CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. binasına giderek "Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara teslim edilmeyecektir. Seçim güvenliği önemlidir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Ve düne kadar Erdoğan'ın danışmanlığını yapıyordu bunlar" şeklinde açıklamalarda bulunması, kulisleri hareketlendirdi.
Bu hamleyle birlikte Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine yaklaşık bir sene kala 'sandık güvenliği' yeniden en çok tartışılan konulardan biri oldu.
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, bugünkü yazısında "Peki Kılıçdaroğlu niye aniden buraya bir baskın düzenlemeye karar verdi?" şeklindeki soruyu irdeledi.
"Bu sorunun yanıtını CHP içinde aradım. Anlatılanlar ilginç. Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ı gündeme getirmesinin ve buraya gitmesinin nedeni, seçimle daha doğrusu seçim güvenliği ile ilgili bir süreden beri konuşulan bazı senaryolar" diyen gazeteci, şöyle devam etti:
"Bu senaryolardan en tehlikeli olan ve CHP’yi alarma geçirip bu hamleyi yapmaya yönelten ise şu:
'Erken veya zamanında seçim akşamı Yüksek Seçim Kurulu’ndan veri akışı engellenecek. Sonra AK Parti lehine veriler kanalara iletilecek ve gece erken saatlerde iktidarın seçimi kazandığına dair TRT ve hükümete yakın kanallardan yayın yapılmaya başlanacak. Aynı anda sokaklarda SADAT kontrolündeki gruplar kutlamaya yapmaya başlayacak. O andan itibaren hiç kimse aksini iddia eden bir tutum takınamayacak, bir anlamda atı alan Üsküdar’ı geçecek.'
Bu hikaye Ankara’da çokça dillendirilmeye başlayınca, her ne kadar 'Bu kadarı da olmaz' diye düşünse de Kemal Kılıçdaroğlu SADAT’a dikkat çekmeye ve SADAT’ı gündeme getirmeye karar vermiş. Baskının arkasında yatan motivasyon işte bu senaryo ve bu iddialar."