Auto-Created-3
26 Nisan 2019 ( 856 izlenme )
Reklamlar

Hepimiz Kılıçdaroğlu'nu tartışıyoruz da... O yumruğu atanın başına bakın neler geldi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı şehit cenazesinde saldırıya uğradı ve linç edilmeye çalışıldı. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün isimli saldırgan önce gözaltına alındı sonra da serbest bırakıldı. Sarıgün’ün serbest bırakılmasının ardından AKP’liler evinde ziyaret etti, onu kahraman ilan edip elini öptü.

Sarıgün’ün serbest bırakılması akıllara AKP’li Taner Yıldız’ın uğradığı saldırıyı getirdi.

Şehit Jandarma Yüzbaşı Levent Çetinkaya’nın 19 Nisan 2010’daki cenaze töreninde eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’ı yumruklayan Kayseri Merkez Endüstri Meslek Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Şahin Şimşek olaydan hemen sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine kondu. Şahin daha sonra yargılandığı mahkemece 1 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. 3,5 ay hapis yatan Şahin memuriyetten men edildi ve bir daha hiçbir yerde iş bulamadı. Yani hayatı karardı.

Kayseri’nin yerel yayın organı Yeni Haber’den Recep Güven, köşesinde Taner Yıldız’a yumruk atan Şahin Şimşek’in başına gelenleri yazdı.

NÖBETÇİ MAHKEME TARAFINDAN TUTUKLANARAK CEZAEVİNE KONULMUŞ…”

Güven yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Hiç unutmam, 19 Nisan 2010 Pazartesi günüydü… Jandarma Yüzbaşı Levent Çetinkaya’nın cenaze töreniydi… Cenaze namazı Hunat Camisi’nde kılınmış ve naaşı da Kartal Şehitliğinde toprağa verilecekti… O günleri gayet iyi hatırlayacaksınız AKP’li bakan ve milletvekilleri şehit cenazelerinde özellikle ülkücüler tarafından yuhalanıyor ve hatta saldırıya uğruyorlardı… Hatta bu olaydan yaklaşık bir hafta önce yani 12 Nisan’da Ahmet Türk, Samsun Adliyesi çıkışında yumruklu saldırıya uğramıştı… Bu nedenle şehit cenazeleri bir hayli gergin oluyordu… O günde öyleydi… Hunat Camisi önünde kılınan şehit cenazesi sırasında arka saflarda toplanan bir grup genç protesto gösterilerinde bulunmuş, şehit cenazesine gelen dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, dönemin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki tarafından cenaze namazı kılınıp şehidin cenazesi askeri kortej eşliğinde

Kartal Şehitliği’ne götürülürken bir takım nahoş olaylar olabileceği endişesiyle tören yerinden alınıp götürülmüştü…

Nihayet Şehit Yüzbaşı Levent Çetinkaya’nın naaşı Kartal Şehitliğine getirildiği sırada tam da dua okunurken bir etrafı çevreleyen kalabalığın içinde fırlayan şehitliğe yaklaşık 4050 metre uzaklıkta bulunan Kartal Merkez Endüstri Meslek Lisesi’nde Beden Eğitimi öğretmenliği yapan Şahin Şimşek, güvenlik çemberini de yararak eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın burnuna yumruk atmıştı. Saldırgan hemen oracıkta yakalanarak sorgulandıktan sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konulmuş, bakan Taner Yıldız’da önce Erciyes Üniversitesi Hastanesi’ne götürülmüş, yapılan ilk müdahaleden sonra da cenaze törenine gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile birlikte helikopterle Ankara’ya götürülmüştü. Saldırgan Şahin Şimşek daha sonra 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 3 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis istemiyle yargılandı…”

“BAKAN UMURSAMIYOR GİBİ DAVRANDI DONUK DONUK BAKTI”

Güven yazısını şöyle sürdürdü:

