdit eden bütün yapılara karşı komşu ülkelere de müdahale etme yetkisi tanıyor.
Evet, yetkileri var ama bu yetkilerini kullanamayan aciz bir iktidar var. Üstüne üstlük pandora kutusundan da siyasetçi, bürokrat isimleri de yavaş yavaş açıklanıyor. O paraların kendilerine verilmesi için planlı bir çalışma var. Pandora hareketi, sivil hareket gibi gözüküyor ama aslında ABD'nin içindeki, devlet içindeki bir harekettir.
Ülke güvenliğimizle ilgili riskler de giderek büyüyor. Sınır boylarımıza silahlı Kürt gruplar yerleştiriliyor. Yapılmak istenen TürkKürt çatışması, KürtArap çatışması çıkarmak. Bu tuzağa geçmişte düşmedik. Bundan sonra da çok dikkatli olmalıyız. Türkiye'nin Kürt sorunu yok.”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, muhalefet partilerine, “İktidara talip olmamaları” yönündeki çağrısını Tantan şöyle yorumladı:
“AKP içinde de iktidar savaşı var. Muhalefete ‘İktidara talip olmayın' derken bu parti içinde de, ‘Benden kopmayın” anlamına geliyor. Aynı şekilde iş dünyasına da, “Benden kopmayın. Benim elimden iktidarı kimse alamaz' mesajı veriliyor. Bu, AKP içinde iktidar savaşı olduğunu da ortaya koyuyor.”
Ülkemizde çok acılar yaşandı. 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimi ve seçim sonrasında yaşananları hatırlayalım. Ülke birden kan gölüne dönmeye, her tarafta bombalar patlamaya, cinayetler işlenmeye başlandı. İşte o günden sonraki acı tablo:
7 Haziran 2015 tarihinden 9 Ekim 2021 tarihine kadar bin 342 askerimiz, 403 polisimiz, 126 güvenlik korucumuz olmak üzere bin 871 şehidimiz oldu. Aynı dönemde yaşanan patlamalarda 543 vatandaşımız hayatını kaybetti. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde de 247 şehidimiz olduğunu hatırlatalım. Ülkemizde kaos çıkarmak isteyenler boş durmaz. O yüzden güvenlik birimlerimizin alabildiğine dikkatli olmak zorunda.
Yurtdışında bulunan Sedat Peker yayımladığı videolarda siyasi amaçlı suikastlar yapılabileceğini öne sürmüştü. Günümüzde de geçmişte yaşanan acı olaylar gündeme getiriliyor, benzerlerinin yaşanabileceğine dikkat çekiliyor.
Şunu belirtelim: Ülkemizde kaos ortamı oluşturmak isteyen dış güçlerin, bazı terör yapılarını geçmişte olduğu gibi bugün de destekleyeceği göz ardı edilmemeli. Bunlar açık katkı sağlamaz. Onlar açısından önemli olan ülkede karışıklık ve kargaşa çıkmasıdır.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları sağlam bir bilgiye mi dayanıyor bilemiyorum. Ancak devletin çok daha dikkatli ve duyarlı olmasını istiyor. Unutmayalım ana muhalefet partisine de devlet içinden bazı bilgiler geliyordur. Yani, Kılıçdaroğlu'nun sözleri de öylesine söylenmiş boş sözler değildir.