Adana merkezli 11 ilde usulsüz reçete düzenleyerek kanser hastalarının kullandığı ilaçları alıp, başka ülkelere satmaya çalışan, devleti 12 milyon 523 bin lira zarara uğrattığı öne sürülen şebekeye ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı.
Gözaltına alınan şüphelilerden bir eczacının, doktorlardan birine komisyon olarak anlaştığı rüşveti, havale yoluyla gönderdiği, havalenin açıklama kısmına da “Zehir zıkkım olsun, zıkkımın kökünü ye” yazdığı belirlendi. Olayın hukuki boyutuna ilişkin konuşan Adana Barosu’nun eski başkanı Aziz Erbek, “Tedavi gören hastalardan biri ya da birden fazlası hayatını kaybetmişse bu konu ‘adam öldürmeye teşebbüs’ olarak değerlendirilebilir” dedi.
Bursa’daki özel bir hastanede görevli biyologlar İsmail E. ile Veli T.nin, kanser tedavisi gören hastaların serumlarına nakletmeleri gereken kanser ilaçlarını kullanmayıp sattıkları bilgisine ulaşıldı. Biyologların bu ilaçların yerine ağrı kesici ve vitamin kullandıkları öne sürüldü. Öte yandan bu biyologların hastanedeki dolaplarında yaklaşık 50 kanser ilacı bulunduğu, Bursa’dan kargoyla İstanbul’daki bir kişiye 450 bin lira değerinde kanser ilacı gönderdikleri ve polisin de bu ilaçlara el koyduğu öğrenildi.
Olaya karıştığı öne sürülen iki doktorun ise üç ayda 1 milyon liralık ilaç yazdığı, ayrıca tek bir reçetede bir arada olmaması gereken ilaçları yazdıkları öğrenildi. Doktorların Suriye uyruklu hastaları hiç görmeden ilaç yazdığı, midesi ağrıyan bir kişiye de aynı zamanda böbrek yetmezliği ilacı yazdıkları belirlendi. (DHA)