“Taner Yıldız’ın avukatlığını Mehmet Savruk, Kubilay Gürcan, Hamdi Öksüzkaya, Aynur Küçük ve dönemin Kayseri Barosu Avukatı Ali Aydın yürütürken saldırgan Şahin Şimşek’in de avukatlığını Sümer Erol, Savaş Kaya ve İlhami Şimşek üstlenmişti… Çıkarıldığı ilk duruşma da Şahin Şimşek, hasta olduğunu ve ilaç almayı aksattığı zaman, diğer insanlardan daha hassas ve duygusal olduğunu anlattı. Şehit Yüzbaşı Levent Çetinkaya'nın hem arkadaşı, hem de bir öğrencisinin velisi olduğunu belirten Şahin Şimşek, saldırı öncesi yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: ‘Şehidin akrabası olan öğrencim o gün cenazeye katılmak için izin istedi. Benim Levent Çetinkaya’nın şehit olduğundan o zaman haberim oldu. Pazartesi günüydü. İstiklal Marşı’nı okuttum. Dördüncü derse kadar girdim. Beşinci derse girmeye gittiğimde öğrencilerimin hepsi cenazeye gitmişti. Şehitlik, görev yaptığım okula 1020 metre uzaklıkta. Öğrencilerimi toplamak için Garnizon Şehitliği'ne gittim.’

Öğretmen Şahin Şimşek, Bakan Yıldız'ı yumruklayıp burnunu kırdığı olayı da mahkeme huzurunda şöyle anlatmıştı: ‘Bakan ve protokol de cenazeye geldi. Şehit yakınları Bakanın yanında ağlayıp feryat ettiği halde, Bakan umursamıyor gibi davrandı. Donuk donuk baktı. Bakanın yüz hatlarından etkilendim. Bu arada kalabalık arttı. Şehidin cenazesi de geldi. Bir süre öğrencilerimle beraber cenazeyi izledik. Benim de 2 oğlum var. Şehidimiz

76 doğumluydu. Çocuklarım büyüdüğü zaman bir hiç uğruna kör kuşunla şehit mi olacak diye düşündüğümde daha da etkilendim. Kendimi kötü hissettim. Kalabalığı zorlayarak tabutun yanına kadar gittik. Orada biri sağa sola koşarak bağırıyordu. ‘Hiç tepki göstermiyorsunuz, öyle seyrediyorsunuz. İnsanlar şehit oluyor, sesiniz çıkmıyor’ diyordu. Sonra bazıları Bakanı kastederek ‘Bu ne yüzle gelmiş buraya’ dedi. O sırada Bakan'a baktım 2030 polisin arasında koruma eşliğinde geçiyordu. Bir anda tabutun üstüne basarak Bakanın üstüne atladım. Kesinlikle isteyerek yapmadım, yeniden özür diliyorum.’

İfade verirken hıçkırıklarını tutamayan ve sesi kesilen Şahin Şimşek, mübaşirin getirdiği bir bardak suyu içtikten sonra olayı planlamadığını, örgütsel bir bağı bulunmadığını ve bireysel bir hareket olduğunu ifade etmişti…”

“1 YIL 5 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI. ALDIĞI BU CEZADAN SONRA MEMURLUKTAN İHRAÇ EDİLDİ”

Recep Güven yazısını şöyle sürdürdü:

“Dönemin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın avukatları da sanığın Türk Ceza Yasası'nın yaralama ve burun kırıldığı için cezayı artıran maddelere göre 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasını, ayrıca suçu örgütsel olarak işlediği için sözkonusu cezanın örgütsel, bir suç kapsamı dahilinde verilmesini talep etmişlerdi…

Sanık avukatı Sümer Erol da şehit cenazelerinin toplumun her kesimini etkilediğini ve hassas hale getirdiğini, ayrıca müvekkili Şahin Şimşek'in ‘manik depresif’ rahatsızlığı bulunduğunu söylemiş ve Öğretmen Şimşek'in ilacını almadığı zamanlar fevri olabildiğini belirterek, ‘Bu akıl hastalığı değil ama ancak ilaçla kontrol edilebiliyor. Levent Çetinkaya’nın cenazesinde tanıyan tanımayan herkes çok üzüldü, teröre tepki gösterdi. Cenaze sırasında atılan sloganlar, tepkiler ve şehidin annebabasının mezarı başında bayılması, müvekkilimi olumsuz yönde etkiledi. O duygusal yoğunluk içinde, kendisinin de onaylamadığı ve özür dilediği üzücü olayı gerçekleştirmiştir’ demişti…

