Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile eşi Esra Albayrak'ın 1 günlük bebeklerini hedef alan paylaşımların ardından sosyal medya düzenlemesi Erdoğan'ın talimatı ile gündeme geldi.
Erdoğan, sosyal medya platformlarını daha fazla kontrol altına alabilmek için düzenleme istedi. Erdoğan'ın hedefinde YouTube, Twitter, Netflix gibi platformlar var.
Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşe yazısında Albayrak çiftinin hedef alınmasının ardından başlatılan incelemelerin, muhalif kesimde uygulanmamasını eleştirdi.
Yani sosyal medyada yokum.
Günlük yazılarım bana yeter.
İki gün önce birileri sosyal medyada Recep Bey'in kızı Esra ile onun eşine (Maliye Bakanı Berat Albayrak) hakaretler içeren bir mesaj atmışlar ve bu mesaj birileri tarafından paylaşılmış.
Mesajı okumadım, bilmiyorum ve öğrenmeye de hiç niyetim yok.
Recep Bey de hem bir baba, hem de kayınpeder olarak çok kızmış.
Sözleri şöyle:
Bunlar içlerindeki kötülüğü sergileyen kalbi kararmış, insanlıktan nasibini almamış alçaklardır. (Doğru söylemiş.)
Bu sefillerin her birinden işledikleri suçun hesabını soracağız. (Elbette sorulması gerekir, insan onuru o kadar ucuz değildir.)
Sosyal medya kokuşmuşluğun, yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının ve itibar suikastlarının aracı haline geldi. (Büyük ölçüde doğru.)
Şimdi bu durumu önlemek için çeşitli yasal önlemler alacaklarmış.
Ancak, amaç yine saptırılıyor.
Birkaç kişinin cezasını bir sürü yasaklar getirip bütün topluma çektirecekler.
★★★
Ancak unutmayalım, bazı önemli gerçekleri bilip görmenin de zamanı artık geliyor.
Yani bunların kafasındaki önlemlerin baskı ve sansür olduğu ve yeni bir yasa teklifini bu amaçla Meclis'e vermek üzere oldukları daha ilk gün ortaya çıktı.
Ne yazık ki böyle…
Bir sürü şeyi yasaklayacaklar zira işin ucu kendilerine dokundu.
Fakat geç kaldılar…
★★★
Sosyal medyada hakarete uğrayan ilk kişiler EsraBerat Albayrak çifti değil.
Bugüne kadar hepimiz, özellikle iktidara karşı olan ve yaptıklarını eleştiren kişi ve kesimler olarak nice linçlere uğradık.
Hakaretler, iftiralar, yalanlar arşa yükseldi.
Bunlar olurken iktidar zevkten dört köşe, ellerini ovuşturuyor, belki de “Oh olsun” diyordu.
★★★
Hakaretler, iftiralar ve yalanlar binlerce kez kanıtlandı, belgelendi savcılıklara şikayet dilekçeleri verildi ama gelen kararlar çoğu zaman şöyleydi:
“Şikayet konusu sözlerde suç yoktur. Fikir ve ifade özgürlüğü kapsamına girmektedir!”
Ya da savcılar dava açtı ama mahkemelerden çoğunlukla aynı gerekçeyle ret kararları çıktı.
Linç edilmek istenilen sıradan vatandaşların üzerinde koruma kalkanı yoktu.
Daha birkaç gün önce birileri, Atatürk için en ağır hakaretleri ediyordu.
Hiçbir şey yapılmadı.
★★★
Yine bir süre önce sapığın biri Edirne'de cezaevinde yatmakta olan Selahattin Demirtaş'ın eşi için terbiyesiz lâflar etti…
Herif (bildiğim kadarıyla) tutuklandı ama bırakın Recep Bey'i bir yana, devletin hiçbir makamından herhangi bir kınama gelmedi.
Ama sapıklık ne zaman kendilerine döndü, işte o zaman akılları başlarına geldi!
Çuvaldız başkalarına milyonlarca kez batarken, hatta delip de geçerken, iğnenin ucu kendilerine değince kıyameti kopardılar.
★★★
Sosyal medyanın önemli bölümü iktidar karşıtlarından oluşuyor. Bunlar yazıp söyledikleri ve esprileri ile iktidarı ifrit edenlerdi.
Bu ülkede AKP iktidarını rahatsız etmeyeceksin arkadaş!..
Barolara kızıyorlardı, şimdi işi nerelere getirdiler…
Birkaç sapık yüzünden şimdi sosyal medyanın tamamına el koyacaklar.
Bunların yasakçı tavrından güç alan RTÜK, muhalif televizyon kanallarına şimdi ekran karartma yasakları getirdi.
★★★
Dikkat ediniz, bunlar kime ve nereye bozuk çalsa iş ya baskı ve sansüre, ya RTÜK olayında olduğu gibi ekran kapatmaya, ya da barolar olayında olduğu gibi eskileri yok edip yeni yandaşlar üretmeye kaydırılıyor.
Sıra şimdi geldi sosyal medyaya!..
Bahane hazır…
Benim kızıma ve damadıma hakaret edildi, iftira atıldı.
Birkaç kendini bilmez tarafından sahneye konulan terbiyesizlik şimdi bütün sosyal medyaya yansıtılacak, iktidarı sinirlendiren bir olgu böylece yok edilmiş olacak.
Ama ne ilginçtir, başkaları ve eşleri için AKP trolleri tarafından edilen hakaretlerin niceleri ortalıkta dolanırken, iktidar ağzını açmıyor, tepki koymuyordu…
Zira işine böylesi geliyordu…
Bastır… Ekranları karart… Kapat… Böl ve parçala…
Bu baskı rejimi uzun süre daha devam etmez. Onlar da biliyor.
★★★