Sözcü gazetesi yazarı Murat Muratoğlu, geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli üç yeni mekanizmanın devreye sokulacağını açıklamasını köşesine taşıdı.
Muratoğlu, "Ekonomiyi düzeltmek uzun hikaye… Bir sürü karar alacaksın. İşi bilenleri çalıştıracaksın. Kim uğraşacak? Onun yerine kefaletle kredi veririz her işletme beşer işçi aldı mı sorunu çözeriz! Ekonomiyi böyle gül gibi yönetiriz. Ama nasıl zekiyiz! Sen git ülkeyi 19 yıldır tek başına yönet, sonra durumdan şikayet et! Bulduğun çözümler ile insan aklıyla alay et. Ekonomiyi mahvet. İşte budur maharet!" ifadelerini kullandı.
Murat Muratoğlu'nun "Yine mi Kredi Garanti Fonu?" başlıklı yazısı şöyle oldu:
Küresel likiditenin, dünyadaki eksi faiz ortamının, düşük petrol fiyatlarının bize sunduğu o kadar çok fırsat vardı ki… Biz bunların hepsini heba ettik.
Şu işe bakın ki suçlu, ülkeyi kötü yönetenler değil, yine tanımlanamayan gizli güçler çıktı.
★★★
Peki biz bu süreçte ne yaptık? Söyleyeyim; bol bol konuştuk, canlı yayınlarda uyuduk, nutuk atıp uyuttuk… Alınan önlemlerin hepsinin içi boş çıktı. En temel yapısal reformlar yapılmadı.
Çözüm üretmek yerine, demeç vererek ülke yönetilir sandılar. Hepsinin ceremesini ekonomi çekti. İnsanlar fakirleşmeye devam etti.
★★★
Oysa ekonomik gelişme ve büyüme göstergeleri aynı makinenin dişlileridir… Tüm sektörler genel ekonomik yapının birbirleriyle bağlantılı uyumlu birer parçası gibi fonksiyon görürler.
Türkiye çok yüksek oranda fakat kalitesiz büyüyecek… Faydasını kim görecek? Vatandaşa yansımayan sayılardan ibaret büyüme karın doyurmayacak ki!
★★★
Şu anda dişliler doğru dürüst çalışmıyor. Oysa bizimkiler takılmışlar faize, gidiyorlar. Güzel kardeşim kimse yüksek faizin iyi bir şey olduğunu söylemiyor. Kendi kendine kavga ediyor.
Hatalardan ders almadan Kredi Garanti Fonu tekrar devreye sokuldu. Tamamen yanlış kurgulanmış ucuz krediye dayalı bir sistem… Yine ve yine…
★★★
Ekonomiyi düzeltmek uzun hikaye… Bir sürü karar alacaksın. İşi bilenleri çalıştıracaksın. Kim uğraşacak? Onun yerine kefaletle kredi veririz her işletme beşer işçi aldı mı sorunu çözeriz! Ekonomiyi böyle gül gibi yönetiriz. Ama nasıl zekiyiz!
Sen git ülkeyi 19 yıldır tek başına yönet, sonra durumdan şikayet et! Bulduğun çözümler ile insan aklıyla alay et. Ekonomiyi mahvet. İşte budur maharet!
Kripto para dünyasının en eğlenceli tarafı şüphesiz “token” arzları… Fenerbahçe, token satarak 436 milyon lira hasılat elde etti. Bu durum bir anda token pazarına ilgiyi katladı.
Token fiyatları değiştiği için borsa gibi alıp satarak para kazanmak mümkün olsa da benim için henüz güvenip yatırım yapmak için erken… Zira maksat “şenlik” diyorsanız tam dibinizde duruyorlar.
★★★
Hem sevdiğiniz kuruma destek hem de ayrıcalıklarından faydalanma hakkı sağlıyorlar. Nitekim bunların güzel örneklerinden biri Number One'ın çıkarttığı tokenlar… Türkiye'de eğlence sektöründe öncü oldular.
Televizyon kanallarının, radyo kanallarının yanına şimdi de tokenlarını eklediler. Vaatleri arasında sadece token sahiplerine özel konserler, sanatçılarla tanışma fırsatı, imzalı ürünler, klip çekimlerine katılma, festivaller, indirimler yer alıyor. Haliyle parayı da bir yere harcamak gerekiyor.
★★★
Kısa zaman içerisinde bir telefon aplikasyonuyla birlikte sunacakları değişik eğlence organizasyonlarının da yer alacağı sadece token sahiplerinin yaralanabileceği bir platformu hayata geçirecekler.
Diğerleri de sırayla buna katılacak ve eğlence hayatında dahi her şey temelinden değişecek. Her şey dijitalleşecek. Mekanların kapısında görevli beni içeri alır mı stresi tokenlara bırakacak yerini…
★★★
Kripto para dünyası sadece Bitcoin'den ibaret değil… Kim ne derse desin karşı koyulamaz bir dalga olarak herkesin hayatının içerisinde yer alacaklar.
Çok yakında bütün ülkeler dijital paraya geçiş yapacak. Konuya uzaksanız yavaş yavaş ısınmaya bakın… İnternet kadar büyük bir devrim olacak, ıskalamayın!
Bildiğin taciz ediyorlar. “0850” ile başlayan telefon numaralarından bahsediyorum. Saat mevhumu olmaksızın arayıp bant kaydı dinlettiriyorlar.
Kabak tadı verdiği aşikar… “Değerli abonemiz” diye başlayanı mı istersin, internet, su arıtma cihazı, sigorta, tatil satanı mı ararsın… Abonen, hedef kitlen falan değilim… Zira baş etmek imkansız!
★★★
Tamam pazarlama, ticari bir kuruluşun olmazsa olmazıdır ama bu durum kabak tadı verdi. Şu ana kadar 100'e yakın numarayı engelledim yine de her geçen gün aranma sayım artıyor.
E hani kanun çıkmıştı da istenmeyen numaralardan mesaj gelmeyecekti. İstesin bir görevli göstereyim SMS listemi… Hangisine ben izin vermişim ki?
★★★
Resmen terör estiriyorlar. İnsan ister istemez önemli mi diye düşünüp telefonunun yanına koşuyor. İşkence başlıyor.
Bunun 0212 ve 0216 ile başlayanları da çok sayıda… İnsanı hayattan soğutuyorlar. Bazıları ismimi de biliyorlar. Hani Kişisel Verileri Koruma Kanunu? Telefon numaramı kime sattıysa anladınız siz onu…