Bakan Yıldız'ın yargı önünde sade vatandaş olduğunum kaydeden avukat Erol, ‘Ona saygımız var ama hafta sonu Kayseri’de olmasına rağmen, bugün ifade vermeye mahkemeye gelmemesini yadırgıyorum. Tüm deliller toplandı ve bundan sonra karartma söz konusu değil. Tutuklanma kural değil, istisnadır. Müvekkilim cezaevinde zor koşullarda kalmaktadır ve tedaviye muhtaçtır. Müşteki ifadesi dışında eksik kalmadığı için tahliyesini istiyorum’ demiş ve yargılama sonunda Şahin Şimşek, yaklaşık 3,5 aylık tutukluluktan sonra serbest bırakılmıştı… Dava sonunda ise Şahin Şimşek toplam 1 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aldığı bu cezadan sonra memurluktan ihraç edildi. İşsiz kaldı. Özel işyerlerine iş için başvurdu. İşe başladıktan sonra eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yumruk atan kişi olduğu ortaya çıkınca işine son verildi.

Eski Adliye kapısında çakmaklara gaz basmaya başladı. Ancak burada da kimliği ortaya çıkınca buna da engel olundu. Kimse arka çıkmadı. Evli ve iki çocuğu vardı. Bakan Taner Yıldız’dan defalarca özür dilemesine rağmen ne Bakan Taner Yıldız ne de çevresindekiler onu affetti ve ekmeğe muhtaç oldu. Yani tek kelimeyle hayatı karardı…”

“KILIÇDAROĞLU’NA DA YUMRUK ATANI AYNI ŞEKİLDE HEM YARGI HEM DE TOPLUM CEZALANDIRMALI”

Recep Güven yazısını şöyle noktaladı:

“Peki ya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk sallayanın akıbeti ne oldu dersiniz? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmayları geçtiğimiz hafta pazar günü Ankara’nın Çubuk İlçesi Akkoyun Köyü’nde Hakkari sınır bölgesinde şehit düşen Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı’nın cenaze törenine katıldı. Cenaze namazı kılındıktan sonra başta Osman Sarıgün olmak üzere bir grubun saldırısına uğradı… Saldırı sırasında Osman Sarıgün CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yumruk attı. Olay daha fazla büyümeden Kılıçdaroğlu, cenaze namazının kılındığı camiye yakın evde koruma altına alındı.

Olaydan sonra Jandarma tarafından gözaltına alınan saldırgan Osman Sarıgün Çubuk Adliyesi’ne getirildi. Sarıgün çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Serbest bırakılan Sarıgün adeta evinde ziyaretçi akınına uğradı. Ziyaret edenler Kılıçdaroğlu’na yumruk attığı eli öpme yarışına girdi. Toplum ne zaman ki şiddet gösterisinde bulunan kim olursa olsun açıkça tavrını net bir şekilde koymadığı sürece hukukun üstünlüğünden, demokrasinin güzelliğinde bahsedemez…

Yargı ve toplum nasıl ki dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yumruk atan Şahin Şimşek’i hem yargı hem de toplum cezalandırmışsa aynı şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yumruk atanı aynı şekilde hem yargı hem de toplum cezalandırmalı… Aksi takdirde ne hukukun üstünlüğünden ne de demokrasiden sözedemeyiz… Peki, ne olur o zaman? Hep bu yaman çelişkiyi yaşar gideriz…

Bizim fikrimize uymayana saldıran kişiyi kahramanlaştırır, elineayağına kapanır ve ‘Türkiye seninle gurur duyuyor!’ diye sloganlar atarız!”

Odatv.com

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Hilal Kaplan'dan 'yazlık saray' savunması: Erdoğan'ı öve öve bitiremedi YSK CHP'nin itirazını reddetti Mehmet Barlas'tan Kılıçdaroğlu'na çirkin sözler Saray ittifakında kriz: 'Hepimize çaktılar'