Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu, hükümetin politikalarını eleştirdiği toplantıda bakın neler anlattı?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ekonomi kurmaylarıyla birlikte partisinin ekonomi manifestosunu açıkladı. Bir zamanlar başbakanlığını yaptığı hükümete sert eleştirilerde bulunan Davutoğlu, Türkiye’nin içe kapatılamayacak bir ülke olduğunu belirtti.
Davutoğlu kendisine yönelik ‘parti içi darbe’nin de kamu ihalelerinde neler döndüğünü görmesi ve buna müdahaleye kalkışması üzerine yapıldığını belirtti: Davutoğlu, “Bütün ihaleleri kontrol altına alacak düzenlemeler yapacaktık. Çünkü ihalelerde neler döndüğünü gördüm. Fakat sonrasında Erdoğan'ın müdahalesiyle bir parti içi darbeye maruz kaldım.” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ekonomi kurmaylarıyla partisinin “Ekonomide Gelecek Modeli” adı verilen manifestosunu açıklarken, eskinin ezberiyle bugünün sorunlarının çözülemeyeceğini vurguladı. Davutoğlu konuşmasından bazı başlıklar şöyle:
Salgında çoğu kredileri içeren 200 milyarlık bir paket ile halkı daha da borçlandırdı. Demokrasi olmadan da yabancı yatırımcı çekilebileceği düşüncesi cahilliktir. Hukuka güven olmayan bir ülkeye yabancı sermaye gelmeyeceği gibi yerli sermaye de kaçar.
Atamalara baktığınız zaman artık kimse liyakatten söz edemez. Her kuruşu, milletin devlete emaneti olan kamu bankalarının yönetimine dünya şampiyonu da olsa bankacılıktan bihaber insanların getirilmesi kurumsallığın bittiğini gösteriyor. Partinin ekonomi kurmayları ise ekonomi modelini şöyle anlattı:
Hedefimiz: Sürdürülebilir büyüme, tam istihdam, fiyat istikrarı ve finansal istikrar, mali disiplin ve küresel entegrasyondur.
Gelecek Partisi serbest ticaretin ve sermaye hareketlerinin önünde engel teşkil eden her türlü korumacı politikaların, küresel ekonomiye zarar veren yanlış tercihler olduğunu savunmaktadır.
Türkiye’de şu an geleceğimize ipotek koyan maliye politikaları güdülüyor.
Gelecek Partisi, Meclis onayı almadan bütçe harcaması yapmayacak.
VARLIK FONU’NA SON
Başta Türkiye Varlık Fonu olmak üzere bütçe dışı nitelik kazanmış olan tüm uygulamaları sonlandıracağız.
İstihdamı korurken verimliliği artıran, gönüllülük esasına dayalı “İşçiİşveren Ortaklığı’ sistemini uygulamaya başlayacağız.”
Enflasyon ile gerçek mücadeleye önem veriyoruz. “Emek barışı” ilan edeceğiz. İşsizlik Fonu’nu amacı dışında kullanılmasını engelleyeceğiz.
Sendikalaşmayı teşvik edecek ve istihdam güvenliğini artıracağız. İşsizlik fonundan faydalanma koşullarını esnetecek ve yararlanma sürelerini uzatacağız. İşsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına son vereceğiz.
DARBE OLAYI NE?
Davutoğlu, "Orada bitmişti aslında. Ama listede, benim de listeye alacağım arkadaşların çoğunlukta olduğunu görünce karşı çıkmadım. Ülke sathında yürütülen terörle mücadele kritik bir aşama içindeyken ve 1 Kasım seçimlerine giderken iki adaylı bir kongre mücadelesi ile partide bölünmüşlük görüntüsü vermek istemedim. Kongre listesinin Erdoğan’ın talimatıyla hazırlandığını gördüm. Arkadaşlara güvenimde yanıldığımı parti içi darbede fark ettim. Siyasetin bu kadar ilkesizleşeceğini tahmin edemezdim.
Olağan kongrede ısrar edip kendi listemi kongreye götürmeliydim. Ancak o listede olan ve benim de güvendiğim arkadaşlara güvenimde yanıldığımı 29 Nisan 2016’da MKYK’da düzenlenen partiiçi darbede fark ettim. 12 Eylül 2015’te yapılan olağan kongrede ısrar edip, kendi listemi Kongreye götürmeliydim. Ancak siyasetin bu kadar ilkesizleşeceğini ve şahsiyetlerine güvendiğim arkadaşlarımın bir talimatla inanmadıkları bir metne imza atacaklarını hesap edemedim, edemezdim de. Bu sözün bittiği bir noktadır.” demişti.