MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın 2022 yılı bütçelerinin görüşüldüğü sırada Acun Ilıcalı'nın sahibi olduğu 'Exxen'de yayınlanan 'Konuşanlar' isimli programı eleştirdi. Kaşıkçı'nın Kaya ve Ilıcalı'yı hedef alan sözleri, kendi partisi ve AKP sıralarından alkış aldı.
Söz konusu programla ilgili tartışmalar, gazeteci Nihat Genç'in Hasan Can Kaya'yı izleyicilere küfretmesi sebebiyle eleştirmesiyle başladı.
"Yokluk, sefalet, sapıklık diplerde... Gençler galiba para için makul yollardan geçinecek fikir, akıl, ürün bulamıyor ve zıpırın biri seyircinin yüzüne ana avrat düz gidip ekmeğini kazanıyor. Adına da mizah demiş, seyirci de mazoşist, para verip kendine küfür ettiriyor" diyen Genç, bir sonraki paylaşımında Kaya'nın kendisini aradığını söyledi:
"Biraz önce attığım tweet üzerine Hasan Can Kaya aradı. Lafı 'bana böyle diyemezsin'e getirdi. Ben de ona 'seyircinin anasına küfür hiçbir gelenekte yoktur' dedim. Efelenip pişkinliğinde ısrar edince, küfür öyle değil böyle edilir deyip yapıştırdım."
Genç'in sözleriyle başlayan tartışma sonrası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) programla ilgili inceleme başlattı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, "Türk aile yapısına ve ahlakına uygun olmayan diyalogların geçtiği 'Konuşanlar' isimli program için platformu defalarca uyarmamıza rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığını görüyoruz. Üst Kurul toplantısında karara bağlanmak üzere söz konusu programa ilişkin inceleme başlatılmıştır" dedi.
Gelişmeler kamuoyunu ikiye böldü. Kimi, Genç gibi Kaya'nın küfür etmesini eleştirirken, kimileri de platformun ücretli olduğunu belirterek "Hoşuna gitmeyen izlemesin" yorumunda bulundu.
Konu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) süren bütçe görüşmeleri sırasında da gündeme geldi. MHP adına kürsüye çıkan Lütfi Kaşıkçı'nın Hasan Can Kaya ve Acun Ilıcalı'yı hedef aldığı, AKP sıralarınca da alkışlanan sözleri tutanaklara şöyle yansıdı:
MHP GRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) (...) Türk gençliği şu an için dijital terör tehdidiyle karşı karşıyadır. Dijital mecralar geliştikçe tehditler artmakta, bu tehditlere cevap verecek yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni düzenlemelerde dijital platformlarda yapılan yayınlarda sergilenen kabul edilebilir davranışları öne çıkarmak, kabul edilemez davranışları ise ekranlardan uzaklaştırmak için kurallar ve normlar geliştirilmesi ilke edinmelidir. Özellikle, son zamanlarda Türk gençliğine zehir saçan bazı programlar göze çarpmaktadır.
Bu programlardan biri de 'Konuşanlar' ismiyle yayınlanmaktadır. 'Konuşanlar' adlı program çukurdur, vasattır. Sunucusu Hasan Can Kaya seviyesizdir ve Türk toplumunun değerlerinin altına dinamit koyup patlatmaya çalışan anlayışın ekranlara tezahürüdür. Yapılan iş 'İçerik üretmek, kara mizah ya da ofansif mizah' denilerek geçiştirilemez. Sahne ve seyirci ilişkisi bir saygı temeli üzerine kuruludur. Konuğun sunucuya, sunucunun konuğa küfretmesiyle gelinen seviyeyi ve bu durumun ifade özgürlüğüyle savunulmasını Ülkü Ocaklarından yetişen bir birey olarak anlamak mümkün değildir.
Ayrıca, rating uğruna değerlerimizi aşağılayan programlara kendi mecrasında izin ve yayın hakkı tanıyan 'Acun Ilıcalı' ismi acil mercek altına alınmalı, her şeyin daha fazla abonelik ve daha fazla reyting olmadığı ve milletimizin korunması gereken manevi değerlere sahip olduğu kendisine hatırlatılmalıdır.
Bu vesileyle 2022 bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlarımıza başarılar diliyor, Gazi Meclisimizi de saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Öte yandan Acun Ilıcalı, medya sektöründe AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en sevdiği isimlerden biri olarak biliniyor. Medya patronu, Erdoğan'la ilişkisini Mayıs 2020'de Cüneyt Özdemir'e verdiği demeçte şöyle anlatıyordu:
"Benim Cumhurbaşkanımız ile tanışıklığım çok eskilere dayanıyor. Popülaritem 20 yıl öncesine dayandığı için o zamanlarda ortamlarda bir şekilde karşılaşmaya başladık. Sağ olsun bana her zaman bir sempati ve ilgi de gösterdi. Beni gördüğü zaman hep böyle gözleri parlar. Bir şekilde hep şakalaşırız ama tahmin edildiği kadar yakın değilim, kendisiyle çok görüşemiyoruz. Çünkü ülke meseleleriyle o kadar yoğun ki... Onun kendi akrabalarını görmeye vakti olduğunu dahi düşünmüyorum.
Kendisini sevdiğimi daha önce de açık yüreklilikle söyledim. Bundan da gocunmadım. Ben kendisini severim. Ülkesi için çabalayan, uykusunu, enerjisini, sağlığını harcayan bir insan görüyorum. Ben AK Parti'ye ya da herhangi bir partiye bağlı değilim. Ben politikadan uzak duran bir insanım."