Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın yaptığı açıklamalar gündem yaratırken, Karar Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Taşgetiren, "Yolsuzluklar konusunda hassas AKP'li bir isme", "Yolsuzlukların neden üstüne gidilmiyor?" diye sorduğunu ve "Çünkü araştırılınca ucunun nereye çıkacağı bilinmiyor" yanıtını aldığını yazdı.
Taşgetiren, "1725 Aralık’ta dört bakanın dosyasının bu sebeple Yüce Divana gönderilmediği iddia edilmişti" ifadesini kullandı. Taşgetiren, söz konusu "önemli ismin", "5 gözde müteahhitten biri dışında diğerlerinin AK Parti'ye oy bile vermeyeceğini” söylediğini aktardı.
Taşgetiren'in "Orada sancılı bir adam var" başlıklı yazısı şöyle:
"Ak Partili, yolsuzluklar konusunda da hassas önemli bir isme sordum:
Yolsuzlukların neden üstüne gidilmiyor? Çünkü araştırılınca ucunun nereye çıkacağı bilinmiyor. Ya da bilindiği için gidilmiyor. 1725 Aralık’ta dört bakanın dosyasının bu sebeple Yüce Divana gönderilmediği iddia edilmişti. O günlerin önemli bir ismi de dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’dı. O günlerde onun “Ne yaptıksa birlikte yaptık” sözü kayda girmiştir.
Son zamanlarda dikkat çekici tweetler atıyor. “Tavassutla iş yapmanın birçok mahzurları var… Açıkgözler, tatlı su kurnazları, tüfekçiler, çöp çatanlar ve çalışmadan edinenler bitiriyor bizi…” “Bizi” derken Ak Partiyi kastediyor. Bu “tavassut” sözünün içinde de biraz “Ne yaptıksa birlikte yaptık” iması yok mu? Haber sitesi Duvar’da dün Altan Sancar’ın Erdoğan Bayraktar’la yaptığı bir görüşme var.Bir kere “Dosyamda ne varsa, hem tapeler hem teknik takip doğrudur, hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur” diyor açıkça.
Sancılı adam böyle olur. Halen Ak Partili olduğunu, ancak Partiye gidip gelmediğini, “partiyi ahara karşı yani kamuoyu önünde eleştirmeyeceğini” söylese de “Ama şu var… Yağcılar… Hatta yağcılık devri de bitti, yağcılık geçmiyor. Şebeklik devri başladı. Onlar makama ve mevkiye geliyorlar” demekten kendini alamıyor. Bu arada en başta sözlerini naklettiğim Ak Partili önemli kişinin “Uzun süredir tartışma konusu olan 5 gözde müteahhitten biri dışında diğerlerinin Ak Partiye oy bile vermeyeceğini” söylediğini de paylaşayım.
“Liderine kırgın” Bayaktar, “Bana büyük kötülük yaptı” diyor, “etrafını sardılar” diyor, ama onu yine de “en sağlam adam” olarak gördüğünü ifade etmekten kaçınmıyor. “Erdoğan’la görüşüyor musunuz?” sorusuna “bir buçuk senedir görüşmüyorum. Baktım, artık görüşmenin bir faydası yok.” cevabını veriyor. Mülakatın sonunda Bayraktar’ın Cemil Çiçek’le ilgili bir sözü de var. “Erdoğan’ın adamı olduğum için beni sevmez” dedikten sonra şunları ilave ediyor: “….Dosyamda Cemil Çiçek (eski başbakan yardımcısı), yalvardı onlara. “Erdoğan dosyasını buna sokmayın, bu ayıptır. Onların dosyası başka, bunun dosyası başka” dedi. Ama beni de o dosyanın içine soktular.”
Bayraktar sözlerini “ben kimseye bir şey demiyorum. Kimde hakkım varsa helal olsun.” diyerek bağlamış.Evet, orada bir yerlerde “Ne yaptıksa birlikte yaptık” diyerek tarihe not düşen sancılı bir adam var. Soru şu: Yaşanan süreç içinde acaba daha kaç kişi “Ne yaptıysak birlikte yaptık” diyordur, diyecektir? Ve kim nasıl bedel ödeyecektir?"