Ekonomist Evren Devrim Zelyut, iktidar partisinin ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştirdi. "Biz bu dünyaya AKP'nin yanlışlarının cezasını çekmek için mi geldik?" diye sordu.
Yeniçağ gazetesi yazarı ekonomist Evren Devrim Zelyut, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yön verdiği ekonomi politikalarına eleştiriler yöneltti. "Soruyorum: Biz bu dünyaya AKP'nin yanlışlarının cezasını çekmek için mi geldik? Ya da 3 4 maaş veya ballı ihaleler alan yandaşların mutlu düzenlerini devam ettirmek için mi? Yoksa bizim işimiz kamu kurumlarına doldurulmuş dolgun maaşlar alan partililerin güzel hayat sürmelerini mi sağlamaktır?" diye soran Zelyut, şöyle devam etti
'BENZİNE BİR YILDA GELEN ZAM YÜZDE 111 OLDU'
"İnsaf be kardeşim! Benzine bir yılda gelen zam %111 oldu. Motorine ise %133 zam geldi. Neden? Saraylar yaparsanız, makam araçları, uçaklar alırsanız, yandaşlarınıza belediyeden para saçarsanız, 35 maaş dağıtırsanız, halka algı yapmak için faiz indirip sonra kuru patlatıp tekrar örtülü faiz artırırsanız ne olur? Bütün bu paralar nereden çıkıyor, Hazine'den. Hazine ise açık verdiği zaman ne yapacak? Zam, vergi ve borçlanma… Zamlar bizi yaşama küstürdü ama en önemlisi vatandaşta bu zamları ödeyecek gelir kaldı mı? Türkiye dünyada en yüksek enflasyona sahip bir ülke olduğu gibi, bir de gelir dağılımı en bozuk ekonomilerden birisi. Ekonomide bir ülkenin gelir dağılımının adil olup olmadığını GİNİ Katsayısı ile ölçüyoruz.
Sayının sıfır değeri aldığı ülkelerde milli gelir bireyler arasında eşit paylaşılıyor demektir. Katsayı bire yaklaştıkça gelir dağılımı bozuluyor anlamı çıkar. Bu konuda Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerini yayınlayan TÜİK'e göre gelir eşitsizliği 11 yılın en kötü seviyesindedir. GİNİ katsayısının ortalaması dünyada 38,45 olup Türkiye 41,9 ile ortalamadan daha kötü ülkeler arasındadır ve bu rakam 2021/2022'de daha da bozulacaktır.
'BU ADALETSİZ GELİR BİLE ELİMİZDEN ALINIYOR'
İşin kötüsü şu, bu adaletsiz gelir bile elimizden alınıyor. İşsizlik Türkiye'de artarak geniş halk kitlelerini sefalete sokuyor. AKP ise işsizliği değil doları düşürmek için harıl harıl çalışmakta, bunu da Hazine üzerinden tefecilere verdiği paralarla yani faizle yaparak bu işin maliyetini de bize ödetmektedir.
Dün TÜİK tarafından açıklanan son işsizlik rakamları halkın enflasyonla ezilirken bir de mevcut geliri nasıl kaybettiğini ortaya koymuştur. Bakın rapor ne diyor: 'Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre 0,5 puan artarak %22,6 oldu.' Geniş tanımlı işsizlik %22,6 ile halkın ne kadar zorda olduğunu göstermiştir. Aslında rakamın TUİK'in açıkladığından daha büyük olduğunu da söylememize gerek var mı?
'GELİRİMİZ ENFLASYONLA KUŞA DÖNMÜŞKEN YANDAŞLARI ZENGİN ETMEK ZORUNDA MIYIZ?'
DİSKAR tarafından yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Aralık 2021'de 8 milyon 365 bin kişi olarak gerçekleşti. Dile kolay 8,3 milyon kişi… Kasım 2021'de 8 milyon 51 olan geniş tanımlı işsiz sayısı bir ayda 314 bin kişi artıyorsa Türkiye'de işlerin iyiye gittiğine kim inanır? Şimdi soruyu tekrar soralım: Biz işsizken, gelirimiz enflasyonla kuşa dönmüşken yandaşları zengin etmek zorunda mıyız?"