Polisiye roman okumayı çok severim.
Tarihteki cinayetlersuikastler hep ilgimi çeker.
Son günlerde aklımda bir soru var:
Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer, Bizanslılara karşı yapılan Tebük Seferi dönüşünde Hz. Muhammet'e suikast girişiminde bulundu mu?
Bu soru 1.389 yıldır yanıt arıyor!
Sünni İslam âlimi İbn Hazm İslam hukuku “el Muhalla” kitabının 11. cildinde şunu yazdı: “Ebubekir, Ömer, Osman, Talha ve Sa'd bin Ebu Vakkas, Tebük'te Rasulullah'ı öldürmeye kalktı…”
Olay şuydu:
Yıl, 630…
Tebük Seferi dönüşü Hz. Muhammet, dava arkadaşlarına vadi yolundan gitmelerini tasfiye etti; ve kendisi dağ yolunu tercih etti. Yanında sadece birbirine kardeş ettiği Ammar b. Yaser ile Hüzeyfe b. Yeman adındaki iki sahabe vardı.
Yolculuk sırasında vadi yolunu tutan Müslüman askerlerden 1415 kişilik yüzleri maskeli grup, Hz. Muhammet'e doğru saldırıya geçti.
Hz. Muhammet'i dağdan aşağıya atıp “kazayla düşüp öldü” diyeceklerdi.
Hz. Muhammet saldırganları görüp bağırdı; Huzeyfe'ye binek hayvanların yüzlerine elindeki kamçıyla vurmasını söyledi.
Hz. Muhammet'in suikastin farkına vardığını gören ve korkuya kapılan saldırganlar panikle kaçıp vadideki savaşçıların arasına karıştı…
Hz. Muhammet suikastçilerin bindikleri hayvanlardan kimler olduklarını anladı ve isimlerini sadece sırdaşı Hüzeyfe'ye söyledi…
SIR AÇIKLANMADI
İslam kaynakları, Tebük Seferi dönüşünde Hz. Muhammet'e suikast girişiminde bulunulduğu konusunda hemfikir. O dönem Medine'de nüzul eden 129 ayetten oluşan Tevbe Suresi'nde bu olayın izleri var. (Zaten, her türlü şerden kurtulmak için yedi kez okunmaz mı?)
Ayet diyor ki: “Söylemediklerine dair Allah adına yemin ediyorlar. Oysa inkârcılık içeren sözü söylemişler, Müslüman olduklarını beyan ettikten sonra inkârcılığa sapmışlar ve başaramadıkları o işe yeltenmişlerdir. Onların öç almaya kalkışmaları için Allah'ın ve O'nun lütfu sayesinde Resulünün kendilerini zengin etmesinden başka bir sebep de yoktu. Eğer pişman olup tövbe ederlerse bu kendilerinin iyiliğine olur; yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da âhirette de elem verici bir azaba uğratır; artık yeryüzünde onlara ne bir dost ne bir yardımcı bulunur.” (74)
Hz. Muhammet suikastçilerin adını açıklamadı. Yorumcular bin yıldır, bin bir iddia ileri sürdü. Örneğin, Hz. Ebubekir'i Medine'den uzaklaştırmasını buna yorumladılar filan…
Hüzeyfe de açıklamadı isimleri. Hz. Ömer'in zaman zaman “bu kişiler arasında benim de adım var mı” diye sorduğu biliniyor.
Hüzeyfe'nin Hz. Ali'ye “biat etmesi” ve çocuklarına da bunu öğütlemesini nasıl yorumlamak lazım?
BABACANDAVUTOĞLU
Hz. Muhammet…
Tebük Seferi dönüşü uğradığı suikast üzerinden 20 ay geçtikten sonra vefat etti.
Ki “öldürüldüğü” iddiası da var! Hz. Muhammet'in iki eşi (Hz. Ebubekir'in kızı) Hz. Ayşe ile (Hz. Ömer'in kızı) Hz. Hafsa üzerinde polemik yapılıyor asırlardır…
“Yani” aslında deniyor ki; “ kavga Hz. Muhammet öldükten sonra değil, ölmeden önce başladı!”
Öyle ki…
Kimi Müslümanlar halifenin seçimiyle meşgul olduklarından, Hz. Muhammet'in yıkanması ve defni bir gün sonraya kaldı!
Hz. Ömer'in Mescidi Nebevîye'deki Müslümanlara, “Allah, halifeliği sizin hayırlınız, Resûlullahın (a.s.m.) yârı gârı (mağara arkadaşı) olan zâta nasip etti. Kalkınız, ona bîat ediniz” demesiyle Hz. Ebubekir halife ilan edildi.
Hz. Ali ise hâlâ peygamberin defin işiyle uğraşıyordu. Keza: Cenazeye sadece 17 kişi katıldı; Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer yoktu…
Tüm bunlar asırlardır tartışılıyor…
Kimi doğru, kimi hurafe…
Daha uzun yıllardır da konuşulacak kuşkusuz…
Asırlardır Müslümanlar iktidar hırsıyla kaç parçaya bölündü, bölünüyor.
Son örneği Türkiye'de yaşanıyor:
AKP parçalanıyor.
Bu kavganın giderek daha şiddetleneceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok.
Aklıma herhalde bu sebeple yukarıda yazdıklarım geldi!