Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları ile yükselişe geçen döviz kuru, zamlarla kendini hissettiriyor.
Her geçen gün artan hayat pahalılığını ise halk, tepki ile karşılıyor.
Son 10 günde birçok ilde gerçekleşen hayat pahalılığı protestolarından biri de bugün İstanbul Küçükçükmece'de gerçekleşti.
Türkiye Komünist Partisi'nin çağrısı ile bir araya gelen yurttaşlar, Cennet Mahallesi'nde buluşarak Hürriyet Caddesi boyunca yürüdü.
Yurttaşlar, "Boyun eğme, memlekete sahip çık", "Ekmek yoksa özgürlük yok", "Hükümet istifa" sloganları attı. Evlerindeki yurttaşlar da alkışlarla eyleme destek verdi.
Eylemde bir de açıklama yapıldı.
Açıklama şöyle:
"Bir bakan gidiyor bir bakan geliyor. Döviz fırladıkça ücretler yerinde sayıyor. Asgari ücret temel ücrete dönmüşken, milyonlarca işsiz temel ihtiyaçlarını bile karşılayamazken, hayat pahalılığı belimizi bükmüşken, iktidar lütfeder gibi zam açıklaması yapıyor.
Ülkede yağın, peynirin kilitli dolaplarda kotayla satılmasına sebep olanlar Bir de utanmadan emekçiyi enflasyona ezdirmeyeceğiz diyor. Halkın enflasyonu yüzde 60'a dayanmışken yalan açıklamalar yayınlıyorlar.
Sözde faizi indiriyorlar. Onlar faizi indirdikçe emekçilerin borç yükü artıyor. Zaten ithalata bağımlı olan memleketimiz gitgide ucuz iş gücü cehennemine çevriliyor.
Damat Berat'tan kalma kölelik uygulamasıyla kör karanlıkta işe gidip kör karanlıkta bitap düşerek evine dönen emekçiler, borcu bile borçla kapatacak duruma getiriliyor; kredisini, kart borcunu ödeyemeyen yurttaş intihara sürükleniyor.
Patronlarsa kârına kâr katmaya devam ediyor, şirketleri katlanarak büyüyor fatura hep yoksul halka kesiliyor. Bu politikaları eleştirmeyi de güvenlik sorunu sayıyorlar. Ülkemizde asıl tehlikede olan halkın güvenliğidir, sağlığıdır.
Üretilen değeri iç edenler, her gün yeni bir yolsuzlukla gündeme gelenler emekçilere, yani özünde bu memlekete saldırıyorlar.
Sosyal medya hesaplarından iktidarla flörtleşen muhalefet partileri ise seçimle, sandıkla halkı oyalamaya çalışırken milyonlarca insan faturasını, kirasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Zaten geleceksizlikle, işsizlikle boğuşan gençler, öğrenciler bir de başlarını sokacak dört duvar ararken sağlıksız koşullarda yaşamaya tamah ediyorlar.
Gericiliğin hedef aldığı, eve kapatmaya çalıştığı kadınlarsa diken üstünde. Her gün onlarca kadın cinayeti yaşanırken mahkemeler hesap sormuyor. Sokaklar kadınlara dar edilmeye çalışılıyor.
Bu düzen dikiş tutmuyor.
Halkın örgütsüzlüğüne güvenenleri uyarıyoruz, işçiler, gençler, işsizler, kadınlar, gitgide yoksullaştırılan yurttaşlar yalnız değil. yalnız değiliz!
Bu düzenin yükünü sırtlananlara sesleniyoruz, yalnız değilsiniz!
Türkiye Komünist Partisi ayağa kalkmaya çağırıyor. TKP bugünümüzü ve geleceğimizi çalanlardan da sahte umutlarla bizi oyalamaya kalkanlardan da hesap sormaya çağırıyor.
Gelin, omuz verin bu düzeni değiştirelim!"