Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Danıştay'ın Andımız kararını köşesinde değerlendirdi.
"Bu ülke beni çok güldürüp çok eğlendiriyor. Artık memlekette olan hiçbir şeyi ciddiye almamaya karar verdim. Çünkü alırsanız kafayı yersiniz, almazsanız gülersiniz. Ben gülüyorum." ifadelerini kullanan Altaylı'nın bugünkü yazısı şöyle:
"Şimdi yine “Andımız”ı tartışmaya başladık.
Hani 2013’e kadar mektebe giden hepimizin her sabah bağıra bağıra okuduğu “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan metni.
Danıştay, bu metnin okunmasını yasaklayan Milli Eğitim Bakanlığı kararını ortadan kaldıran Danıştay kararını ortadan kaldıran bir karara imza attı.
Şimdi kıyamet kopuyor.
MHP, Danıştay’a öfke saçıyor.
Bunun neresi komik derseniz gelin bakalım.
Andımız tartışmasının yakın tarihine bir göz atarak başlayalım.
Andımız’ın okullardan kaldırılmasının tarihi çok eski değil. 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı bir kararla bu metnin ilköğretim okullarında her sabah okunmasından vazgeçildi.
2013 yılında bildiğiniz gibi AK Parti iktidardı ve Milli Eğitim Bakanı AK Parti milletvekili Nimet Baş hanımefendi idi.
O zaman da, bu karara CHP ve MHP şiddetle itiraz ettiler.
Dönemin Başbakanı ise kararı “Andımız olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı isim olan Reşit Galip'ti. Reşit Galip Türkçe ezan zulmünün mimarlarındandır. Aynı Reşit Galip, insanları kafa taslarına göre sınıflandıran sözüm ona bir bilim insanıydı. Ant uygulamasının cumhuriyetimizle uzaktan yakından ilgisi yoktur” diye savundu.
O dönem AK Partililere ve kaldırılmasını savunanlara göre, bu metin Türkçe ezan zulmü ile aynı dönemin ürünüydü. Stalin benzeri bir uygulamaydı.
AK Partili MEB Andımız’ı yasaklayınca konuyu Danıştay’a götüren Eğitim Sen oldu.
Danıştay, hiç de beklenmeyen bir şekilde Eğitim Sen’in başvurusunu haklı buldu ve Andımız’ın okunmasını yasaklayan MEB kararını 2018 yılında kaldırdı.
Danıştay’ın kararına tepki gösterenler ise yine AK Partililerdi.
Bakan Abdulhamit Gül, Danıştay’ın kendini İdare’nin yerine koyduğunu ifade etti. Bekir Bozdağ ise Anayasa’nın çiğnendiğini iddia etti.
Başından beri tutarlı bir tavır içinde olan Bahçeli ise Bozdağ’a yüklendi ve “Bozdağ isterse Kürdüm diyebilir” diye tepki gösterdi.
Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay’ın Andımız’ın kaldırılmasını durduran kararına itiraz etti ve Danıştay bu kez beklenen kararı aldı ve Andımız’ın kaldırılmasını haklı buldu.
MHP bu duruma çok kızdı.
Milli Eğitim Bakanı ise 2 yıl önce Danıştay’a itiraz dilekçesini yazan iki Bakanlık çalışanını görevden aldı.
Şimdi ben gülmeyeyim de kim gülsün.
Andımız’ı kaldıran AK Parti ve bunu savunan da AK Parti’nin en tepesi.
Andımız’ı geri getiren Danıştay.
Bunun üzerine Danıştay’ı sert biçimde eleştirenler AK Partililer.
Andımız'ı geri getiren Danıştay’a itiraz eden AK Partili Milli Eğitim Bakanlığı.
AK Parti’nin itirazı üzerine Andımız’ı yeniden kaldıran Danıştay.
Danıştay’a çok sinirlenen AK Partili ittifak halindeki MHP.
Ve görevden alınanlar ise AK Parti politikası gereği, Danıştay’a itiraz dilekçesi yazmaları emredilen bürokratlar.
Hadi gel de gülme bu duruma.
Bu işin içinde nasıl çıkılır diyorsanız.
Çok basit.
Andımız’ı kaldıranın CHP olduğu izlenimi yaratılabilir. Ve cehape zihniyeti suçlanabilir.
Nasılsa geçmişi kimse hatırlamayacaktır.
Ya da daha da iyisi yapılıp Andımız’ı kaldırtanın mevcut günah keçilerinden Ahmet Davutoğlu olduğu söylenerek bütün suç onun üzerine yıkılabilir."